Uzm. Dr. Serkan Süren, son yıllarda çocuklar için düzenlenen doğum günü kutlamalarında kantarın topuzunun kaçırıldığını söyledi. Dr. Süren, “Organizasyon şirketlerinin devreye sokulduğu, pastanın büyüklüğünden, mekanın niteliğine en ince ayrıntısına kadar planlanan partilerde ‘çocuğun yaşı, gelişim düzeyi ve gerçekte onun için anlam ifade eden şeyler’ bir ayrıntı olarak kalabilmekte. En iyi organizasyonu yapma telaşındaki aile günün amacından uzaklaşmakta.” uyarısında bulundu.

Medical Park Samsun Hastanesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Kliniğinden Uzm. Dr. Serkan Süren, kesin olmamakla birlikte bu abartılı kutlamaların çocuğun kendi değerini abartılı algılamasına yol açarak bireysel gelişimi ve sonraki yıllardaki yakın çevresi ile kuracağı ilişkileri olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. Dr. Süren, bunun yerine sadece varlığının bile aile ve arkadaşları için ne kadar değerli olduğunun hissettirildiği doğum günü katlamalarını tavsiye etti.

Pasta, mum, fotoğraf, kamera çekimi gibi doğum günü ritüelleri ile bu farkındalığın desteklenmesi, günün yıllar sonrasına anı olarak taşınabilmesine aracılık edeceğinden aşırılık olarak kabul edilemeyeceğinin altını çizen Dr. Süren, “Aşırılık demek çocuğun yaşına uygun olmayan ve çoğunlukla da ailenin farkında olmadan bazen de zorunda kalarak yaptığı; pastanın büyüklüğüne takılı kalmak, organizasyonun yapılacağı yer ile ilgili aşırı zihinsel uğraşa girmek, kimler katılacak, hangi müzikler çalacak gibi kısacası ‘en iyi doğum günü organizasyonu çabası’ çocuğun doğum gününü daha özel kılmayacak aşırılıklar olarak sayılabilir.” ifadelerini kullandı.

“BU PARTİLERİN ZORUNLU HALA GELDİĞİNİ HİSSEDİLİYOR”

Ebeveynlerin bir kısmının trend haline gelen bu partileri artık yapmak zorunda hissettiklerini vurgulayan Dr. Süren, şunları dile getirdi: “Arkadaşının cep telefonu veya tableti varsa bizimkinde de olmalı, üzülmesin eksik hissetmesin yanlış inanışının bir uzantısıdır bu zorunlu hissetme halidir. Mütevazılıktan çok uzak, ihtişamlı, abartılı, yarışa dönüşen bu organizasyonların, kendi hayallerini gerçekleştirmeye çalışan ebeveynlerin bir eseri olduğu, iyi ebeveyn olmayı ispatlama çabasının gösterildiği bir alana dönüştüğü, dolayısıyla çocuğun gerçekte ihtiyacı olmayan, hatta farkına bile varmadığı bir nesnelliğe karşılık geldiği söylenebilir.”

“EV DIŞINDA YAPILAN ETKİNLİĞİN HİÇ BİR YARARI YOK”

Ev dışında büyük organizasyonlar ile yapılan doğum günü partilerinin ne okul öncesi dönemde ne de okul çağında bireysel gelişime en ufak bir olumlu etkisinin olmayacağı gibi çocuğun kendi değerini algılamasında çarpıklıklar oluşturabilme riskini de içerdiğini kaydeden Dr. Süren, “Amaç sonraki gün herkesin o günü konuşması değil, o günün çocuk için özel bir gün olduğunun fark edildiğinin hissettirilmesi olmalıdır. Çocuğun sağlıklı ruhsal gelişiminde doğumdan itibaren, devamlılığı olan tutarlı anne baba davranışları, aşırı değer atfedilen bir günlük şaşalı bir doğum günü partisinden çok daha değerlidir. Çocuktaki kendilik değerinin gelişmesi yılın diğer günlerindeki anne baba tutumlarından bağımsız düşünülemez.” dedi.