Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın yargılama aşamasındaki görüntülerini de değerlendiren Baro Başkanı İlhan, burada Dumanlı'nın aleyhinde bir delil bulunamadığını vurguladı. İlhan, “Asıl amaç, farklı söylem geliştirenleri bir şekilde hukuk uygulayıcılarını kullanarak, dizayn edilen sulh ceza mahkemelerini kullanılarak yapılan bir çalışmadır. Basına ve medyaya da yansıdı, orada şüpheli sıfatıyla hakim karşısında ifade veren kişiler, tutuklamaya karar veren hakime delilleri sormasına rağmen herhangi bir delil söylenemediğini gördük. Burada basını susturmaya yönelik bir çaba varsa ben şunu söylüyorum, basın da kendi arasında birarada durmayı becerebilecek. Toplumun her kesimi kendi adına üstüne düşeni yapmayı becerebilecek ki hukuksuzlukları gayet net tanımlayabilelim. Aynı operasyonun içinde polis var, senarist var, gazeteci var, oyuncu da var Eğer dizi senaryoları üzerinden bir sonuca gideceksek Türkiye'de tutuklamadığımız dizi oyuncusu kalmamalı, senarist de kalmamalı.” diye konuştu.

”˜KAMUOYU ALGI OPERASYONU DİYE DÜŞÜNÜYOR'

Gazetecilere yönelik operasyonun kamuoyunda "algı operasyonu" olarak derlendirildiğini anlatan Müjdat İlhan, “Burada birilerine mesaj verilmeye çalışılıyordur ama niye hukuk ayaklar altına alınarak yapılıyor? Kimsenin kanun önünde farklılığı yoktur. Cezası olan varsa mutlaka onu çekmelidir. İşlenen suç da soruşturma ve kovuşturma aşamasında mutlaka delilleriyle ortaya koyulup ilgililer yasa önünde hesap vermelidir ama bu yapılan soruşturmaların hiçbirinde maalesef bunu göremiyoruz. Bir nevi, 'Soruşturma ve kovuşturma aşamasında, yargılama başlayıncaya kadar cezayı vermiş olalım. Bir şekilde tutuklu kaldıkları süre ya da mal varlıklarına koyduğumuz tedbirlerle bunlar cezasını çekmiş olsunlar. Yargılama aşamasında beraat ederse bile o zamana kadar bir şekilde istenilen noktaya toplumu sindirerek getirmiş olalım.' mantığı vardır. Bunu tasvip etmemiz ve sessiz kalmamız mümkün değildir.” dedi.