Diyarbakır Sanayici İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, ilerici demokratik yaşam için tüm yasakları ayaklar altına almak gerektiğini, bölgenin kalkınması için de bir insani desteğe ihtiyaç olduğunu söyledi.

DİSİAD tarafından Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Karacadağ Kalkınma Ajansı'nın katkılarıyla 'Türkiye'de madencilik ve Diyarbakır'ın madencilik sektöründeki yeri' konulu panel düzenlendi. Panelin açılış konuşmasını yapan DİSİAD Başkanı Burç Baysal, ülke genelinde yaşanan şiddet ortamının daha fazla demokrasinin gerektiğini gösterdiğini söyledi.

Baysay, "İdamı getirerek kadınların yaşadığı şiddetten kurtarmak söylemi çözüme götürmez bizleri. Faizleri indirip 'ekonomi uçar' söylemi çözüme götürmez. İlerici demokratik yaşam için tüm yasakları ayaklar altına almak gerekiyor. Sürdürülebilir bir ekonomik hayat için net kalkınma net kalkınma politikaları lazım. Yani insanlık adına çalışmak gerekmektedir." dedi.


KIŞANAK: YERELİN HAKKINI YERELE TESLİM ETMEK GEREKİYOR

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ise şehirlerdeki yeraltı kaynaklarının işlenmesi ve ekonomik refaha katkı yapacak şekilde çıkarılmasının önemli olduğunu belirtti.

Gültan Kışanak, "Biz de arzu ediyoruz ki yerin altında olan bu zenginlikleri yeryüzüne çıkarılırken işlenirken toplumun yaşam kalitesini de artırsın. Halk daha refah içinde yaşasın. Ne yazık ki bu konuda yeterince iyimser değilim. Madencilik sektörünün yaşadığı sıkıntılar ve bürokratik çarkın engelleyici düzeyde zorlayıcı olması önemli ama biz arzu ediyoruz ki şunu da konuşalım: Yer altı zenginlikleri yerel ve bölgesel zenginliklerde de rol alsın. Bir başka derdimiz var. Bu şehrin doğal madenleri işletilirken yerel yönetimlerin de bu zincirin bir halkası olması gerektiğini belirtmek istiyorum. Madenlerin işlenmesi ve ruhsatlandırılmasında yerel yönetimlerin hiçbir etkisi yok. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu topraklarda binlerce yıldır yaşayan insanlar burada zenginliklerden yararlanma hakkına sahiptir. Şu anda hiçbir aşamasında bir sorumluluğumuz ve katılım imkanımız yoktur. Geçmişte Büyükşehir değilken İl Özel İdaresi üzerinden kısmen de olsa yapılan katılım süreci rafa kaldırılmıştır. Ayrıca devlet payının yüzde 50'sinin yerelde kullanılması için Özel İdare'ye devrediliyordu. Şu an bunlar da kaldırıldı. Biz daha iyisini talep ederken az da olsa pay alma imkanı da ortadan kaldırılmıştır. Buna siyasi bir misyon atfetmek doğru değildir. 'Bir ilin zenginliği varsa o kentin kalkınma sürecinden bir katkısının olması gerekir' ilkesine dayanan tamamen ilkesel bir durumdur. Yerelin hakkını yerele teslim etmek gibi bir ilkedir." diye konuştu.

Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ise şehrin maden kapasitesi ve bu alanda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.