BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Koza İpek Holding bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasıyla ilgili kararı eleştirdi. Destici, "Her ne kadar bu karar hukuk adamları tarafından alınmışsa da ben bunu siyasi bir karar olarak değerlendiriyorum. İktidarın hukuk üzerinde baskı kurarak aldırdığını düşünüyorum. Çünkü tamamen iktidara muhalif olan holdinglere, şirketlere karşı yapılıyor, basın kuruluşlarına karşı yapılıyor. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Demokratik, hukuk devletlerinin hiç birisinde bu tür uygulamalara rastlayamazsınız. Bunlar ancak istibdatla, otokrasi ile, diktatörlükle, tek adamla, tek parti ile yönetilen ülkelerde olur. Bu tür uygulamaların yapıldığı ülkelerin de sonu belli." dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimi Yunus Süer tarafından Bugün gazetesi, Bugün TV, Kanaltürk TV ve Millet gazetesinin de içinde olduğu Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de tepki gösterdi. Kararı 'siyasi' olarak niteleyen Destici, şunları söyledi:

"Her ne kadar bu karar hukuk adamları tarafından alınmışsa da ben bunu siyasi bir karar olarak değerlendiriyorum. İktidarın hukuk üzerinde baskı kurarak aldırdığını düşünüyorum. Çünkü tamamen iktidara muhalif olan holdinglere, şirketlere karşı yapılıyor, basın kuruluşlarına karşı yapılıyor. Kim muhalefet ediyorsa, kim iktidara boyun eğmiyorsa o yok edilmeye çalışılıyor. Burada yapılan gayet açık ve nettir. Burada iktidara muhalefet eden medya kuruluşları var, dolayısıyla bu holdinge operasyon yaparak, bu holdinge el koyarak, bu medya kuruluşları seçime 5 gün kala susturulmak, yönetimleri değiştirilerek, kayyum atanarak da tamamen yayın politikasını iktidarın istediği yapmak, yani havuzlaştırmak amacıyla yapılmıştır. Daha önce yapılan uygulamalarda olduğu gibi önce kayyuma devredilecek, daha sonra başına iktidara yakın bir isim getirilecek. Yarın başına kimi atadıklarını göreceğiz. Tamamen taraflı, iktidara yakın kişiler atanacak. Daha önceki uygulamalarda bunu gördük. Gerçekten hukuki bir karar ise, gerçekten tarafsız kişileri atarsınız, yayın politikasına müdahale etmezsiniz, şirketin işlerini aksatacak, zarara sokacak uygulamalar içinde olmaz o gelen yöneticiler ve soruşturma, inceleme bitene kadar şirketler hiç bir zarara uğramadan aynı yöneticilerle, aynı kanallardaki genel yayın yönetmenleri ile devam ederler. Eğer bu hukuki bir karar ise."

Diğer yandan bu adım ile muhalefetin de sesisinin kısılacağını vurgulayan Destici, "Burada muhalefetin sesi olan bu kanallarda, artık muhalefete yer vermeyeceksin. Şu anda iktidara yakın televizyonların ve gazetelerin hiç birinde biz, bir dakika, bir saniye bile kadar görünebilmiş değiliz. Gözükemediğimiz gibi hakkımızda her türlü iftirayı içeren yalan haberler yapılmakta. İtibarsızlaştırma adına. Manipülatif, spekülatif haberler yapılmakta." ifadelerini kullandı.

BBP Genel Başkanı Destici, daha sonra şöyle devam etti:

"Dolayısıyla bu gidişat iyi bir gidişat değil. Ortada bir mahkeme kararı var ama sonuçlanmış bir mahkeme yok. Henüz bu dava sonuçlanmamış. Bir savcının talebi ve bir hakimin kararı ile siz koskoca, Türkiye'nin en büyük şirketlerinden bir tanesine kayyum atıyorsunuz, televizyonlarına, gazetelerine yönetici atayacaksınız. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Demokratik, hukuk devletlerinin hiç birisinde bu tür uygulamalara rastlayamazsınız. Bunlar ancak istibdatla, otokrasi ile, diktatörlükle, tek adamla, tek parti ile yönetilen ülkelerde olur. Bu tür uygulamaların yapıldığı ülkelerin de sonu belli. Her zamankinden daha çok demokrasiye, birliğe, beraberliğe, özgürlüğe, sevgiye, saygıya, yardımlaşmaya, hoşgörüye ihtiyacımız olduğu bu dönemde, seçime 5 gün kala bu kararın alınması, uygulamaya konulması, seçime de gölge düşürmüştür. Çünkü bu seçimde 7 Haziran'da kaybettiği iktidarı kazanmak için her yolu mübah gören bir Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti ile her ne kadar adı seçim hükümeti olsa da gerçekte Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıyla, hükümeti ile karşı karşıyayız. Allah, milletimizin, memleketimizin sonunu hayretsin diyorum."