Diyanet İşleri Başkanlığı, yerde ya da başka bir alanda bulunan paranın hangi koşulda bulana ait olabileceğine açıklık getirdi. Öncelikle "Başkanlarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyaları alıp sahiplenmek de caiz değildir" açıklaması getiren Diyanet, bulunan paranın sahibine verilmek üzere çevreden şahit tutularak alınabileceğini kaydetti.

Diyanet, "Kendine mal edinmek üzere alınması, başkasının malını gasp etmek hükmündedir" ifadesini kullandı. Diyanet, buluntu para konusunda takip edilecek yöntemi, "Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır" sözleriyle açıkladı.

"Bulunan paranın sahibi çıkar ve kendisine ait olduğunu ispat ederse teslim alır" diyen Diyanet, bu nedenle bulunan paranın, sahibine verilmek üzere alanın yanında 'emanet' durumunda olduğunu vurguladı.
Diyanet, "Bulunan parayı elinde bulunduran kimse bunu bir süre ilan eder ve bekler" dedi.

Diyanet, devamındaki süreci ise şöyle bildirdi:
"Sahibi çıkmazsa yoksullara paranın sahibi adına sadaka olarak verir. Kendisi muhtaçsa kullanabilir. Ancak sahibi daha sonra çıkarsa geri vermek zorundadır. Sahibinin aramayacağı düşük değerli şeyler ise beklemeye gerek kalmaksızın ihtiyaç sahiplerine verilebilir; bulanın ihtiyacı varsa o da kullanabilir."