Antalya'da birlikte yaşadığı erkek arkadaşı evli ve çocuklu Lokman Barış Çelik(40) tarafından öldürülen Deniz Aktaş'ın(21) davası Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Sanık sandalyesine oturtulan katil zanlısı Lokman Barış Çelik duruşmaya siyah takım elbise, siyah gömlek ve kravatla katıldı. Deniz Aktaş'ı silahla öldürdüğünü itiraf eden Çelik, 2011'den beri tanıdığı genç kızı çok sevdiğini her şeyi onu mutlu etmek için yaptığını söyledi.

Aktaş'la 4 yıl içinde 15 kez ayrılıp barıştıklarını aktaran katil zanlısı, yaşananları anlatırken duygusal ifadeler kullanması duruşma salonunda bulunan avukatların tepkisine neden oldu. Avukatlardan bazıları, "Genç bir kadını öldüren bu adam bize romantik bir aşk hikayesi anlatıyor" diyerek tepki gösterdi. Katil zanlısı, cinayette kullanılan silahın ise kendisine ait olmadığını kabul etti. Silahın iş yerinde kendisine yardımcı olan arkadaşı Ş.A. tarafından saklandığını iddia eden Çelik, bu duruma kızdığı için cinayetten 1 gün önce silahı evine götürdüğünü söyledi. Olay günü cinayeti de bu silahla işlediğini itiraf etti.

Antalya Adalet Sarayı'ndaki 2. Ağır Ceza Duruşma Salonu'nda görülen davaya tutuklu sanık Çelik'in yanı sıra öldürülen Deniz Aktaş'ın annesi Figen Yetişkin, avukatlar ve çok sayıda kadın izleyici katıldı. Kimlik ve adres tespitlerinin yapılmasının ardından duruşmaya geçildi. Mahkeme Başkanı Şenol Demir, katil zanlısı Çelik'in savunma yapmasını istedi. Bunun üzerine savunmaya başlayan Çelik, 2011 yılında Deniz'le tanışma süreçlerini nasıl geliştiğini aktardı. İnternet kafe işlettiğini belirten Çelik, öldürdüğü Deniz Aktaş'la da burada karşılaştığını dile getirdi. İlk başlarda Aktaş'ın problemlerini kendisine anlattığını kendisinin de genç kızın problemleriyle ilgilendiğini ifade etti. Kitaplar üzerine yaptıkları kültürel sohbetlerle samimiyetlerinin ilerlediğini dile getiren Çelik, daha sonra aralarında duygusal ilişki geliştiğini söyledi. Bu ilişkinin başladığı sırada evli olduğunu ve çocuğunun bulunduğunu belirten katil zanlısı Çelik, eşinin ve çocuklarının da içinde bulunduğu uzun bir hikaye anlattı.

Sanık Çelik'in öldürdüğü genç kızla birlikte yaşadığı sırada cüzdanından para çalındığını bunun şüphelisinin de maktul Deniz Aktaş olduğu iddiasını öne sürdü. Diğer bir tartışmalarının ise bir barda başladığını aktaran Çelik, daha sonra genç kıza telefon ve hediyeler aldığını ifade etti. Bu hediyeleri verdiği günün akşamında eve gittiğinde ise kız arkadaşının sık sık televizyon kanallarını değiştirmesi nedeniyle yeniden kavga ettiklerini söyledi. Deniz Aktaş'ın televizyonda bir moda programı izlediğini, kendisinin ise bu program hakkında olumsuz şekilde konuştuğunu sözlerine ekledi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Deniz Aktaş'ın ayağıyla kendisini dürterek uyandırmaya çalıştığını ve kendisinden yemek hazırlamasını istediğini söyledi. Çelik, yemek hazırlayamayacağını söylemesi üzerine Aktaş'ın kendisine, eşine ve çocuğuna ağır ithamlarda bulunduğunu ileri sürdü. Bunun üzerine Aktaş'ın üzerine yürüdüğünü anlatan Çelik, genç kızın cama çıkarak 'imdat polis' diye bağırmaya çalıştığını söyledi. Kısa süre sonra kapının çaldığını belirten Çelik cinayet anını şu şekilde anlattı: "Bu sırada zil çalınca gidip baktığımda kimseyi göremedim. Deniz'e bak komşular rahatsız oldu. Zili çalıyorlar diyerek teskin etmeye çalıştım. Bu sırada antrede bulunan silahı alarak, birkaç defa namlusunu çekerek Deniz'i korkutmak istedim. Deniz silahı da polise diyeceğini söyledi. Erkekliğime laf etti. Ben hakaretine dayanamadım sonrasında sadece barut ve duman kokusunu hatırlıyorum."

Çelik, Aktaş'ın öldüğünü anlaması üzerine kendi hayatına da son vermek istediğini ancak kızıyla görüştükten sonra bundan vazgeçtiğini söyledi.

'MAHALLENİN BARIŞ AĞABEYİ'

Duruşmanın öğleden sonraki kısmında ise Deniz Aktaş'ın annesi Figen Yetişkin müşteki sıfatıyla ifade verdi. Kızının bu ilişkisine karşı olduğunu bunu kendisiyle de defalarca konuştuğunu anlattı. Çelik'in kızına sık sık şiddet uyguladığını hatırlatan anne Yetişkin, bu darp olaylarının birinde cinayet zanlısı Çelik'e 4 ay uzaklaştırma cezası verildiğini dile getirdi. Çelik'in kızlarını ve oğlunu sık sık tehdit ettiğini ileri süren anne, cinayetten sonra katil zanlısının kendisini arayarak, "Her şey bitti. Deniz öldü." dediğini söyledi. Mahkeme başkanının çocuklarının Çelik'i tanıyıp tanımadığını sorması üzerine ise Yetişkin'in şu ifadeleri kullandı: "Mahallemizde internet kafe işletiyordu. Herkesin Barış ağabeyi olduğu için çocuklarım da onu tanıyordu."

Olaya müdahale için cinayet mahaline giden polis memuru Yasin Kaya tanık olarak dinlendi. Polis memuru silah sesi duyduğunu ancak kaç el olduğunu anlayamadığını söyledi. Kapının açılmasını istemlerine rağmen katil zanlısının daire kapısını açmadığını belirtti. Kapı açıldığında ise Deniz Aktaş'ın cansız bedenini gördüklerini dile getirdi.
Kendisinin 112 ekiplerine haber verdiğini diğer polis memuru Ali Osman Turgut'un ise kendisini öldürmeye teşebbüs eden Çelik'i ikna etmeye çalıştığını açıkladı.
Aynı apartmanda yaşayan Recebiye Esendil ve apartmanın görevlisi Ziya Kalkavan da tanık olarak dinlendi.

Mahkeme heyeti verdiği ara kararda sanık Lokman Barış Çelik'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrıca 2015'in başından itibaren olayla ilgili telefon görüşmesi kayıtlarını temini için müzekkere yazılmasına hükmetti. Yeni tanıkların belirlenmesi ve dosyadaki mevcut tanıkların hazır edilmesi için dava ileri bir tarihe ertelendi.

STK'LARDAN TEPKİ

Duruşma sonrası bir grup avukat ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri adliye önünde bir açıklama yaptı. Antalya Kadın Platformu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına açıklama yapan Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu üyesi Avukat Özlem Demirok Uçal, Mart ayında katledilen Deniz Aktaş’ın ilk duruşmasına katıldıklarını belirtti. Deniz Aktaş’ın birlikte yaşadığı Lokman Barış Çelik tarafından 4 el ateş edilerek öldürüldüğünü aktaran Uçal, “Barış Çelik, daha öncesinde yaralama ve tehdit suçlarından aramızda dolaşıyordu. Olay günü de yardım çığlıkları üzerine komşuları tarafından çağrılan polis kapıdayken ve yaklaşık 45 dakika boyunca sanığı iknaya çalışırken katledildi." dedi.

Komşuların ifadesi polislerin kapıda uzun süre sadece iknaya çalışarak beklediği şeklinde olmasına rağmen haklarında takipsizlik kararı verilen polislerin de Deniz’in ölümünden sorumlu olduğunu düşündüklerini belirten Uçal, "Bizler, erkek yargınızdan haksız tahrik indirimleriyle koruduğunuz, iyi hal indirimleriyle aramıza gönderdiğiniz katillerimizin hesabını beklerken, devlet kurumlarının zaten görevleri olan eylem ve işlemleri yapması içinde mücadele vermek zorunda kalıyoruz.” diye konuştu.

Anne Figen Yetişkin ise sanığın tahrik indirimlerinden yaralanmak için kızına iftiralar attığını kaydetti. Bu indirimlerin verilmesine karşı olduğunu dile getirdi. Polisin kapıyı kırma yetkisi bulunmasına rağmen bunu yerine getirmemesine de tepki gösteren Yetişkin, "Katili koruyor ama kızımı korumuyor." şeklinde konuştu.