Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AK Parti'nin 7 Haziran'dan beri artık tek başına iktidar olmadığını söyleyerek, "Biz düşürdük iktidardan. Öyle bir hava ile çalışıyorlar ki zannedersin 400 milletvekili alacaklar. Çünkü topluma bir baskı, bir otoriter, bir yönetim havası yaratmak istediler. 'Biz halen devlete hakimiz, biz halen tek başımıza bir gücüz' anlayışı yaratılmaya çalışılıyor. Hayır öyle bir şey yok. Biz onları iktidardan düşürdük. Hükümet değiller. 13 yıllık AKP iktidarını biz devirdik. 1 Kasım'da bunu daha güçlü bir şekilde yapacağız. Onların arkasındaki suçun günahın tarafı olan valiler, kaymakamlar, savcılar, emniyet müdürleri onlara tekrar hatırlatmak istiyorum. Nasıl olsa arkamızda bir saray var, hükümet var diyorsanız. Yanılıyorsunuz. Yok. Biz düşürdük, devirdik. Ve 1 Kasım'da daha zayıf bir AKP karşımızda olacak." diye konuştu.

Demirtaş, Batman Belediyesi tarafından düzenlenen “Hala tutuklanmamış Belediye Başkanları”konulu programda konuştu. Belediye konferans salonunda konuşan Demirtaş, 20 belediye eş başkanlarının tutuklandığını ve iç işleri bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldığını kaydetti. 6 kişinin ise hakkında yakalama kararı olduğunu dile getiren Demirtaş, belediye eş başkanlarının yanı sıra belediye meclis üyelerinin de tutuklandığını anlattı. Demirtaş, cenazelerin yerlerde sürüklendiğini, mezarlıklarının bombalandığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Yapılan bu uygulamalar gizli saklı değil, aleni. Ve üstelik ülkenin cumhurbaşkanının bizzat talimatı ile yapılıyor. Belediye başkanlarımızın tutuklanması konusunu burada bu tür toplantılarda dile getirmezsek eksiklik olur. Belediye eş başkanlarımızı tutuklandıkları kentte başka yerlere sürgün ediyorlar. Ve yol boyunca hepsine işkence yapılıyor. Yapılan uygulamadan dolayı bazı arkadaşlarımız hala yaralıdır. Neye dayanarak bunları yapıyorlar. Çünkü biliyorlar Ankara’da kendilerini koruyan kollayan bu günlerde özellikle insanlık onurunu ayaklar altına alan her türlü anlayış var. Örneğin Ankara katliamında canlı yayında sırıtan bir adalet bakanı cezaevindeki işkence ile ilgili soruşturma açabilir mi? O atanmış memur 102 kişinin öldüğü yerde utanmadan sırıtabilen bir anlayış cezaevindeki bu durumla ilgilenir mi? İşte gardiyanlar ona göre işkence yapıyorlar. Başbakan ve cumhurbaşkanı mezarlarını yerle yeksan ettik diyen bu ülkede cenazeleri yerde sürükleyenler bu hukuktan çekinebilir mi? Durum budur.”

Yaşanan bu durumun suç duyurusu olduğunu vurgulayan Demirtaş, şöyle devam etti: “Bunu savcılar duydu ya da duyacak. Peki HDP’lilere ve DBP’lilere işkence yapanlar hakkında dava açabilecek savcılar var mı? O da yok. Yani tuz kokmuş tuz. Balık baştan kokmuş ama bu kokmayı önleyecek tuz kokmuş. Sistem çökmüş. Devleti yönetenler bir bütün olarak ahlaksızlık sistemine dönüşmüş durumdalar. İnsani bütün değerleri ayaklar altına alınmış. Onların tek derdi seçimi kazanmak. Biz seçimi kazanalım da geride nasıl bir tahribat bırakmış olursak olalım. Arkamızda yıkık virane bir halk bırakmış olsak da yeter ki tek başımıza iktidar olalım diyorlar. Siyasette ilklerini ve ahlakını yitirmiş bir anlayış için bu normaldir. Koltuğu kaybettiklerinde nasıl bir durumla karşılaşacaklarını çok iyi biliyorlar. İşledikleri işlerin hukuk karşısında hesabının sorulacağından eminler. Bu nedenle ha 10 suç işlemişsin ha 50 suç battı balık yan gider. Zaten suça günaha batacağımız kadar battık. Biraz daha batalım yeter ki iktidarı kurtaralım. Başımızdaki felaketlerin nedeni budur. Cenazeler her gün Türkiye'nin her yerine gidiyor. Neden? Tek başına iktidar olmaları lazım. Çünkü şu tahmin ve şu değerlendirme Ankara’da cumhurbaşkanına sunuldu. Dediler ki efendim bakın HDP yüzde 13 oy aldı çünkü öncelikle bir barış ortamı vardı. Bir ateşkes ortamı vardı. Bundan dolayı yüksek oy aldı. İkincisi basın ve medya organları bazıları özel destek sundular. Dolayısıyla HDP’yi şişirdiler. Üçüncüsü insanları silahla korkutarak tehditle oy aldılar. Biz bu üç noktayı kesersek kesinlikle HDP baraj altında kalır. Buna sarayı ikna ettiler ve saray hemen derhal erken seçim kararı aldı.”

"7 HAZİRAN'DAN HEMEN SONRA SEÇİM KARARI ALINDI

7 Haziran'dan sonra erken seçim kararı verildiğini hatırlatan Demirtaş, şöyle konuştu: "O günden bugüne yaşadıklarımızın nedenini anlamak istiyorsak bu noktalara dikkat etmemiz lazım. HDP barış ortamından, ateşkesten faydalandı. O yüzden barış ortamı ve ateşkesi bozmalıyız. Bunun için gerekçe aranıyordu. Ceylanpınar’da iki polisin uyurken infaz edilmesi buna gerekçe yapıldı. Sadece gerekçe yapıldı. Yoksa askerin polisin canı, AKP’nin umurunda değil. Ateşkes dedikleri durumda da yer yer benzer durumlar yaşandı. Asker polise yönelik faili tam olarak belli olmasa da PKK yaptı dedikleri de oldu. Yüksekova’da cadde ortasında 2 uzaman çavuş infaz edildi. Diyarbakır’da pazarda eşinin yanında bir astsubay infaz edildi. Failleri tam belli olmasa da PKK yaptı denildi. Peki onlardan sonra neden Kandil’e hava saldırısı gerçekleşmedi. Çünkü AKP’nin ihtiyacı yoktu. Sadece ateşkesi bitirmek için bahane arıyorlardı. Ve Ceylanpınar’daki 2 polisin vurulmasından sonra ateşkes bozuldu. Masayı zaten Dolmabahçe mutabakatını inkar ettiklerinde devirdiler. Korku umutsuzluk doğuracağız dediler. Bunlar yaşanırken bazı durumlar oldu. Dediler ki bunlar olursa HDP’nin oylarını dağıtırız. Birincisi buydu ve hayata geçirildi, halen devam ediyor. İkincisi medya desteği, bu konuda bir yanılma var yanıltma var onu burada belirttim. Hiçbir medya kurumunun bize desteği olmadı. Hep böyleymiş gibi göründü. Ama 7 Haziran döneminde sadece 4 televizyon programına katıldık. Zannediyorlar ki biz gece gündüz televizyonlardaydık. Hayır 7 Haziran öncesinde de bize ambargo vardı. Ama 4 televizyon programı onları tedirgin etmeye yetti. En az 400 televizyon programına çıktılar. Cumhurbaşkanı ve başbakanla beraber. Ama bizim o 4 televizyon karşısında tedirgin oldular. Şimdi ise daha ağır ambargo konuldu. Sağ olsun bazı medya kurumları bizi davet etti. Onu da biz reddediyoruz. Her gün televizyonlarda HDP’yi tartışıyorlar. Ama tek bir HDP’li yok. Beni davet eden bazı program yapımcısına sağ olsun almıyoruz diyoruz. Hiçbir medya gücü almadık. Biz kendi gücümüzü kullandık. Bir hafta var seçime, bunun sonucunu da göreceğiz".

"AKP'Yİ BİZ İKTİDARDAN DÜŞÜRDÜK"

Ateşkes bozulduğu günden bu yana askeri ve siyasi operasyonlara hız verildiğini dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti: "Daha çok operasyon, daha çok kan, daha çok ölüm çıkarıyorlar. 1 Kasım bunun miladı olabilir. Bu bizlere bağlıdır. Karşılıklı bir ateşkese dönüşebilir. Çünkü AKP artık tek başına iktidar değil. 7 Haziran'dan beri iktidar değil. Biz düşürdük iktidardan. Öyle bir hava ile çalışıyorlar ki zannedersin 400 milletvekili alacaklar. Çünkü topluma bir baskı, bir otoriter, bir yönetim havası yaratmak istediler. 'Biz halen devlete hakimiz, biz halen tek başımıza bir gücüz' anlayışı yaratılmaya çalışılıyor. Hayır öyle bir şey yok. Biz onları iktidardan düşürdük. Hükümet değiller. 13 yıllık AKP iktidarını biz devirdik. 1 Kasım'da bunu daha güçlü bir şekilde yapacağız. Onların arkasındaki suçun, günahın tarafı olan valiler, kaymakamlar, savcılar, emniyet müdürleri onlara tekrar hatırlatmak istiyorum. Nasıl olsa arkamızda bir saray var, hükümet var diyorsanız. Yanılıyorsunuz. Yok. Biz düşürdük, devirdik. Ve 1 Kasım'da daha zayıf bir AKP karşımızda olacak. Belki de iktidar bile olamayacak. Biz bunun için uğraşıyoruz. O zaman ne yapacaksınız merak ediyorum. Valiler, kaymakamlar arkanızda siyasi bir irade olmayacak. Çiğnediğiniz yasalar, çiğnediğiniz hukuk, tanımadığınız kanunlar hepsi önünüze çıkacak. Harcatmayın kendinizi. Bak bunlar bir yolunu bulur kurtarır kendilerini, olan size olur. "