Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Ankara emniyetine ait bir aracın çalınmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada, sanık polislerden birine, “Olayı paralel yapıya bağla, seni kurtaralım!” teklifinde bulunulduğunu söyledi.

Bugün TV’de yayınlanan Özel Gündem programına konuk olan Ekrem Dumanlı, olayla ilgili şunları kaydetti:

“Paralel bir iddianame ortaya kondu, 8 Haziran 2014’te. Yani emniyete ait bir polis aracı çalınıyor, olay bu. Bu polis aracı nasıl çalındı diye araştırılırken, Ankara’da bir mafya, sokak mafyası, kabadayılık, mafyalık yapan bir grupla bir polis memurunun irtibatı belirleniyor. Polis memurunun ismi Seyit Akşit.

Polis memuru emniyete getiriliyor, olay o ana kadar bir emniyet aracının çalınması. Bu çalınma olayı sırasında istihbaratta çalışan bir polis memuru ile Ankara’da mafya faaliyetleri yürüten, sokak çatışmalarına giren hırsızlık, tefecilikle suçlanan bir suç örgütü, bir çete söz konusu. Bunlarla ilgili dava sürürken, Seyit Akşit emniyette beklerken iki emniyet amiri geliyor -isimlerini yazdım ama burada okumama gerek yok- Adama diyorlar ki, ‘sen bu aracın çalınması olayını tırnak içinde belirtiyorum ‘paralel yapı’ bana söyledi de’. Seyit Akşit’e böyle diyorlar. Adama 22 kişilik bir liste veriyorlar ve ‘bu isimleri sen söyle, seni kurtaracağız, bu işten sıyrılacaksın’. Hâlbuki o çalıntı emniyet aracının araştırmasında karşılarına çıkan kişi bu. Neyse adam bunlara inanıyor, 22 ismi yazıyorlar, ‘seni koruyacağız, gizli tanık yapacağız’ diyorlar. Fakat ortada çalıntı arabayla ilgili tek kişi var o da Seyit Akşit. Sonra adam korunamıyor, tutuklanıyor. Adam tutuklandıktan sonra ‘beni kumpasa getirdiniz, beni, bana meslektaşlarımın ismini yazdınız, imzalattınız. Beni kurtarmadınız. O zaman yeni bir dilekçe yazıyorum’ diyor. Dilekçeyi yazıyor ve gönderiyor. Cezaevi savcısı dilekçeyi alıyor. Adam somut şeylerden bahsediyor; ‘Emniyette bana falan amir, filen amir, iki amir’ diye. Neyse adam dilekçe yazıyor. Adam dilekçede ‘benim emniyette sorgum esnasında kim girdi çıktı, kim sorguladı. Sorgulamanın görüntülerine bakın savcım. Kumpasa getirildiğim anlaşılacak’ diyor. Ama nedense bu görüntü bulunamıyor.”

Dilekçenin ardından savcının Akşit’e gizli tanıklık, itirafçılık teklif eden amirleri çağırdığını belirten Ekrem Dumanlı, “Ardından soruşturmayı başlıyor. Bu böyle. Tak bu esnada savcının elinden dosya alınıyor. Devreye Ankara’da tırnak içinde ‘paralel soruşturmalar’la meşhur, ‘şu televizyonları indirin’ diye yazı gönderen Serdar Coşkun’a geliyor. Coşkun, o savcıyı bir kenara bırakıyor. İki emniyet amirinin adının geçtiği dosya ise takipsizlik kararıyla kapatılıyor. Yeni dosya açılıyor. Bu dosyada Akşit’in itirafları kabul edilmiyor. Ta başta emniyet müdürlüğünde zorla alınan ifadesi kabul ediliyor. Bir doçentin telefonun HTS kayıtları ile Seyit Akşit’in polis memurunun telefon kayıtlarının örtüştüğü görülüyor. Delil bu. Bu adam doğum doktoru. Karım da doğum yaptı. Aradaki bütün ilişki budur. Son olarak Seyit Akşit geçenlerde davaya geldi. Masum insanlar bana iftira ettirildi. İftira edenler şu şu kişilerdir. Benim paralelle alakam yoktur. İlginçtir o doğum doktoru da gözaltında değil.” diye konuştu.