Milliyet'ten Damla Güler'in haberine göre İstanbul Sarıyer’de bulunan Baltalimanı Kemik Hastanesi’nde 11 Ekim 2019 tarihinde doktor Yavuz Sümter, meslektaşı Kaan Erol’u 75 defa bıçaklayarak öldürmüştü. Sümter’in, “canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle tutuklu yargılandığı davaya devam edildi. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Yavuz Sumter SEGBİS sistemi ile katıldı.

“TANIK DOKTORLAR YALAN SÖYLÜYOR”

Kaan Erol’un anne ve babasının da hazır bulunduğu duruşmada son savunmasını yapan sanın Yavuz Sumter, duruşmada tanık olarak dinlenen kişilerin, yalancı şahit olduğunu iddia ederek, “Bana yapılan hakaret, küfür ve tehditlerin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Türkiye’deki hiçbir cinayet benim davam kadar yüksek tahrik altında işlenmemiştir. Tanıklık yapan doktorlar benim gözümün içine baka baka yalan söylediler” dedi.

“İSTİFAMI KABUL ETSELERDİ BUNLAR YAŞANMAZDI”

İki kez istifa dilekçesi verdiğini anlatan sanık Yavuz Sumter, “Ben iki kez hüngür hüngür ağlayarak başhekime istifa dilekçesi sundum. Dilekçemi kabul etmedikleri gibi bulunduğum durum için de hiçbir icraat yapmadılar. Eğer ilk dilekçemi kabul etselerdi bunlar yaşanmazdı” dedi. 

"TANIK BEYANLARI KESİNLİKLE YALANDIR"

Sanık avukatı ise yaptığı savunmada, müvekkilinin cinayeti planlı ve tasarlayarak işlemediğini söyleyerek, “Sanığın odada maktulle 2 saate yakın kalması bu işin tasarlayarak olmadığının göstergesidir. Verilen adli tıp raporu şüphelidir. Tanık beyanları kesinlikle yalandır. Bu şekilde karar verilirse savunma hakkı kısıtlanmış olacaktır” dedi.

Alınan savunma ve beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme sanığı, “kamu görevlisini görevinden ötürü kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Karar sonrası açıklama yapan baba

"ALLAH KİMSEYE BÖYLE BİR VAHŞETİ YAŞATMASIN"

Adaletin yerini bulduğunu söyleyerek, "Türk adaletinin doğru bir karar verdiğini böylelikle görevi başında şehit olan evladımın kabrinin de nurla dolduğunu düşünüyorum. Allah kimseye böyle bir vahşeti yaşatmasın. Allahım onu nur içinde yatırsın. Biz evladımızı kaybettik. Vatan pırıl pırıl bir doktorunu bir Türk gencini kaybetti" dedi.