Kazlıçeşme Meydanı’ndaki Nevruz kutlamalarına katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Ülkeyi yönetenler barış istemiyor diye savaşacak halimiz yok. Onlar istese de istemese de biz bu ülkede barışı sağlayacağız. Asla kan akıtılmasına izin vermeyeceğiz.” dedi. Demirtaş, seçim sürecindeki muhtemel provokasyonlara karşı uyarılarda bulunarak, şiddetten uzak durulacağını belirtti.

HDP’nin organize ettiği Nevruz kutlamaları için vatandaşlar sabah saatlerinden itibaren Kazlışçeşme Meydanı’na akın etti. Program kapsamında Selehattin Demirtaş da bir konuşma yaptı. Nevruz’un bütün halklar için hayırlı olmasını isteyen Demirtaş, “İnşallah bu Nevruz, Kürdistan’ın her bir parçasında, Anadolu’nun, Türkiye’nin her bir köşesinde, Filistin’den, Gazze’den, Libya’dan Lübnan’a kadar, Rojova’dan Sine’ye kadar, zulüm altında olan, ezilen ve barışa hasret kalmış bütün hakların özgürlük ve barış Nevruz’u olacak.” ifadelerini kullandı.

İktidara karşı tek yürek olma çağrısında bulunan Demirtaş, “Bizi elindeki iktidar gücüyle, elindeki devlet imkanları ile ezmeye çalışanlara karşı birlik ve tek yürek olma günüdür. Bu Nevruz bunu ispatlamıştır. Bu Nevruz kimin barıştan yana, kimin çatışmadan yana olduğunu netleştirmiştir. Kimin ülkede özgürlük ve demokrasi istediğini, kimin tekçiliğe, ırkçılığa, diktatörlüğe sarıldığını ispatlamıştır. Bakmayın öyle birilerinin her şeye karşı çıktığına, ‘Türkiye benden sorulur, tek adam benim’ diyenlere aldanmayın. Biz milyonlarız sen tek başınasın. Biz kadını erkeği, Türkü Kürdü, Alevi’si Sünni’si ile Arap’ı Çerkez’i, Boşnak’ı Ermenisi’yle elbette biz milyonlarız, sen teksin. Ve yalnız olacaksın, giderek yalnız kalmaya devam edeceksin. Zannetme ki bu dünya sana kalacak. Sultan Süleyman’a kalmadı.” şeklinde konuştu.

'PROVOKASYON YAPMAK İSTEYENLERE PRİM VERMEYİN'

7 Haziran’da yapılacak seçimlerin önemine değinen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “7 Haziran bizim geleceğimizin, bu ülkede çocuklarımızın torunlarımızın nasıl yaşayacağının belirleneceği gündür. Özgürlük ve demokrasi, kardeşçe, kimsenin kimseden korkmadığı, kimsenin kimseden nefret etmediği, kucaklaştığımız ve kardeşleştiğimiz bir gelecekten yana mı olacağız yoksa tek adam diktatörlüğüne, bir sultanlığa mahkum mu olacağız? 7 Haziran öncelikle bunun seçimidir. 7 Haziran ülkemizin ezilenlerinin barışını kurma zamanıdır. Sandıktan çıkacak sonuçlar ülkenin barışına hizmet edecek.

Ülkeyi yönetenler tahrik edecekler ve tahrik etmeye devam edecekler. Söylemleri, açıklamaları izliyorsunuz. Demokrasiden yana, barıştan yana hiçbir adım atmayacağız diyor. Korkuya ve paniğe gerek yok. Ülkeyi yönetenler barış istemiyor diye savaşacak halimiz yok. Onlar istese de istemese de biz bu ülkede barışı sağlayacağız. Asla kan akıtılmasına izin vermeyeceğiz. 10 madde olmaz diyenler, ana dil olmaz diyenler siz isteseniz de istemeseniz de bu ülkede barış olacak. Siz 10 maddeyi kabul etmediniz diye savaşı körükleyecek halimiz yok. Biz barışı sizin için değil, gençler birbirini öldürmesin diye yapıyoruz. Barış senin iki dudağının arasında değil, olmayacak. Barışı arayanlar Cumhurbaşkanı’nın ağzına bakmasınlar, gençlerin gözündeki ışığa baksınlar.

Savaşların, silahın ve şiddetin devre dışı kalacağı nihai barışa doğru umutların arttığı bugünlerde karamsarlığa yer vermeyeceğiz. Biz barışı demokrasiyi herkesten fazla istedik diye bize saldıracaklar, AKP’yi durduracak tek güç olduğumuz için elbette ki bize saldıracaklar. Bütün bunlara karşı sabırlı olmamız lazım. Bütün bunlara sükunetle akılla cevap vermemiz lazım. Provokasyon yapmak isteyenlere, kışkırtmalarla seçim sürecini sabote etmek isteyenlere asla prim vermeyin.”