Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Kani Beko, AK Parti’ye ‘dur’ diyen seçmenin muhalefet partilerinden beklentilerinin olduğunu söyledi. Beko, “Meydanlarda muhalefet liderlerinin söyledikleri önemliydi. Çözüm süreci bize göre devam etmeli. İç güvenlik reformu yasası ve seçim barajı kesinlikle kaldırılmalıdır.” dedi.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Pendik’te bir fabrikada 9 gündür grev yapan işçileri ziyaret etti. Beko, sorunlarını dinledikleri işçilere federasyon olarak destek vereceklerini belirtti.

Gündeme ilişkin soruları cevaplayan Kani Beko, genel seçimlerden yeni çıkıldığını, siyasi parti liderlerinin asgari ücretin 1400 TL, 1500 TL ve 1800 TL olması gerektiğini söylediklerini belirtti. Beko, “Onlar da biliyorlar ki Türkiye'de açlık sınırı altında milyonlarca işçinin çalıştığını, ve açlık sınırında çalışan insanların çalışarak ölüme doğru sürüklendiklerini onlar da biliyorlar. O zaman burada yapılması gereken şey bizim DİSK'e bağlı Cam Seramik-İş Sendikası'nın önderliğinde denetimli ve disiplinli bir şekilde haykırıyorlar 'biz yaşarken ölmek istemiyoruz, barış içinde çalışarak yaşamak istiyoruz'. Bizim de bu yaşam hakkına katkı koymaktan başka çaremiz yok. Sonuna kadar sizlerle beraber olacağız.” ifadelerini kullandı.

‘ALİ BABACAN BİZİ DİKKATE ALSAYDI 250 MİLYON CEPTE KALACAKTI’

“Bizi devlet ve işverenler artık dikkate almalıdırlar.” diyen Beko, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İki ay önce Ankara'da L20'le platformu vardı. Burada biz Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'a bir dosya hazırladık ve söyledik. Dedik ki, metal iş kolundaki işçi arkadaşlarımın yüzde 70'i açlık sınırının altında çalışıyor. Gelin DİSK'e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası'nın gasp etmeyin, destek verin. Oturalım masa başına anlaşarak bir toplu iş sözleşmesi yapalım dedik kendisine. Ama hayır dediler, grevi yasakladılar. MES'le işbirliği yaptılar, Sarı Sendikalar ile işbirliği yaptılar ve daha sonra ne oldu, baskılar sonrasında Metal İş Kolu ayağa kalktı. Ali Babacan sonra dedi ki, son yapılan direnişlerin maliyeti 500 milyon TL dedi. Şimdi siz bu 500 milyon liranın 250 milyon lirasını işçilere feda etmiş olsaydınız 250 milyon lira da sizin cebinizde kalacaktı.”

Seçim sonuçlarını değerlendiren Beko, “Yüzde 60 oranındaki seçmen AKP'ye ‘dur’ dedi. AKP'ye ‘dur’ diyen bu seçmenlerin tabii ki CHP'den MHP'den ve HDP'den de ekonomik, demokratik, siyasi ve sosyal anlamda tabii ki talepleri var. bu talepler çerçevesinde bir koalisyon hükümeti veya azınlık hükümeti kurulabilir. Ancak alanlarda, meydanlarda üç liderin de söyledikleri bize göre çok önemliydi. Öncelikle bu topraklarda 'çözüm süreci' bize göre başladığı yerden devam etmeli. 'İç güvenlik reform yasası' kesinlikle kaldırılmalı. “ şeklinde konuştu.

‘SEÇİM BARAJI KALDIRILMALI’

Türkiye’deki 6 milyon işsizin beklentilerinin olduğunu ifade eden Beko, şu ifadeleri kullandı: “Bununla birlikte 400 binin üzerinde atanması yapılmayan öğretmen kardeşlerime verilen sözler var, insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını gidermek için Türkiye'de işçiler, memurlar ve emeklilerin çekmiş olduğu tüketim kredileri var, bu toplamda 400 milyarı bulmuş durumda. 5 milyon 300 bine yakın eve icra gelmiş, bunların kesinlikle icraların kalkması ve borçları bize göre tamamen ortadan kaldırılması gerekiyor. İşçilerin 7 milyona yakını asgari ücretle çalışıyor, liderler burada asgari ücretin en az 1400, bazıları 1500, bazıları 1800 olması gerektiğini söylediler. Tabii ki işçilerin asgari ücretin en az 1500-1600 TL olması talebi var. Bununla birlikte Türkiye'de çok adaletsiz bir seçim sistemi var. Seçimlerde birçok parti kendilerini mecliste ifade edemedikleri için seçim barajları kesinlikle ortadan kaldırılmalı. Sendikal barajlar var. Sendikaların barajları ortadan kaldırılarak sendikalar demokratikleşmeli. Kısaca vermiş oldukları bu sözler önümüzdeki dönemde muhalefetteki partilerin bir araya gelerek kuracakları bir hükümet sonrası vermiş oldukları vaatler yerine gelir, ülke demokratik bir ülke yolunda devam ederse Türkiye'de bir rahatlama olur diye düşünüyorum.”

Beko, “13 yıldan bu yana tahrip edilen bu ülkenin yasaları, iş yasaları, kanunları ve ele geçirilen birçok eğitim, sağlık gibi ve tahrip edilen bu kurumlar yeniden yapılandırılmalı. En önemlisi bizim için önümüzdeki dönemde bu ülkede mecliste bir anayasa komisyonu kurularak eşitlikçi, demokratik ve adaletli bir Anayasa'nın kurulması gerektiğine inanan bir konfederasyonuz. Bizim siyasi partilerin ne şekilde bir araya geleceği konusunda bir görüşümüz yok, ancak bizim beklentilerimiz var.” diye konuştu.