Eşinin öldürülmesinin ve öğretmenlerin kaçırılmasından dolayı inadına Yüksekova'ya dönüp mesleğini yapmak istediğini, ancak 4 aylık bebeği Deniz için bunu ertelemek zorunda kaldığını söyleyen 27 yaşındaki Sevcan Yıldırım, "Eşimin gerçek katillerinin bulunmasını istiyorum. Onlar yakalanmadan sorumlular Deniz bebeğin yüzüne, gözlerine nasıl bakacaklar? Öldürenlere de sesleniyorum. Kocam çocukları eğitmek için çabalayan eşinin peşinden Yüksekova'ya gelen kendi halinde bir işçiydi. Ne istediler ondan, ellerine ne geçti?" dedi. Tüpraş'a bağlı akaryakıt ünitesinde işletme teknisyeni olarak görev yapan 31 yaşındaki Engin Yıldırım, Yüksekova Vali Erdoğan Gürbüz İlköğretim Okulu'na rehber öğretmen olarak atanan eşinin göreve başlaması nedeniyle yanına gidip, birlikte ev tuttular. Yüksekova'dan ayrılacağı için tanıdıklarının verdiği yemeğe giden Engin Yıldırım, eşi ve bir yakını ile yürüdüğü sırada, arkadan uzun namlulu silahlarla açılan ateş sonucu sırtına isabet eden 7 kurşunla hayatını kaybetti. Yıldırım, geçen perşembe günü Buca Cemevi'ndeki törenin ardından, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. Tören sırasında acılı baba İsmet Yıldırım da, olay günü uzayan sakalını 'top sakal' modelinde kesen oğlunu, özel hareket polislerine benzediği için uyardığını anlattı. "İNADINA GİDERİM" Eşinin cenaze töreninde metanetli görünmeye çalışan kayınpederi İsmet Yıldırım'ın koluna girerek destek veren Sevcan Yıldırım, yaşadığı acıyı anlatarak tepkisini dile getirdi. Maddi olarak ihtiyacı olmamasına rağmen hizmet için öğretmen olmayı çok istediğini söyleyen Sevcan Yıldırım, "Bunun için atamam Yüksekova'ya yapıldığında hiç tereddüt etmeden hemen yola çıktım. Eşim de 4 aylık bebeğimize rağmen en ufak bir itirazda bulunmadı, aksine bana destek oldu. Peşimden oralara gelip beni yerleştirdi. Ben oradaki çocuklara eğitim vermek için sabırsızlanırken, kocam sırtından, kalleşçe açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Engin, çocukları eğitmek için çabalayan eşinin peşinden Yüksekova'ya gelen kendi halinde bir işçiydi, dünyalar iyisi bir insandı. Hiçbir zaman siyasi olarak da, insan olarak da kimseyi birbirinden ayırmadı. Üstelik polis ya da asker de değildi, onlara da yapılmasın, ama eşimin kendini koruyacak bir silahı bile yoktu. Bir insana böyle bir davranış nasıl yapılır?" dedi. Yüksekova'ya yeniden gitmek istediğini dile getiren Yıldırım, "Eşimin kalleşce öldürülmesinin, öğretmenlerin kaçırılmasının inadına yine Yüksekova'ya gidip çalışmak istiyorum. Eşimin ve benim ailemde sayısız öğretmenlik yapmış insan var. Hepsi kendilerini eğitime adadı, mücadele etti. Ama ailemi ve 4 aylık kızımı düşündüğüm için istemeden de olsa, bu kararımı gözden geçireceğim. Yeni görev yerimde öğrenciler yetiştireceğim. Ama kalplerinde barış ve sevgi büyüten öğrenciler olacak" dedi. "DENİZ BEBEĞİN GÖZLERİNE NASIL BAKACAKLAR" Olayın ardından yapılan soruşturma sonrasında gözaltına alınan 4 kişiden 1'inin tutuklandığını dile getiren Sevcan Yıldırım, "Kocamı katleden kişilerin biran önce yakalanmasını istiyorum. Bu bana ve 4 aylık kızım Deniz'e karşı bir borç. Kızım daha farkına bile varamadığı babasını hiç uğruna kaybetti. Babanın, baba sevgisinin ne demek olduğunu hiç anlayamayacak. Ama insanlar onu da unutacak, tıpkı öncekiler gibi. Eşimin katilleri bulunamazsa, onlar hukuki yollardan cezalandırılmazsa, sorumlular, ülkeyi yönetenler, Deniz bebeğin gözlerine nasıl bakacaklar, ona nasıl hesap verecekler? Bu sorunu artık tüm siyasilerin, hiçbir menfaat gözetmeden, kendi vatandaşlarının mutluluğu için bitirmesini istiyorum. Çünkü terör gitgide yurda yayılıyor bu da önü alınamaz acılar getiriyor. Artık bıçaklar kemiğe dayanmasın" dedi.