Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in ailesi, kamu görevlileri hakkındaki soruşturma kapsamında dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç’in ifadesinin alınmasını istedi. Savcılığa dilekçe veren aile, Dinç’in cinayetin önlenmemesinde Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’nün diğer görevlileri gibi ciddi şekilde sorumluluk sahibi olduğunu vurguladı.

Dink cinayetine ilişkin kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada 20’den fazla kamu görevlisinin ifadesi alındı. Şu ana kadar Trabzon istihbaratta görev yapan Ercan Demir, Özkan Mumcu ve Muhittin Zenit tutuklandı.

‘İhmal suretiyle cinayete sebebiyet verme’ gerekçesiyle tutuklanan şüpheliler cinayeti engelleyecek çalışmaları yapmamakla itham ediliyor. Dink ile ilgili İstanbul’a ‘ses getirecek eylem’ Ankara’ya ise ‘öldürülecek’ şeklinde neden iki ayrı rapor gönderildiği araştırılıyor. Söz konusu raporların Engin Dinç tarafından imzalanarak gönderildiği belirtildi. Ancak halen İstihbarat Daire Başkanı olan Engin Dinç, ifadeye çağırılmadı.

Dink ailesi avukatları aracılığıyla savcılığa 7 sayfalık dilekçe verdi. Dilekçede, "Trabzon İl Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü sıfatı ile Dink cinayetinin önlenmemesinde ciddi sorumluluğu olan Engin Dinç’in ifadesinin Dink cinayetine ilişkin soruşturmayı yürüten C. Başsavcılığınız tarafından alınması.” talebinde bulunuldu.

Dinç’in 26 Ağustos 2004 – 28 Ağustos 2006 tarihleri arasında Trabzon İl Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığı, 19 Eylül 2006 tarihine kadar da Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’nde çalışmasını sürdürdüğü hatırlatılan dilekçede, “Engin Dinç tüm bu önemli süreçlerde Trabzon İl Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü’dür, Dink cinayetinin önlenmemesinde Trabzon İl Emniyet Müdürlüğünün diğer görevlileri gibi ciddi şekilde sorumluluk sahibidir.” vurgusu yapıldı.

Dilekçede, İstanbul Valiliği, emniyeti, Trabzon emniyeti ve jandarması ile İstihbarat Daire Başkanlığı’nın olaya ilişkin bilgi sahibi olmasına rağmen koruma tedbiri almadığı, örgüte yönelik operasyon yapılmadığı ifade edildi. Bu nedenle ‘Dink cinayeti bütünsel sorumluluğun bir cinayetidir’ denildi.