17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde 2 kızını kaybeden Müyesser Özen, kızlarına olan hasretini mektup yazarak gideriyor. Depremin 16. yıldönümünde kızlarının mezarını ziyaret ederek dua eden Özen, bu yıl da yazdığı mektupları kızlarının mezar taşlarına bıraktı.

Müyesser Özen, depremde çocuklarını ve sevdiklerini kaybeden çok sayıda insandan sadece biri. Özen'in, canından çok sevdiği çocukları 14 yaşındaki Gülden ve 20 yaşındaki Bilgen, yaşadıkları evin yıkılması sonucu enkaz altında kalarak hayatlarını kaybetti. Anne, eşi ve bir oğlu enkazdan yaralı olarak kurtuldu. Eşi, böbreklerini kaybederek diyalize bağlandı. Acılı anne, aradan geçen 16 yılda hayatta kalan 2 oğluyla birlikte hayata tutunmaya çalışıyor.

Depremin her yıldönümünde çocuklarının mezarını ziyaret eden Müyesser Özen, kızlarına olan hasretini onlara yazdığı mektuplarla gidermeye çalışıyor. Depremin 16. yılında kızlarının Serdivan Şehitliği'ndeki mezarlarını ziyaret eden anne Özen, yazdığı mektupları kızlarının mezar taşına astı.

Acılı anne Özen, duygularını "Artık yaşamıyorum ben." diyerek ifade etti. Özen, "2 kızımı kaybettim. Biri 20 yaşında, biri de 14 yaşındaydı. Biri öğretmen okulunda okuyordu. Çok üzgünüz. Artık yaşamıyorum ben. Ben bunları büyüttüm mü? Büyütmedim mi? Ben bir masaldan mı çıktım? Mezara gelirken koşa koşa geliyorum. Ama kimse yok. Devamlı ağlıyorum. Devamlı şirler yazıyorum çocuklarıma. Duygularımı yazıyorum. Onlarla yaşadım. Muradıma ereceğim zaman her şey bitti. Bir gece de bitti. O kadar zor ki. Allah düşmanımın başına vermesin. Evlat acısı çok zor. Unutamam ben onları. Şimdi iki oğlum kaldı. Eşimde diyaliz hastası oldu." dedi.