Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Gölbaşı ilçesinde yaptığı konuşmada HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı kastederek, "Elinde saz olanlara inanmayın. Bunların bir cici çocukları var. Bu cici çocuk benim Kürt kardeşlerimi sokağa davet etmedi mi? 50 kişi malesef hayatını kaybetti. Hele hele Yasin Börü, 3. kattan atıldı, üzerinden arabayla geçildi. Ben zaten ona söylemiyorum onda ciğer yok.’’ dedi.

Eski Belediye Meydanı'nda Gölbaşılılarla buluşan Erdoğan, burada toplanan vatandaşlara seslendi. Erdoğan bu ülkede iki tane önemli tehlike olduğunu belirterek, ‘’Bunlardan bir tanesi makbul Türkler, bir diğeri de makbul Kürtler. Biz her ikisine de hayır diyoruz.’’ dedi.

Erdoğan, şöyle konuştu: "Bizim anlayışımızda ne siyasi Kürtçülük vardır, ne siyasi Türkçülük vardır. Bizim Rabiamız vardır. Rabiamızda ne vardır 78 milyonla tek millet, tek bayrak. Şimdi terör örgütünün güdümündeki parti bizim bayrağımıza alternatif bayrak çıkartıyor. Sözüm ona bazı aydınlar çıkmış. Ne aydını ya bunlar karanlık karanlık. Bizim bayrağımıza alternatif bayrak çıkartanlardan yana mı olacaksınız, yoksa bayrağımızdan yana mı olacaksınız? Neymiş diktatör. Kimmiş o diktatör. 90 tane parti var 20’si seçime giriyor. Bu nasıl diktatör ki her gün gazetelerinden televizyonlarından küfredecekler hakaret edecekler. Ben diktatör olsam sen küfredersin he, hakaret edersin he. Diktatörün olduğu ülkede bunu yapamazsın. Adamın anında işini bitirirler. Biz demokrasiye inandık. Biz bu yola böyle çıktık. Biz bu yola çıkarken ne dedik 'Kefenimizi giyerek bu yola çıktık' bunu Doğan Medyası sosyal medyasında yapmadı mı? Şimdi allayıp pullayıp pudralayıp çıkarıyorlar. Niye? Diyorlar ki yine bu yola bunlarla devam etmemeliyiz. Ben niye meydanlardayım? Tek sebebi var bunlar yıllarca bu ülkede hükümetler kurdular, hükümetler indirdiler. Artık bu ülkede millet hükümet kuracak, millet hükümet indirecek.’’

KIRK ÇÜRÜK YUMURTADAN BİR SAĞLAM YUMURTA ETMEZ

"Kırk çürük yumurtadan bir sağlam yumurta etmez." diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Hatırlayın şimdi de eski Türkiye koalisyonu kurdular değil mi? Atalarımızın güzel bir sözü var. Kırk çürük yumurtadan bir sağlam yumurta etmez. Bunu böyle bilin. Ülke yönetilemez bir haldeydi. Siyaset kurumu felç olmuştu. Ekonomi çökmüştü. Kepenkler kapanmıştı. Sosyal barış tehdit altındaydı. Çiftçi işçi memur ev kadını herkes huzursuzdu. 2002’nin Kasım’ında biz bu yönetimi kimlerden aldık? DSP, MHP, ANAP’tan aldık. Ben şimdi buradan bu partilere gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu MHP beş yıllığına iktidara gelmemiş miydi, DSP 5 yıllığına iktidara gelmemiş miydi? Niye bunlar 3,5 yılda bırakıp kaçtılar. Niye erken seçim dediler? Fakat iyi ki de demişler. Yoksa bu millet bunların 5 yıllık zulmüne nasıl tahammül edecekti ya. Düşünün MHP’yi parlamentoya bile sokmadı millet. Şimdi çıkmış meydanlarda dolaşıyor. Diyor ki tek başına iktidar. Be kardeşim milli irade seni tanıyor, biliyor. Siz değil misiniz 25 tane bankayı batıran? 50 milyar dolar faturayı millete kesen siz değil misiniz? SHP’si DYP’Sİ ANAP’ı DSP’si MHP’si bu ülkede işçiden memurdan 15 katrilyon kestiler. Bunun adı neydi zorunlu tasarruf. Başbakan oldum masamın üstüne geldi bu. Dedim ya devlet memuruna işçisine borçlu olur mu? Arkadaşlar hemen bunu ödeyeceğiz dedik ve biz ödedik."

12 YIL BAŞBAKANLIK YAPTIM DOĞRU BİLDİKLERİMİ ANLATMAK İÇİN MEYDANLARDAYIM

Erdoğan, neden Cumhurbaşkanı olarak meydanlarda olduğunu da ‘’Ben Cumhurbaşkanı olarak neden meydandayım? Niye bunları söylüyorum. Milli irade beni bu makama getirdi. 12 yıl Başbakanlık yaptım dolayısıyla doğru bildiklerimi anlatmak ve bir daha yanlışa düşmemek için buradayım onun için meydanlardayım.’’ şeklinde açıkladı.

ELİNDE SAZ OLANLARA İNANMAYIN ONDA CİĞER YOK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için 'elinde saz olanlara inanmayın' diyerek, şu ifadeleri kullandı: "Bunların sazına güvenilmez. Gerçek aşıklardan değil bunlar. Gerçek aşıklar şu anda toprağın altında. Onlar diyor ki 'uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece'. Unutmayın Aşık Veysel’i de bu Ankara’ya sokmamıştı bu zihniyet. Bunlar bu kadar pespaye ettiler. Ben Ziya Gökalp’in şiirini okuduğum için hapse girdiğim o kara günleri hep yaşadık. Bütün bunlara rağmen aştık ve aşıyoruz. İçine kapanan Türkiye adeta bölgesiyle dünyasıyla tamamen irtibatı koparılmış bir Türkiye. Altyapıda Türkiye’nin çehresi değişti. 76 üniversitemiz vardı şimdi 193 üniversitemiz var. 346 bin derslik vardı 79 senede yapıldı bu. Biz bunun 12 senede 234 bin dersli ilave ettik. Kardeşlerim kitapları bedava verdik mi? Bitti. 182 bin öğrencilik yurtlarımız vardı şimdi hem standartları yükselttik ranzalarda kalınıyordu buna 207 bin kişili ilave yaptık. Şimdi bunların bir cici çocuğu var malum. Bu cici çocuk benim Kürt kardeşlerimi sokağa davet etti mi? Etti. O gün 50 kişi maalesef öldü mü? Ölenler Kürt değil miydi? Öldürenler? Onlar da Kürt’tü. 15 yaşındaki Yasin Börü üçüncü kattan atıldı. Üzerinden araba geçilerek şehit edildi. Ben şimdi buradan ona söylemiyorum zaten onda ciğer yok. O aydınlara sesleniyorum. Siz bu tür katliama vesile olanlarla birlikte mi olacaksınız? Öyleyse çok çalışmamız lazım. Devamlı tehdit. Bu tehditlerle demokrasi ve siyaset olmaz. Siyaset sandıktadır. Silahla siyaset olmaz, fikirle siyaset olur.’’