Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı dolayısıyl Çanakkale Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törende konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, çökmekte olan bir imparatorluğun, Balkan Savaşı’nda bütün ümidini kaybetmiş silahlı kuvvetlerinin tekrar ayağa kalkması için bir kahramanlık destanına ihtiyacı olduğunu, bu destanın Çanakkale’de yazıldığını söyledi. Savaşmadan barışın kazanılması için her an savaşa hazır durumda olunması gerektiğini belirten Davutoğlu, “Savaşmadan barışı kazanmak istiyorsak, her an savaşa hazır olmak durumundayız. Çanakkale bizim için büyük bir derstir. 2023 yılında, o günlerde Türk semalarında yüzde 100 Türk milli muharip savaş uçağı dolaşacak.” dedi.

Çanakkale Savaşı üzerinden milli bir kimlik oluştuğunu, ölüme hazır milletten daha büyük iradenin olmadığını gösterdiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Ölüme hazır milleti köle etmek mümkün değildir. İşte o inançtır ki bütün ordular dağılmışken, Mondros ve Sevr ile vatan toprakları parçalanmışken Kuvayi Milliye ruhu tekrar ayağa kalkabildi. Emin olunuz ki eğer Çanakkale Savaşı yaşanmamış, bu kahramanlık destanı yazılmamış olmasıydı Kuvayi Milliye’yi de örgütlemek bu kadar kolay olmazdı.” diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, yıkılan imparatorluğun mirası üzerinde ancak ve ancak Çanakkale Savaşı’nın birleştirici ruhuyla ayağa kalkabildiğini söyleyen Davutoğlu, “Eğer bugün bir milletten, o milletin kurduğu bir devletten ve o devletin geleceğe kararlı yürüyüşünden bahsediyorsak, hepimiz her şeyden önce Çanakkale şehitlerinin huzurunda eğilmeli ve onlar için her an rahmetle dua etmeliyiz.” dedi. Birçok milletin kaderinin Çanakkale’de değiştiğini, tabyalarda, mevzilerde, siperlerde bugün vatan toprağı içerisinde bulunan Urfalı, Tokatlı, Rizeli ve Mersinlinin bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Akdeniz, Karadeniz, doğu, batı buradaydı. Bu kutsal topraklarda devletin kalbini, yüreğini korumak için burada birlikte, omuz omuza savaştılar. 100 yıl sonra bu milletin arasına nifak sokmak isteyenlere karşı şehitlerin huzurunda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti, TSK adına söz veriyoruz ki nasıl 100 yıl önce yazdığımız destan bir milli birlik oluşturduysa emin olunuz ki bu milletin mensupları olanların, hangi etnik kökene mensup olursa olsun tarihteki kardeşliği için gece gündüz çalışacağız. Kim nifak sokmayı planlarsa onun karşısında Çanakkale ruhuyla bir ve bütün olarak ayakta duracağız.”

O dönemde Türk halkıyla Boşnak, Arnavut, Üsküplü, Kosovalı, Saray Bosnalı, Filibeli gibi Balkan milletlerinin Çanakkale’de aynı safta omuz omuza savaştığını dile getiren Davutoğlu, “Çanakkale’de şehit düşenler, bütün Balkanlar için buradan da o gün kaderimiz nasıl ortaksa bilinsin ki Türkiye, Balkan coğrafyasında barış, kardeşlik için ortak kadere devam edecektir.” dedi. Davutoğlu, Ortadoğu ülkelerinden Çanakkale’ye savaşmak için gelenler olduğunu hatırlatarak, Ortadoğu’da barışın egemen olması ve o dönemde Türklerle omuz omuza savaşanların torunları için ne yapmak gerekiyorsa bugün yine yapmaya devam edeceklerini söyledi.

'TARİH BOYUNCA İNSANLIK İÇİN HAREKETE GEÇMEK GEREKTİĞİNDE TEREDDÜT ETMEDİK'

Tarih boyunca hiçbir zaman insanlık adına harekete geçmek gerektiğinde tereddüt etmemiş evlatların torunları olduklarını kaydeden Davutoğlu, “Bizim Çanakkale Savaşı’nda omuz omuza verdiğimiz kardeş topluluklar, bugün Türkiye’nin merhamet, şefkat elini hissetmek istediklerinde her zaman onların yanında olacağız.” mesajı verdi. Davutoğlu, Türk halkının savaştı mı mertçe savaştığını, barıştığı zaman da mertçe barıştığını vurgulayarak, “Yeter ki karşımızda savaşacak, barışacak mertler olsun.” ifadelerin kullandı.

'SAVAŞ HUKUKUNU ÇİĞNEYENLER ÇANAKKALE’DEN DERS ALMALI'

Bugün savaş hukukunun her türlüsünü çiğneyerek, mazlumları şehirlerde katleden yapılar, rejimler, terör unsurlarının Çanakkale’ye gelip insanlık dersi alması gerektiğini dile getiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Biz bu insanlık dersini yazan ecdada bir kez daha hürmetle, saygıyla, minnetle teşekkür ediyor, rahmetle anıyoruz. Alnımızın açık, dünyanın her yerinde başımızın dik olması, ecdadın gerçekleştirdiği o insanlık destanı sayesindedir. Nasıl siz başımızı dik kılmışsanız, yazdığınız destanlarla bizim neslimize bütün cihanda başı dik miras bıraktıysanız, tarih şahit olsun ki biz de gelecek nesillere miras bırakacağız. Baş vereceğiz, baş eğmeyeceğiz. Birileri 1915 üzerinden nefret kültürü oluşturmaya çalışırken biz burada hisseden her yüreğe, bizim atalarımız yiğitçe savaştılar ama barış yaptıklarında da arkalarında bir nefret bırakmadılar diyeceğiz.” şeklinde konuştu. Bütün insanlığa Çanakkale’den, "Gelin nefret kültürünü, gelin kin ve intikam duygularını bir kenara bırakalım." çağrısı yapan Davutoğlu, Çanakkale’de toprak altında yatan şehitlerin, mertçe savaşırken yüreklerinde vatan ve iman bilinciyle ölüme giderlerken düşman askerlerinden dahi nefret etmediğini anlattı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, her şeyden önce Çanakkale’de şehit olan ecdadın mirası olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: “Biz o mirasa sahip çıkarken o gün çok zor şartlar altında, üzerinde doğru dürüst elbise olmadan, savaş malzemesi olmadan, savaşacak gemilerini dışarıdan alan bir devlet olarak, o şartlarda kahramanlık destanı yazanların torunları olarak söz veriyoruz. Bir daha bu topraklarda Düyun-u Umumiye ayıbı yaşanmayacak. Bu millet, bir daha başkasından borç isteyecek zilleti yaşamayacak. Öyle bir Türkiye devleti kurmak ve geliştirmek istiyoruz ki her şeyiyle kendi kendine yeter olsun, mazlumlar ihtiyaç hissettiğinde onlara kucak açacak kudrette ve kuvvette olsun, kudret sahibi olsun. Bir devletin bekası, kudret ve şefkat sahibi olmasıyla mümkündür. Bir daha bu millete istiklâl marşı yazdırılamayacak ama İstiklâl Marşımız ebediyete kadar, bu al bayrakla birlikte bu vatan semalarında dinlenecek, hürmetle önünde eğilinecek. Pazartesi günü Aselsan Radar ve Elektronik Harp Merkezi'ni gururla açtık. Nusret mayın gemisi ve diğer gemilerimiz, onlar kahramanlardı ama Türkiye’de üretilmemişti. O zaman savaşan ordumuzun teçhizatı, dışarıdan alınmak zorunda kalınmıştı. Elde ettiğimiz acı tecrübelerimizle artık, kendi savunma sanayisine sahip olmayan milletin istiklâl davası olamaz diyerek ihtiyacımızı karşılamak için seferberlik içindeyiz. Aselsan, Roketsan gibi şirketlerimizin sayısı artacaktır. Burada söz veriyoruz, 2023 yılında o günlerde Türk semalarında yüzde 100 Türk milli muharip savaş uçağı dolaşacak. Son Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde bunun kararını aldık. TSK artık hibe tanklarla değil, Altay tanklarıyla gücüne güç katacak. Tanzanya’da ziyaret ettiğim Heybeliada gemisi başta olmak üzere gemilerimizin önemli kısmı Türk malı, Türk mühendislerinin elinde üretilmiştir. İnsansız hava araçları ve diğerleri, Türk savunma sistemi, füze savunma sistemi, hepsini bu milletin istiklâli için yapmak üzerimize borçtur. Hem Çanakkale şehitlerine borcumuzdur hem gelecek nesillere olan borcumuzdur. Savaşmadan barışı kazanmak istiyorsak, her an savaşa hazır olmak durumundayız. Çanakkale bizim için büyük bir derstir.”

Süleyman Şah Türbesi’nin boşaltılarak kutsal emanetlerin getirildiği Şah Fırat operasyonunu da hatırlatan Başbakan Ahmet Davutoğulu, 9 saat süren operasyonda görev alan asker ve komutanlara teşekkür ederek, “Şah Fırat operasyonunda TSK’daki disiplin, uyum, kararlılık ve cesaret, Çanakkale şehitlerinin ve mirasının sahipsiz olmadığını göstermiştir.” dedi.

Davutoğlu, konuşmasını Çanakkale şehitlerine Allah'tan rahmet dileyerek bitirdi.