Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyada siyasi, stratejik ve ekonomik çıkar ilişkilerine dayalı kriterlerin hakim olduğunu ifade ederek, “Böyle vicdansızlık olur mu? Ama dünya vicdansızlarla dolu.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk uydu merkezi açılışında konuştu. Ankara’daki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi (TUSAŞ) açılış töreninde konuşan Erdoğan, TUSAŞ’ın sivil havacılık firmaları ile ortak çalışmasını ve büyümesini sürdürdüğünü kaydetti. TUSAŞ’ın 1 milyar liralık cirosu ve 5 bin çalışanı ile kendi alanında dünyanın en büyük 80. firması haline geldiğini kaydeden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Milli muharip uçağımızı 2023’te semalarda, 2030’da da Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde görmek istiyoruz. Tarihte savunma sanayi konusunda çok büyük bir müktesebatı olan bir milletiz. Aslında biz bunları başarmışız. Patinajla biz geri gitmişiz. Bu tesis bizim için gerçek anlamda uzaya ilk adım anlamına geliyor. Cumhuriyetin kurulmasıyla başlatılan yerli savunma sanayii çalışmaları 1940’lı yıllarda akamete uğradı.”

DÜNYA VİCDANSIZLARLA DOLU

"Artık biz bize yetmek zorundayız." diyen Erdoğan, “Birileri önümüze bariyeri koyuyor, ondan sonra bunun üstünden atla diyor. Bu bariyerleri kaldıracağız. İşte bu başladı. Beyin göçü kendi özüne dönüşe başladı.” diyerek Türkiye’nin savunma sanayiinin yüzde 45’lere gerilediğini kaydetti. Uluslararası şirketlerle ortak çalışmaların mutlaka olacağını kaydeden Erdoğan, Türkiye’nin gerektiğinde tüm önemli savunma sanayii ürünlerini üretebilmesi gerektiğini vurguladı. Bu alandaki çalışmaları takip ve teşvik etmeyi sürdüreceğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Paranız da olsa istediğiniz silahları alma imkânına sahip değilsiniz. Niye? Çünkü bunları üreten ülkeler öyle takdir ediyor. ‘Sen bana bağımlı olacaksın’ diyor. Öyle ki, yeri gelir öyle bir anda sana yedek parçasını vermez, bütün ürettiklerin elinde kalır. Biz bunları yaşadık, yaşıyoruz. Birçok yerde siparişler almışızdır ama motoru bize verme taahhüdünde bulunduğu halde son anda motoru vermekten vazgeçtiği için biz o ürünümüzü o ülkeye satamamışızdır. Bu tür tehditler içerisinde yaşıyorsunuz. ‘Ben nereye istiyorsam oraya vereceksiniz’ diyor. ‘Benim istemediğim yere veremezsin’ diyor. Böyle vicdansızlık olur mu? Ama dünya vicdansızlarla dolu. Bunu da görmemiz, bilmemiz lazım. Tamamen siyasi, stratejik ve ekonomik çıkar ilişkilerine dayalı kriterler söz konusu.”