HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Van’da gazetecilere yaptığı açıklamada, "İki tarafa da çağrı yapıyoruz. PKK derhal elini tetikten çekmeli. Tahkim edilmiş karşılıklı ateşkese uyacağını ilan etmelidir. Hükümet derhal askeri operasyon seçeneğini bir kenara bırakmalı.” dedi. Türkiye'nin birçok yerinde miting yapacaklarını da söyleyen Demirtaş, "Sadece HDP değil herkesin barış sesini yükseltmesi lazım. Lütfen ben rica ediyorum; anneler babalar, evladı askerde olan, dağda olan, polis olan anneler babalar, bu çocuklar kolay yetişmiyor. Sesinizi yükselttin.” ifadelerini kullandı. Çatışmaların durması adına bugün-yarın önemli gelişmelerin olabileceğini söyleyen Demirtaş, "HDP ve MHP el ele sokağa çıksın ve 'biz barış istiyoruz' desin. Bakın ülkede o zaman neler değişiyor." diye konuştu.

Brüksel’den döndükten sonra herhangi bir açıklama yapmayan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisi tarafından düzenlenen 'Savaşa karşı barış' mitingine katılmak üzere dün gece Van’a geldi. Sabah kahvaltısını basın mensuplarıyla Akdamar Oteli’nde yapan Demirtaş, Van'ın, çatışmaların sancısını halkın en ağır şekilde yaşayan kentlerden biri olduğunu söyledi. Demirtaş, barış süreciyle taçlandırmayı düşündükleri süreçten hızlı bir şekilde çatışmalı bir döneme girdiklerini anlattı.

"BUGÜN-YARIN ÖNEMLİ GELİŞMELER OLABİLİR"

Selahattin Demirtaş, halkın 'Biz size savaş yaptırmayacağız' diye ortaya çıkmasını isterken, "Böylelikle savaş isteyenler halkın barış sesi karşısında geri adım atmak zorunda kalırlar." dedi. Hem PKK'nın, hem de güvenlik güçlerinin ateşi kesmesi çağrısı yapan Demirtaş, "Biz çağrılarımızı her iki tarafa yapıyoruz. Hükümet operasyonları durdursa ama PKK eylemlerini durdurmasa da bunun adı ateşkes çatışmasızlık olmaz. Ölümler durmuş olmaz. Ya da PKK eylemlerini durdursa, AKP operasyonları durdurmasa o zaman da ölümleri durdurmuş sayılmayız. Tek taraflı olmayacağını yaşayarak öğrendik. Van'dan büyük bir mitingle bütün topluma ve taraflara bir kez daha güçlü barış çağrısı yapmış olacağız. Bu ses her kesimden yükselirse bu hafta, bugün-yarın önemli gelişmeler olabilir. Neye dayanarak söylüyorum, toplumun barış çığlığına güvenerek ifade ediyorum." açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin birçok yerinde miting yapacaklarını söyleyen Demirtaş, "Sadece HDP değil herkesin barış sesini yükseltmesi lazım. Lütfen ben rica ediyorum; anneler babalar, evladı askerde olan, dağda olan, polis olan anneler babalar, bu çocuklar kolay yetişmiyor. Sesinizi yükselttin. Bulunduğunuz her yerde 'biz ülkemizde savaş istemiyoruz, sorun çözülecekse oturup masada çözülsün' deyin." şeklinde konuştu.

Kendilerinden başka barış için çalışan olmadığını, AK Parti ve MHP sözcülerinin ağzından tek bir barış sözcüğü duyulmadığını ileri süren Demirtaş, "Çünkü her cenazeden sonra onlar dönüp milliyetçiliği kaşıyacaklar. Akan kandan rahatsızlarsa neden çağrılarımızı vatan hainliği olarak ifade ediyorlar. Bugün 'Kandili dümdüz edelim, basalım' diyenler vatansever oluyor. Biz kardeş kardeşi vurmasın, silahlar sussun dediğimiz için vatan haini oluyoruz. Bunların milliyetçilikleri vatanperverlikleri de çakmadır. Çin malı milliyetçilerdir bunlar. Dünyanın en çakma milliyetçileri maalesef Türkiye'de." ifadelerini kullandı.

Savaş politikası izlemesinin AK Parti'yi bitireceği görüşünü savunan Demirtaş, "Ama biz savaşı durduracağız. Sandıktan kim çıkarsa çıksın. Barajın altında kalmayı bile göze alırız. Bizim için önemli çözüm demokrasidir, akan kanın durmasıdır. Barış ve çözüm için koşturan partinin temsilcileriyiz. Maalesef parlamentoya gelerek sadece ailesinin ve kendisinin çıkarları için gece gündüz rant peşinde koşanları ülkenin vatanseverleri olarak tanıtıyorlar. En çok hırsızlık yapana bu ülkede en çok vatansever madalyası veriyorlar." diye konuştu.


“İKİ TARAFA DA ÇAĞRI YAPIYORUZ”

"İki tarafa da çağrı yapıyoruz” diyen Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün çağrı yapıyoruz. PKK derhal elini tetikten çekmeli. Tahkim edilmiş karşılıklı ateşkese uyacağını ilan etmelidir. Hükümet derhal askeri operasyon seçeneğini bir kenara bırakmalı. Müzakere için hazır olduğunu ifade etmelidir. Bütün tolumun beklentisi budur. Dolmabahçe'de açıklanan deklarasyon ortak bildiri Türkiye toplumunun önünü açacak çok önemli tarihi belgedir. Bizler o kalınan noktadan bir adım, ileri gidip hızlı bir şekilde müzakere yürütülmesini sonuna kadar destekliyoruz. Şimdi koalisyon olur yada olmaz, erken seçim olur yada olmaz fakat barış acil bir görevdir."

"HDP VE MHP EL ELE SOKAĞA ÇIKSIN"

Her yerde sesler yükseltilip 'barış istiyoruz' denilmesini isteyen Demirtaş, "Halkın sesine kimse sessiz kalamaz. Bütün Türkiye toplumundan ricamdır. HDP ve MHP el ele sokağa çıksın ve 'biz barış istiyoruz' desin. Bakın ülkede o zaman neler değişiyor. Toplum karamsarlığa kapılmamalı. Suriye'de bizler gibi düşünenler olsaydı Suriye bu durumda olmazdı. Yüz binlerce insan katledildi. Suriye'nin yarısı kendi topraklarını terk etti, mülteci konumuna düştüler. Bütün kentleri harap oldu. Medeniyet ülkesi harabeye döndü. Onların bir HDP'si yoktu. Savaşa karşı çıkan siyasetçileri yoktu" diye konuştu.

Selahattin Demirtaş, söze 'şerefsiz' tartışmasına da getirerek, "Bunlar gibi kışkırtıcı olsak ülkenin düşeceği durumu bir düşünün. Ben 'bu partiye oy verenler şerefsizdir' desem haşa ne olur bir düşünün. Resmen insanları bir birine karşı tahrik etmek için ellerini ovuşturuyorlar. Biz bu ülkeyi seviyoruz. Coğrafyasının her köşesini seviyoruz. Biz insanlarımızı seviyoruz. İnsanlarımız hangi partiye o verirse versin şereflidir. Biz bütün toplumu böyle kucaklıyoruz" diye konuştu. Demirtaş, olası bir seçimde HDP'nin hedefinin iktidar olduğunu da öne sürdü.

Konuşmasında basına da sert eleştirilerde bulunan Demirtaş konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Askerden daha asker gazeteciler var" diyen Demirtaş, "Savaş konusunda masasından oturduğu yerden klavye savaşçılığı yapan gazeteciler var. Bunların o ay alacakları maaşlara bakıyorlar. Ama onları da tarih not ediyor. Barış elbet gelecek. Bugün kışkırtıcı habercilik yapanlar kirli yüzleriyle baş başa kalacaklar. Size barışçıl bir toplumda ekmek yok. İşsiz kalacaksınız. Eminim ki toplum barışla buluştuğunda siz halktan bin defa af dileyip öyle toplumun içine çıkacaksınız yada çıkacak yüzü bulamayacaksınız. Sizi Allah'a havale ediyorum."