Fransız Charlie Hebdo mizah dergisinin Hz. Muhammed’in tasvir edildiği belirtilen karikatürleri köşelerinde yayınladıkları için dava açılan Cumhuriyet gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan'ın yargılanmalarına başlandı. Sanıklar, dini değerlere hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrikle suçlanıyor. Davaya katılan bir müşteki ise 12 kişinin öldüğü Charlie Hebdo saldırısının ardından Fransa'ya giden Başbakan Ahmet Davutoğlu'dan şikayetçi oldu.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya iki sanık da mazeret bildirerek katılmadı. Sanıklar adına avukatlarının katıldığı duruşmaya 70 şikayetçi geldi. Şikayetçi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak, damadı AK Parti Milletvekili Berat Albayrak ve danışmanı Mustafa Varank da mahkemeye gelmediler.

Sesli ve görüntülü kayıt yapılan duruşmada Erdoğan ailesinin avukatları davaya katılmak istediklerini belirtti. Duruşmada söz alan şikayetçilerin avukatları söz konusu karikatürün Hz. Muhammed’e hakaret niteliğinde olup olmadığının ve bir Müslüman üzerindeki etkisinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na (DİB) sorulmasını talep etti.

Müştekiler sanıkların bu karikatürleri bilinçli ve toplumda infial oluşturmak için yaptıklarını savundu ve üst sınırdan cezalandırılmalarını istedi.

Müştekilerden Hüseyin Aygören ifade verdiği sırada ağlamaya başlayarak, "Peygamber efendimize hakaret ediyor. Bu ne demek ya. Yani ayıptır. Bu başka bir dine de yapılmaz. Biz kimin dinine hakaret ettik." dedi.

Müşteki Kamil Özçelik, yapılan karikatürleri benzin deposunda çakmak yakmaya benzetti. Özçelik, "Yüzde 99'un Müslüman olduğu bir ülkede bunu yayınlamak infial için kıvılcımı çakmak gibidir." diye konuştu.

En kutsal değerlerine hakaretin özgürlük olarak sayılamayacağını söyleyen bir müşteki sanıklar için, "Eğer adalet cezalarını vermezse bize verin biz cezalarını verelim. Öbür dünyaya bırakmayalım." ifadelerini kullandı. Bunun üzerine hakim, "Söylediklerinizin suç olduğunu hatırlatırım. Derhal sözünüzü geri alın." uyarısında bulundu. Hakimin uyarısı üzerine müşteki, özür dileyerek sözünü geri aldığını söyledi.

Duruşma gününün aylar öncesinden belli olmasına rağmen sanıkların duruşmaya gelmemelerine tepki gösteren bazı müştekiler, sanıklar hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmasını istedi. Müştekiler, sanık yazarların toplumda infial oluşturabilecek yazılar yazabileceklerini belirterek yargılama bitene kadar yazı yazmalarının engellenmesini talep etti. Cumhuriyet gazetesinin yayının durdurulması talebinde de bulunuldu.

Bir müşteki de dergiye saldırının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Fransa'ya gitmesi sebebiyle şikayetçi olduğunu söyledi.

Duruşmanın ardından mahkeme ara kararlarını açıkladı. Sanıkların mazeretlerini kabul eden mahkeme, tekrar tebligat çıkarılmasına karar verdi. DİB’den bilirkişi raporu istenmesi talebini sanık savunmaları alınmadığından bu aşamada reddeden mahkeme, müdahillik taleplerinin de sanık savunmalarının ardından değerlendirilmesine hükmetti. Sanıkların köşe yazmalarının engellenmesi ve yayın durdurulması taleplerini reddeden mahkeme duruşmayı erteledi.

Duruşmanın ardından avukatlar ve şikayetçiler basın açıklaması yaptı. Avukat Cavit Tatlı, “İki sanık savcılık ifadesinde sanki bilmeden bunu yaptıklarını ve de kimseye karşı hakaret kasıtlarının olmadığını iddia etmişlerdir. Bir daha ki celse geldikleri taktirde biz kendilerine o karikatürleri niye yayınladıklarını, niyetlerinin ne olduğunu kamu adına sorma imkanı bulacağız.” dedi.

Avukat Yurdal Kılıçer de, “Bu dava tüm inançlara yönelik hakaretlerin ve alçaltıcı tutum ve sözlerin bir daha herhangi bir isim altında olmaması için bir pilot dava olacaktır. Bu anlamda kamuoyunun inanç ve düşünce özgürlüğü, inanç değerlerine saygı anlamında bu davaya ilgisini özellikle bekliyoruz.” diye konuştu.

İddianamede şüphelilerin köşelerinde yer verdikleri karikatürün ilk bakışta bile dini İslam olan birey veya toplumun büyük bir kısmının benimsediği dini değerleri aşağılama kastı ile yayımlandığının açık olduğu belirtildi. Bu nedenlerle şüphelilerin 'halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama' ve 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçlarından ayrı ayrı 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo, söz konusu karikatürü yayınladığı için silahlı saldırıya uğramış ve 12 kişi hayatını kaybetmişti. Çetinkaya ve Karan da destek amacıyla dergide daha önce yayınlanan Hz. Muhammed'e ait olduğu belirtilen karikatürü köşelerinde yayınlamıştı. Yayınlanan karikatürlerin ardından çok sayıda suç duyurusu üzerine iki yazar hakkında dava açılmıştı.