Yassıada’da Demokrasi ve Özgürlük Adaları Temel Atma Töreni’ne katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni ve sivil bir anayasa için siyasi liderlere seslendi. Davutoğlu, “Gelin hep beraber milli iradeyi savunmak konusunda hiçbir taviz vermeyelim. İnsan onurunu öne çıkaran sivil bir anayasa ile 12 Eylül darbe anayasasının izlerini ortadan kaldıralım.” dedi.

Programa Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile çok sayıda davetli katıldı.

Açılış öncesi bir konuşma yapan Davutoğlu, Adnan Menderes ve idam edilen isimlerin ruhlarına hürmet için konuşmasının alkışlanmamasını istedi. Davutoğlu, “Alkışlamak ihtiyacı hissederseniz onlara bir Fatiha okuyun ama bu şehitlerimizin huzurunda isterseniz benim konuşmam süresince ve daha sonrasında alkışlamayalım. Onların ruhlarına hürmet için.” diye sözlerine başladı.

“Bu ada çok büyük acılara şahit oldu. O acılarda vakur ve milli iradeyi temsil etmek bakımından hiçbir taviz vermeyen onurlu davranışlara da şahit olduk.” diyen Davutoğlu, “Biz de ne zaman seçime doğru gidiyorsak, hep 14 Mayıs 1950’yi hatırlayacağız. Eğer o seçim kazanılmamış olsaydı emin olun bir daha milli irade egemen olmayabilirdi. Çünkü 14 Mayıs 1950’ye kolay gelinmedi.” ifadelerini kullandı.

14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinin milletin direnmesi sonucu olduğunu kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti: “Eğer millet 1946-50 arasında direnmemiş olsaydı, özgürlükleri savunmamış olsaydı, emin olunuz 14 Mayıs 1950 yaşanmazdı. 27 Mayıs 1960’ta veya onun öncesinde bu yapılan darbenin sadece bir partiye değil, milli iradeye olduğu inancı ile diğer siyasi kadrolar Demokrat Parti kadroları gibi dimdik ayakta durabilselerdi bu darbeden istifade etmek yerine milli iradeyi savunup seçimlere gidelim diyebilselerdi bir daha Türkiye’de darbe yaşanmazdı.”

Adnan Menderes ve arkadaşlarının manen milletin huzurunda olduğunu ancak onu yargılayanların isminin bile kalmadığını söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün de başka vesayet görüntüleri altında milli iradeye tahakküm etme çabası içinde olanlar var. Bizler kim mağdur olmuşsa, kimin özgürlükleri kısıtlanmışsa onlara karşı dimdik durmanın onların haklarını kendi haklarımız gibi savunmanın mücadelesini vermek durumundayız. Ulucanlar Cezaevi’nde şehit edilenlerle Yassıada’da, İmralı’da bu çileyi yaşayanlarla, Metris’te, Mamak’ta, Diyarbakır hapishanesinde çile çekenler farklı ideolojilere mensup olabilirler

Seçimlere doğru giderken ben buradan bütün siyasi liderlere bütün siyasi kadrolara buradan seslenmek istiyorum. Gelin hep beraber milli iradeyi savunmak konusunda hiçbir taviz vermeyelim. İnsan onurunu öne çıkaran sivil bir anayasa ile 12 Eylül darbe anayasasının izlerini ortadan kaldıralım. Türkiye için bir zillettir. Hala bu kadar demokratik tecrübeden sonra 12 Eylül darbesi, darbecinin de vefat ettiği bu hafta içinde özellikle zikrederek söylüyorum. 1 Eylül darbesinin izlerini tümüyle silmeden Türkiye’de Adnan Menderes’in hakkını vermiş olmayız.”