Patlamada hayatını kaybeden öğrencilerden Eren Şahin'in annesi Oya Eronat, ''Eğer gerçekten onlar da bu toprakları seviyorlarsa, bu şehri seviyorlarsa, o kanlı ellerini bu şehirden çeksinler'' dedi. Yenişehir ilçesinde, 3 Ocak 2008'de askeri servis aracının geçişi sırasında teröristlerin patlattığı bomba nedeniyle hayatını kaybeden 6'sı öğrenci 7 kişi için patlamanın meydana geldiği Mimar Sinan Caddesine karanfil bırakıldı. Olayda hayatını kaybeden Eren Şahin'in annesi Oya Eronat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aradan 3 yıl geçmesine rağmen acısının hiç azalmadığını belirterek, oğlunu kaybettiği için boşlukta olduğunu söyledi. Acılarının hep taze olduğunu kaydeden Eronat, şöyle konuştu: ''Normal hayata dönemiyoruz. Biz güldüğümüz zaman suçluluk duygusuna kapılıyoruz, neşelenemiyoruz. Hiçbir şey bizi mutlu edemiyor. Bu şehrin geleceğini karartılar. Bu yalnız benim oğluma yapılan bir kötülük değil. Diyarbakır'a yapılan bir kötülük, ülkeye yapılan bir kötülük. Artık ellerini çeksinler bu Diyarbakır'dan. Bıraksınlar şehrimiz güzellikleriyle anılsın. Diyarbakır terör şehri olarak anılmasın. Ben çok üzülüyorum. Çünkü ben gerçek bir Diyarbakırlıyım. Eğer gerçekten onlar da, bu toprakları seviyorlarsa, bu şehri seviyorlarsa, o kanlı ellerini bu şehirden çeksinler. Çocukların ve gençlerin yakalarını bıraksınlar. 14-15 yaşındaki çocuklar kandırılıp dağa gönderiliyor. Orada her türlü sıkıntıya, tacize maruz kalıyor. Onların yakalarından da ellerini çeksinler,herkesi rahat bıraksınlar. Korku estiriyorlar, terör estiriyorlar. Kimse sesini çıkaramıyor, bu şehirde kimse gerçek duygularını yansıtamıyor. Artık herkes cesur olsun istiyorum. Basından da yardım istiyorum. Olayların üzerine giderek hep beraber el birliği ile yanlışları ortaya koyalım.'' -''SAVAŞI, BU BOMBALARI, SİLAHLARI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL''- Patlamadan yaralı olarak kurtulan Vedat Bora, olayın gerçekleştiği gün yaşadıklarını, duygularını şu sözlerle aktardı: ''Ayağa kalkığımda bir baktım üstüm hep tutuşmuş yanıyordum. Her taraf toz duman içerisindeydi. Üzerim tutuştuğu için hemen soyundum, o halde ne yapacağımı bilmiyordum. Polisler o an hemen müdahale edip beni hastaneye kaldırmışlar. Daha sonra kendimde değildim. Ameliyata almışlar beni o akşam. 6 saat süren ameliyattan sonra yoğun bakıma alınmışım. 4. günde komadan çıktığımı anlatıyorlardı. Olaydan sonra gözlerimi açtığımda asıl o zaman başladı her şey. O zaman acıyı daha yeni yeni ve daha derinden hissetmeye başladım. Aynaya bakacak halde değildim. Olaydan sonra 10 gün geçmişti, lavaboya elimi yıkamak için gittim, aynaya gözüm ilişti, yani artık ailemle de paylaşamadım. O hep içimdeydi, çünkü yüzümde hep sargılar, yanıklar, çok kötü bir durumdaydım. O dönemde ses tellerimde hasar olduğu için konuşamıyordum. Derdimi de kimseyle paylaşamıyordum. Normal insan halinde iken, sağlığım yerinde iken, bir ayda sağır oldum, konuşamaz oldum hepsini yaşadım. Bugün böyleyim çok şükür. Vefat eden arkadaşlarımız oldu. Gerçekten zor bir durumdu. Anlatılacak gibi değildi. Benim tek diyeceğim var bizler sevgiyi çoğaltırsak, sevgi odaklı bir yaşamı insanlara aşılarsak, çözülemeyecek hiçbir sorun yok. Gerçekten sevgi bu konuda, tek çözümümüz. Savaşı bu bombaları, silahları anlamak mümkün değil. Oturup çözümler üretmek varken, neden böyle? bilmiyorum. Bende onu anlamıyorum. Sevgi, barış ve huzur dolu yarınlar diliyorum. Şehitlerimizi özlemle ve rahmetle anıyorum. Şehit annelerinin de ellerinden öpüyorum.'' 3 Ocak 2008'de Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesi Mimar Sinan Caddesinde, askeri servis aracının dershane önünden geçişi sırasında meydana gelen patlamada, 6'sı öğrenci 7 kişi hayatını kaybetmiş, 66 kişi de yaralanmıştı.