Diyarbakır’da yaşları 6 ile 14 arasında değişen çocukların polis tarafından fişlendiği ve milli eğitim tarafından da internet sitesinden teşhir edilmesi
tepkilere sebep oldu. Çocuklarının isimlerinin işlediği iddia edilen ya da maruz kaldığı suçların önüne yazılıp internet sitesine konulmasına veliler tepki gösterdi. Velileri Diyarbakır Emniyeti ve Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanırken eğitim sendikaları yaşananları ‘skandal’ olarak değerlendirdi.

Diyarbakır’da öğrencilerin polis tarafından fişlenme çalışması geçen yıl Ekim ayında başladı. Kobani olaylarından sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan toplantıda önemli kararlar alındı. Bu kararlar doğrultusunda çalışma başlatıldı ve öğrenciler fişlenmeye başladı. 17 Kasım 2014 tarihinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, kamu esenliğinin sağlanmasına ilişkin alınan kararın uygulamaya geçirildiğini belirterek, 226 çocuğun velisi hakkında işlem yapıldığını söyledi. 30 Kasım’da ise polisin aralarında 6, 8, 9 ve 10 yaşındakilerin de olduğu 872 çocuğu fişlediği ortaya çıktı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün o dönemde belirlediği öğrencilerin listesini Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği ve haklarında işlem yapılmasına istediği ortaya çıktı. Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü ise polisin kendisine gönderdiği fişleme listesini okullarının belirlenmesi için ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderdi. Merkez dört ilçeden biri olan Bağlar Milli Eğitim ise skandala imza attı. Milli eğitim, suça karışmış, cinsel istismara ve tecavüze uğramış 872 çocuğun listesini bütün kimlik bilgileri ve ev adresleriyle kurumun internet sitesinden yayımladı. Skandal liste herkesin ulaşabileceği şekilde 3 gün boyunca sitede kaldı. Listenin önünde ise şöyle bir talimat yer aldı: “Çocuklarla ilgili bir incelemeye esas olmak üzere ekli listede bilgileri bulunan çocukların hangi okullarda öğrenim gördüklerine ait bilginin ivedi olarak ‘[email protected]’ resmi mail adresine gönderilmesi.” Listenin yayımlanması fişlemelerin boyutunu da ortaya çıkardı. Polisin çocuk şubesine başvuran öğrencilerin başvurma nedenlerini açıkça yazması dikkat çekti. "Şubeye geliş nedeni" bölümünde tecavüze, cinsel istismara uğramış ve zorla alıkonulmuş çocukların isimleri, anne babalarının adları ve ev adresleriyle birlikte teşhir edildi. Listede ayrıca intihara teşebbüs etmiş, aile içi şiddete uğramış, yaralanmış, kötü muameleye maruz kalmış çocuklar da isim isim adresleri ve TC kimlik numaralarıyla birlikte yer aldı. Fişleme listesi herhangi bir açıklama yapılmadan kaldırıldı. Skandalın ortaya çıkması üzerine Bağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Hacı Ali Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla görevden alındı.

EĞİTİM-SEN BAŞKANI ADSAN: FİŞLEME BİLGİLERİ VARDI AMA BİZE YOK DİYORLARDI

Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Dilek Adsan, çocukların fişlenmesini Eylül ayından beri takip ettiklerini belirterek, "Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kamuoyuna yayınladığı bir yazı vardı. Özellikle çok ilginç bir şeydi, genel müdürlük bir ülkenin tümünden sorumlu iken, bakıyoruz sadece Diyarbakır ile ilgili veriler vardı. Çocukların fişlenmesi, kadınlar ile ilgili açıklamalar Eylül ayından beri gündemimizde. Çünkü Valiliğin kamuoyuna paylaştığı bir rapor vardı. Emniyet Genel Müdürlüğü hazırlanmış olduğu rapor çerçevesinde orada çocukların fişlendiği ifade ediliyordu. Daha sonra elimize geçen verilere göre ki biz bunu gerek emniyetten gerekse valilikten gerekse Milli Eğitim’den bu olayı takipçisi olduk ve böyle bir yazının yayınlanıp ve ya yayınlanmadığına yönelik bilgi almaya çalıştık. Sonuç itibariyle gittiğimiz bütün yerlerde böyle bir çalışma yapılmadığına yönelik ifadeler bulunuldu."

"ÇOCUKLAR ÜÇ GÜN BOYUNCA WEB SİTESİNDEN TEŞHİR EDİLDİ"

Daha önce Milli Eğitim’le görüştüklerini ancak kendilerine böyle bir yazının (fişleme) ulaşmadığını söylediklerini dile getiren Adsan, "Aslında inkar etme mantığının kendilerinin tarafından iflas ettiğini gösteren bir pratikle karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. En son itibariyle Bağlar Milli Eğitim Müdürlüğü hatta takibe alınan çocukların adresleri, isimleri aileleriyle beraber kamuoyuna paylaşıldı, bunlar 3 gün sitede yayınlandı. Bu olaylardan sonra Bağlar İlçe Müdürlüğü görevden alındığını veya istifa ettirildiğini yönünden bir bilgiye ulaşıyoruz. Bu yapılan şeyi gizlemek sonra gizlediğin o şeyi eline yüzüne bulaştırması yüzüne bulaşan şeyde sadece çocukları mahkûm eden anlayış aslında sıkıntılı olduğunu, sorunun sistemsel olduğu, çözümünde sistemsel olması gerektiği, faturanın burada 800 çocuğa kesilmesini çok da doğru bulmuyoruz. Burada fişlenme ve ötekileştirme anlamında bir sıkıtının olduğunu belirtmek istiyorum. Bu çocuklar suça itilmişse neden itilmişin sorgusu yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.

AKTİF-EĞİTİM-SEN BAŞKANI YALÇINSOY: ORTADA BÜYÜK BİR SORUMSUZLUK VAR

Aktif-Eğitim-Sen Diyarbakır Temsilcisi Muhsin Yalçınsoy ise yaşananların vahim olduğunu ve ortada büyük bir sorumsuzluk örneğinin olduğunu kaydetti. Yalçınsoy, “Her şeyden önce Anayasa’nın 20. maddesinde belirtilen kişisel verilerin korunmasını ihlal etmektir. Bakanlığa bağlı bir birimin bu bilgileri bu kadar rahatlıkla teşhir etmesi büyük bir sorumsuzluktur. Kişileri kimlik bilgileri ile teşhir edilmesini çok yanlış bulduğumuz gibi sorumluların hemen ortaya çıkarılarak gerekli idari tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Eğer yetkililer bu vahim durum için yapış olduğu açıklama ile amaç çocukları okula kazandırmaksa bizce tam tersi bırakın okula getirmeye bireyi sosyal yasamdan bile uzaklaştırmış olursunuz.” şeklinde konuştu.

MUHTARLAR: GENÇLERİ KAZANMAK VARKEN TEŞHİR ETMEK NEYİN AKLI?

Yaşananlara Bağlar’daki muhtarlar de tepkili. Muhtarlar gençleri kazanmak varken işledikleri belirtilen suçlardan dolayı teşhir etmenin neyin aklı olduğunu anlamadıklarını dile getiriyor. Kaynartepe Mahalle Muhtarı İlhami Altun şunları söyledi: "Bu gençlerin deşifre olması iyi bir değil. Biz bu durumu kabul etmiyoruz, kınıyoruz. Gençlerin arkalarında olacaklar, iş imkanı sağlayacaklar. Kalkıp gençlerin sicilleriyle oynamak bunları sitelerinde paylaşmak doğru değil. Buna kabul etmiyoruz, keşke olmasaydı. Gençlerimiz pırıl pırıl gençlerdir. Bunlar hiçbir suça bulaşmayacaklar. Bulaşanlar en yakın zamanda geri dönerler. Yüz bin insanı temsil ediyorum. 6 yıldır ben muhtarlık yapıyorum. Neden bu çocuklar bu hale geldi, yöneticilerimiz ve büyüklerimiz nerededir. 6 yıldır hiçbir milletvekilimiz, il valimiz ve kaymakamımız bizleri ziyaret etmedi. Gençlerimiz ne yapıyorlar iş var mı? Yok mu? Ellerinde. Ailelerin durumları nasıl hiç kimse bizimle görüşmedi."

5 Nisan Mahallesi muhtarı Zülfü Kurt ise Diyarbakır üzerinden büyük oyunlar oynandığını belirterek, "Biz bu oyunları kınıyoruz. İktidardaki milletvekilleri niye hakkımızı aramıyorlar. Çok kişinin elektriği yok. Bunlar yaşanırken gençleri deşifre ediyorlar. Hakları yok bu çocukları deşifre etmeye. Bu çocukların aileleriyle tek tek görüşmek lazım. Bu insanlara nasıl katkıda bulunabilir." dedi.