Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, kanuni düzenlemelerde hukuksuzluğu tespit eden Anayasa Mahkemesi'ne karşı hükümetin algı oluşturulmaya çalıştığını söyledi. İlhan, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte baroda düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konuları değerlendirdi.

Hükümetin TBMM’de Türkiye’yi hukuk anlamında geriye götüren kanuni düzenlemeler yaptığını iddia eden İlhan, “Hukukçular olarak bunlara fikrimiz düzenleme aşamasında sorulmasa dahi katkı koymaya çaba sarf ediyoruz ama en son tahlilde bu yasal düzenlemeler, istemediğimiz noktada yasa olarak karşımıza çıkıyor. Tabii bu aşamadan sonra da hepiniz izliyorsunuz, bazı aşamalarında hukuksuzluğun tespiti Anayasa Mahkemesi'ne düşüyor. Orada da Anayasa Mahkemesi'ne karşı bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Hukuk hepimize lazım. Öncelikle hukukun süzgecinden geçip ortaya çıkan kararlara hepimizin saygı duymamız gerekir. Eleştirebiliriz ama istemediğimiz kararlar çıktığında hiçbir zaman yargıya tukaka diyemeyiz. Son dönemlerde bunu sıkça yaşamaya başladık. Yüksek yargı organlarına doğrudan bu anlamda ithamda bulunulmaya başlandı.” dedi.

‘DEVLET KÜSÜYOR ARTIK’

Torba kanunlarla yüksek yargıyla ilgili, Yargıtay Kanunu'yla ilgili değişiklikler de yapıldığını belirten Baro Başkanı İlhan, “Umarım yapılan HSYK seçimleri sonrası oluşturulacak yargıdaki düzenlemeler de bize dünü aratmaz diyoruz. Biz dün de aynı şeyleri söylüyorduk, bugün de aynı şeyleri söylüyoruz. Hukuka müdahale nereden gelirse gelsin, kendini nasıl tanımlarsa tanımlasın bu müdahale zihniyetinin tamamının karşısındayız. O yüzden 2014 yılında yaşadıklarımızı, 2015 yılında yaşamama dileklerinde bulunuyoruz ama maalesef 2015 yılı da öyle başladı. Devlet küsmez. Devlet küsüyor artık. Kime küsüyor? Kendi gibi söylemeyene, kendi gibi düşünmeyene.” diye konuştu. En son Anayasa Hukukçuları Derneği’nin toplantısında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Yargıtay Başkanı'na küserek salonu terk ettiğini öne süren İlhan, “Devlet küsmez. Farklılığı dinleyerek, belki kendi çözümü doğruysa onu hayata geçirir ama oradaki de bir hukukçu, yüksek yargıç. Yargıtay'ın başkanının söylediklerine katılmıyor olabilirsiniz, hayata bakışını paylaşmıyor olabilirsiniz. Orada o görev ifa edildiği sürece söyleneni dinlemek zorundasınız, uygulamasanız dahi.” şeklinde konuştu.

‘KOLLUK AMİRİ, SAVCILARDAN FAZLA YETKİYE SAHİP OLACAK’

İç Güvenlik Paketi hakkında da eleştirilerde bulunan İlhan, mevcut haliyle kanunlaşırsa kolluk amirinin savcılardan fazla yetkiye sahip olacağını, hukuki güvenliğin kalmayacağını söyledi: “İç Güvenlik Paketi, örnek alınan o Almanya uygulamasının bizde de uygulanacağı düşüncesiyle hayata geçirilmeye çalışılıyor. İç Güvenlik Paketi'nde yetki verilen yerel yöneticilerle kolluk amirlerinin, o örnek yasa olarak alınan ülkelerdeki kolluk güçleri ve yerel yöneticilerin savcı ve hakim denetimleri kadar denetime tâbi olmadığını görüyoruz, bizim hazırlanan İç Güvenlik Paketi yasa tasarısındaki, hattâ torba yasadaki düzenlemelerin, çünkü o ülkelerde bunu uygulayacak kişiler, asgari hukuk eğitimi dahil birçok eğitimden geçerek o makamlara geliyorlar. Sokakta güvenliği icra eden güvenlik biriminin mensuplarına bu yetki verilmiyor. Bizde torba yasa aynen çıkarsa birçok kolluk amiri, savcılardan fazla yetkiye sahip olacak. Savcı denetiminden geçmeden, çok net icraya yönelik kararlar verecekler. Dolayısıyla hiçbirimizin bu anlamda hukuki güvenliği kalmayacak. Böyle hukuki güvenlikten uzak bir düzenlemeyi bizim kabul etmemiz, bir hukukçu olarak düşünülemez.”