MEMUR-SENİN AÇIKLAMASI Memur-Sen camiası olarak, temel hak ve özgürlüklerin ancak demokratik bir yönetim biçiminde hayat bulacağı gerçeğinden hareketle hep özgürlük ve demokrasiden yana taraf olduk, olmaya da devam ediyoruz. Memur-Sen bağımsızdır fakat tarafsız değildir. Biz haktan yanayız, halktan yanayız, milletin ve milli iradenin tarafındayız. Memur-Sen, ilkeleri ve hedefleriyle ülkemizi, insanımızı ve insanlığı ilgilendiren her konuda ve olayda bizatihi taraftır. Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş, kuruluş ve var oluş temelini oluşturan “Egemenlik bila kayd-u şart milletindir” ilkesini önceleyen ve önemseyen bir sivil toplum örgütü olarak ülkemiz ve insanlarımız adına en önemli talebimiz, çağdaş demokrasinin bütün kuralları ve kurumları ile tam ve koşulsuz bir şekilde hayata geçirilmesidir. Bu milleti 1960'dan itibaren klasik deyimiyle 10 yılda bir tokatlayanlar, darbe yapanlar, silahlı güçlerine dayalı olarak yönetime el koyanlar, milletin tankıyla milletin iradesine balans ayarı yapmaya çalışanlar, millete hesap vermemiştir. Ancak, milletin iradesini çalanların, çalmak isteyenlerin sanık kürsüsüne çıkarılmadığı dönemler artık geride kaldı. Bugün vardığımız nokta, darbeye teşebbüs edenlerin sanık kürsüsüne oturtulmasıdır. Türkiye'de, ilk kez bir darbe teşebbüsünü ve faillerini gün yüzüne çıkarma ve millet adına cezalandırma kararlılığı yaşanıyor. Farklılıklarımızı tehdit olarak gören zihniyetler siyasal ve toplumsal yaşamımızı zedelemektedir. Memur-Sen olarak başta terör olmak üzere çeteleşme ve diğer illegal faaliyetlerin de ilacının daha çok demokrasi, daha fazla özgürlük olduğuna inanıyoruz. Anadolu erenlerinin sözüyle söylemek gerekirse “72 millete bir gözle bakmayan medresede müderris olsa da Hak'ka asidir” ışığıyla, farklılıkların biz olmaya engel olmayacağı bir demokrasi zemini oluşturmak zorundayız. İnsanımızın, daha özgür, daha demokratik Türkiye talebini karşılamak için olması gerekenlere fazlasıyla sahibiz. Çünkü bugün; darbe çığırtkanlığı yapan sivil toplum örgütlerinin karşısında demokrasiyi savunan sivil toplum örgütleri var. Darbelere zemin hazırlamayı bilim adamlığı sayanlar karşısında darbe savmayı onur sayan bilim adamları var. Darbeyi desteklediği için kutsananlar karşısında darbeye yeltendiği için yargılananlar var. Darbecileri takdir etmeye hazır basın tekeli karşısında darbeye yeltenenleri teşhir edecek özgür basın organları var. Artık balyoz, kafes, sarıkız, ayışığı gibi planları duymak yerine daha çok özgürlük, inadına Demokrasi, sonuna kadar Demokrasi seslerini duymak istiyoruz.