Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Türkiye'nin bir kutuplaşma ve kaosun eşiğine getirildiğine dikkat çekerek, "Yetersiz ve beceriksiz siyasetçiler medyaya yüklenerek becerisizliklerini örterler. Basının üzerine basarak kendi ayıplarını ve günahlarını örterler." dedi.

Bugün Televizyonu'nda Erkan Akkuş'un sunduğu 'Güne Bakış' programına konuk olan Ekrem Dumanlı, gündemi değerlendirdi. İşte Dumanlı'nın açıklamalarından notlar:

- Türkiye yeni bir kaosun eşiğine getirilmiş durumda. Kavga kutuplaşma hesaplaşma bilek güreşi yağlı güreş içinde dolu dolu ideolojinin olmadığı, gururların, enaniyetlerin olduğu, kökünü kazımaya dayalı 12 Eylül'de de var ama vatana ihanet ama ilk defa bu kadar ajanlık, casusluk, yok etme bir deli saçması Türkiye'yi tımarhaneye çevirdiler.

DHKP-C DENİLEN ÖRGÜT GÖSTERE GÖSTERE GELDİ

- Nasrettin Hoca'nın fıkrası aklıma geliyor. Hocam ne arıyorsunuz diye sorarlar? Nerede kaybettin? Ahırda kaybettim der. E git o zaman ahırda ara. -7'de kaldık bizi 60-70 kişilik bir ordu koruyordu. Hayatında karınca incitmemiş insan için bu kadar koruma alıyorsunuz da DHKP-C denilen örgüt göstere göstere geldi devletin istihbaratı nerede. Normal ülkede olsa başbakan çıkar özür diler. MİT, Emniyet, İstanbul Emniyet'in başındaki insan çıkıp özür diler. Kardeşim bu örgüt biliniyor mu biliniyor. Adliyeye giren bilinmiyor mu? Biliniyor. Babası daha geçen sene feryat ediyordu. Çocuklarımı kurtarın diye. Bu adamlar hapishaneden sizin çıkardığınız yasayla çıktı. Hapishanede adam kalmadı. Cinayet, terör suçundan adam kalmadı. İnsanların hepsi sokaklarda. İstihbaratın tek işi var insanları fişlemek. Hangi insanları? Kamuoyunun gözü önünde olan gazeteci, öğretmen, öğrencileri fişliyorlar. Bu anahtar ahırda kaybolduysa ahırda arayacaksın. Gazetecileri cezalandıracak yer gazeteciler cemiyetidir. Gazeteler oturur yazar ey gazete böyle yayın yapmak ahlaki, insani değildir diye yazar. Yetersiz ve beceriksiz siyasetçiler medyaya yüklenerek beceriksizliklerini örterler. Basının üzerine basarak kendi ayıplarını ve günahlarını örterler.

BU ÖRGÜTÜN BİR KANADINI DEVLET İHYA ETTİ

- Sultanahmet'te kendini patlatanın dün Vatan Emniyet önünde öldürülen Elif Sultan olduğunu söylediler. Sonra gitti, Taksim meydanında polise saldırdı. Gazetecilerin peşinde koşan istihbaratçılar nerede? Kapılar kırın deyip alın dedikleri adamları aldılar. Neden şu ana kadar bunlar gözaltına alınmadı. El bombası ile adliye giren mi suçlu, bunu haber yapan mı suçlu? DHKP-C taşeron bir örgüttür. Bu örgütün bir kanadını devlet çökertti, bir kanadını yine devlet ihya etti. Bazı medya gruplarının kutsadığı İstihbarat teşkilatının kucağında büyüttü. Güvenlik güçleri bu örgütün ne yapacağını tahmin edemedi mi?

İŞİN ERBABI POLİSLERİ HAPSE ATTINIZ

- Siz bunları yapacak insanları görevinden aldınız, hapse attınız. Bunu yapacak uzmanlar nerede? Şimdi paralel paralel manyaklığı çıkardılar. Çaya paralel, çorbaya paralel. Ya insanların aklında kıtlık var ya da art niyetli. Şunu paralel yapmıştır. Elinde delil var mı? Yok. Olsa olsa bu adamı tımarhaneye kapatmak lazım. Allah'tan korkun. Siyasetçi gazeteci, emniyet, istihbarat kendi görevini yapsın. Görünen o ki kendi ayıplarını gizlemeye çalışan kriminal suçlarını gizlemeye çalışan örtmek için Türkiye'nin kaosa gitmesi öngörülüyor. Bundan sonra da o olur mu? Görünen o ki bundan sonra olur. Savcının şehadetin eşine de sabır diliyorum ama diğer süreç içinde savcılarımızın vatandaşlarımızın kanaat önderlerinin başına gelen bir şey olursa siyasi iktidar sorumludur.

EMNİYET, İSTİHBARAT FİŞLEME YAPMAKTAN KENDİ İŞİNİ YAPAMIYOR

- Gazeteciler o fotoğrafı şöyle basmış böyle basmış. Emrinizin altın asker gibi trolleriniz var. Onların yaptıkları katliamlar, karakter katliamları var. Siz öncelikle kendi işinizi yapın. Bu örgüt bilindiği halde neden önlem alınamadı. Bu örgüt göstere göstere eyleme yapacağım dedi. Taksim'de hatırlayın önce bizim elemanımız dediler. Sonra başka bir örgüt elemanı olduğu ortaya çıktı. Türkiye'nin dört bir tarafında eylem yapıyor, adliye basıyor, Türkiye’nin en büyük emniyet müdürlüğüne saldırı oluyor. Emniyet fişlemekten çalışamıyor. Öğretmen, gazeteci, emniyet görevlilerini fişlemekten teröristlerin takip edemiyorum.

BU İŞLERİN ARKASINDA BİR KISIM DEVLET GÖREVLİLERİ VAR

- Bu işlerin arkasında bir kısım devlet görevlileri var. Onların taşları da döşendi. Bazı devlet görevlileri kanunsuz işlem yaptığında nasıl bir korunak altına alınacağı hazırlandı. İç Güvenlik Paketi bunun için hazırlandı. Öyle büyük yetkiler veriyorsun ki devlet zırhı devletin koruması altında geçmişte olduğu gibi olaylara karışırsa hukuk bunlardan nasıl hesap soracak.

TÜRKİYE, EL KAİDE'LEŞME, YOBAZLAŞMA SÜRECE YAŞIYOR

- Türkiye'nin geldiği nokta yobazlaşma noktasıdır. Necip Fazıl'ın 'ham yobaz kaba softa' sözünü hatırlatıyorum. Şuan en büyük sıkıntı yozlaşma sorunu var ama en büyük yobazlaşma süreci yaşanıyor. El Kaide'leşme sorunu yaşanıyor. Dünyada nelerin olduğunu değerlendiren insanlar bile kelle kesen canlı canlı Arap pilotu yakmayı İslam'a hizmet sayan zihniyet hızla yayılıyor. İktidar tehlikede diye yayılmak isteniyor. İnsanlar kutuplaşmaya doğru sürükleniyor. Bazı gazete televizyonlar bunlara gazete televizyon denmek kabir de bu insanların yakasında tutacaklar. Yalan var iftira var. Bunun amacı belli. Korkutma ve sindirme. Ya kendileri gibi konuşacak yâda insanlar yok edilecek. Bugün yine tetikçi, istihbarat kucağında büyütülmüş bir televizyon bir gün MİT'in maaş bordroları ortaya çıkarsa kim gazeteci kimliği ile nereden maaş alıyor, ister trol adıyla, ister gazete adıyla kimin ne yazdığı anlaşılacak. Bugün gazeteci denilecek ama Askeriyede devşirilmiş, MİT'te devşirilmiş kanaat önderi gibi konuşuyor. Allah Aşkına MİT'ten maaş alıyor musunuz? Onların hedef gösterdiği yerlerde yıpratma yapıyor musunuz? Eğer namuslu ve şerefli insanlarsanız bunu söyleyin.

O KOLTUKLARDA TARAFSIZ KİŞİLER OTURMALI

- Genelkurmay Başkanımızın adını bilen yok evet doğru MİT Müsteşarımızın adını da bilmeyen yok. Bir gün bakıyorsunuz bir siyasi partiden aday adayı oluyor. Sonra tepki üzerine gidiyor tekrar koltuğuna otuyor. Tarafsız insanların oturması lazım o koltukta. Meslektaşlarıma sesleniyorum, bu çok kaba saba korkutma hepimizi hedef alıyor. Sen DHKP-C'ye önlem almadın. İstanbul Emniyet, Emniyet Genel Müdürlüğü, İstihbarat, MİT'te, DHKP-C, Hizbullah uzmanı nerede. Terör örgütü ana merkezi haline getirdiler. Herkes bir fırıldak çeviriyor ama devletin hiç önlemi yok.

İSRAİL'E GİTTİĞİMİ İSPATLAMAZSAN, ŞEREFSİZSİN

- Bu normalde gazetecilik değil. Yargının müdahale etmesi lazım. Adalet personeline suç duyurusunda bulunmak istiyorum. İnsanlar hakkında korkunç ithamlar suçlamalar yapılıyor ama hakkınızı arayamıyorsunuz. Takvim Gazetesi, Sadık abi evlatların ne hale geldi bak. Hapishanelerde yattın. Evlatlarının ne kadar zalimleştiğine bak. ‘17 Aralık'tan birkaç gün sonra Brüksel'e sonra oradan da İsrail'e geçti dedi’ diye yazdılar. Benim o tarihte Brüksel'e gittiğimi ispat edin dedim. En son Ahmet Davutoğlu ile gittim. Şimdi yıllarca Brüksel'e gitmedim hayatımda hiç İsrail'e gitmedim. Şimdi ne yazarsınız. 'eğer bunu ispat ederseniz istifa edeceğim, yoksa şerefsizsiniz' dedim. Uğrunda canımı vereceğim ülkemi terk edeceğim. Bir gün bir baktım tekzip metni geldi. Sayın HSYK üyeleri, bir gün sizin hakkınızda böyle bir şey gelse siz ne yaparsınız? Ergün Diler denilen adam adam değil. İspat et yok. Şimdi geliyor hâkime tekzip metni geliyor. Paralel yapının medya organı' diye yazıyor. Bir tekzip metni böyle yazılmaz. Tekzibi yazan adam kanun dışına çıkamaz. İtiraz ediyorum. Burada bana yapılmış bir iftira var diyorum. Benim gönderdiğim dilekçeyi reddediyor tekzibi bas diye yazı geliyor. Bu tehdittir.

SÜMEYYE'YE SUİKAST KOMPLOSUNU HOCAEFENDİ'YE ATMAK İFTİRADIR

- Bizim muhabiri birisi 'alçak' dedi. Hâkim itirazı reddetti. İsmail'in ismini çıkarıp hâkimin savcının ismini yazsa fikir özgürlüğü mü diyecek. Sümeyye vakasına gelirsek. Sümeyye'yi iyi insan olarak tanırım. Suikast varsa kollarımızı makas gibi açıp önüne geçeriz. Umut Oran'a DM'den tweet atılmış. Umut Oran da bunu Twitter'a yazı gönderdi yazışmaları ilk günden beri istedi. Gönderildi yalancılar nerede? Bunu basan gazete yalan söyleme rekoru kırdı. Yalan söylemek haramdır. Hırsızlık haram, yolsuzluk haramdır. Hayrattin Hocam'ın kulakları çınlasın. İftira büyük haramdır, gıybet büyük haramdır. Fethullah Gülen Hocaefendi ‘ye büyük iftirada bulunuyorsun o hesap o tarihte yok. Birilerinin bunlara hesap sorması lazım. Ben ne diyeyim İbrahim Karagül'e. Bu gazetecilik değil. Üzerine çay dökülmüş kağıdı belge diye getiriyorlar. İnsanlar vicdanını kaybetti. Beraber yemek yediğimiz namaz kıldığımız insanlar sen yanımızda bulundun sen ne kötülük gördün. Aynaya bakıp aynada gördüklerini yazıyorlar. Ahmet Albayrak beyi, Mustafa Albayrak beyi namazlı abdestli olarak bilir, tanırım. Bu yapılanlar yalan. İftira. Bunun hesabını vermek öbür alemde zor olur.

KPSS'Yİ HOCAEFEDİYE BAĞLAMAYA ÇALIŞANLAR: DİPLOMALARI NEREDE DEĞITIYORLAR?

- Bu nasıl avukatlıktır nasıl savcılıktır. KPSS soruşturması yapıyorsun 1 numaralı suçlu Gülen diyorsun. Diplomayı nerede dağıtıyorlar. Suç varsa hesabını sorarsın. Kim bir amel işlemişse ondan o sorumludur, ama sen öyle yapmıyorsun Tahşiye diye saçma bir Yenişafak'ta çalışan bir adamın aklıyla insanlara gidiliyor şikâyet dilekçesi alınıyor. Hidayet Karaca'nın burada suçu ne? Sen bunu zanlı diye yazıyorsun saçma sapan kurgunda buna yer ayırıyorsun hadi burada Hocaefendi'ye nasıl suç atıyorsun.

YARGIYA AKIL VEREN O İSMİ BİLİYORUM, HESABINI VERECEK

Hâkimleri savcıları toplayan ismi biliyorum. Dosya içinde emniyetçileri Ekrem Dumanlı'yı götürürüz diyen yargıya akıl veren adam ne film çevirdiğini bir gün çıkıp hesap verecek.

BU ÜLEKEDEN SALİM BAŞOL GİBİ HAKİMLER DE GELDİ GEÇTİ

-İranlı bir soytarıyı kurtarmak için yüz takla adan adliye personeli kırk dereden su getirip insanları iddianameye sokmak doğru değil. Bugün güç sizin elinizde. Salim Başol diye bir hâkim vardı. Menderes'e sizi buraya tıkan kuvvet irade benim de böyle yapmamı istiyor diye hâkimlik cübbesini belli iradeye teslim eden hâkimler vardı. Savcının görevi hukukta 'savcı zanlının lehine yâda aleyhine delil toplayan insanlardır' diyor. Savcılar daha ortada bir şey yokken insanın canını alacak gibi hareket ediyor. Devletin adaletin hâkimi olun. Kalbinizle hareket edin. Dosyanızdaki belgelerinizle hareket edin. Yoksa adınız Salim Başollarla anılmaya mahkûmdur.

VİCDANLARINI KAYBETTİLER

- Herkesin bir suçu yanlışı olabilir. Yanlış yapılabilir. Kimseyi kutsamak doğru değildir. Ama suçun şahsiliği bir İslami düsturdur. Sen çıkıyorsun bunlar kâfirdir dersen bu iki kişinin birisinin üzerinde kalır. Eski bakanlardan birisine soruyorlar. İki kişiyi soracağım iki isim veriyor. Bunlar cemaate mi daha yakındır yoksa hükümete mi ? Bize daha yakın diyor. Şu isim. Bizim sözümüzden çıkmazdı diyor. Araştırırken bir karar vermişse bunun eni sonu ayağı bellidir. İdari olarak da adli olarak da bellidir. Müfettişler harekete geçer soruşturma açılır. Ama sen buradan zıplayıp dünyanın öbür ucunda Afrika'daki tertemiz çocuklarının sırtına binemezsin. Balkanlarda bunlar şöyle diyemezsin. Bu zulüm olur.

MESELE CEMAAT MESELESİ DEĞİL

- Bir siyasi intikam var burada. İslam tarihinde ve insanlık tarihinde görülen iktidarı korumak için düşman üretmek olarak görüyorum. Mesele AKP Cemaat meselesi değil. Eğer bunun üzerinden cemaatteki insanlara da AKP'deki insanlara da sesleniyorum. Cemaat geri çekilse Türkiye pırıl pırıl mı olacak? Türkiye bambaşka bir yere gidiyor. Tayyip Erdoğan'ın 30 yıllık arkadaşına söyledim. Biz akıl almayı severiz. Ben bir şey sorayım dedim. Cemaati yok farz et Türkiye iyiye mi gider? Türkiye Özbekistan olma yolunda gidiyor. Bir şahıs oğlu, kızı damadı o yola doğru gidiyor dedi. Türkiye bir U dönüşü değil O dönüşü yaptı. Dünkü kahramana bugün hain dünkü haine bugün kahraman diyorlar.

ALEVİLER, KÜRTLER BİR YERLERE ÇEKİLMEYE ÇALIŞILIYOR

- Alevileri Kürtleri bu işin içine çekme girişimini görüyorum. HDP'nin CHP'nin MHP'nin iç güvenlik paketinin bir bölümü Türkiye’ye despotizm getiriyor diyor. Bunların iddiasında cemaat mi var? Bir kısım insanlar bir yerlere oturdular buraları kaybetmemek için ülkeyi ateşe atıyorlar. Cemaati de hedef haline getirdiler. Mazlumun ahını alan iflah olmaz. Despotizme taş döşemek ve belli insanları kandırmak için döşenen taşlar senin kapını çaldığında gıkın çıkmasın. Cemaate en büyük suçlama paralel de paralel.

ZAMAN'IN HER SİYASİ GÖRÜŞTEN OKURU VAR

- Zaman, Hürriyet, Sabah okurlarının eğilimleri nedir diye araştırıldı. Bazı siyasi partiler bazı gazetelere yığılmış. Onların parçası haline gelmiş. Zaman'a çok önemli miktardı AKP okuyucusu var. Hala çok sayıda AKP'li var. Oyumu AKP'ye vereceğim ama Zaman okurum diyor. Çok sayıda CHP okuru da var. En yüksek oranda MHP olmuş. Çok önemli miktarda HDP okuru var.

- AKP'nin içinde gözyaşları içinde yaptığımız zulümdür diyen insanlar var. Sokakta yürüyorum ben AKP'liyim dedi. Ama size yapılan bir zulümdür dedi. Eşimle el ele tutuştuk Zaman’a yapılan baskını ağlayarak izledik dedi. Biz nereye gidiyoruz dediler. 3 çocuğumu size verdim gül gibi yetiştirdiniz diyor. Türkçe Olimpiyatları nerede yapılıyorsa biz gidelim salonun köşesinde ağlayarak seyredelim diyorlar.

TÜRKİYE'DE CUMHURBAŞKANI YOK

- Türkiye’yi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı olması lazım. Ülkede cumhurbaşkanı yok. Fiili cumhurbaşkanı var. Ülkede iki tane başbakan var. Cumhurbaşkanı bütün siyasi partileri çağıracak. Siz nasıl katkı sağlayacaksınız diye soracak. Bizim cumhurbaşkanımız cumhurbaşkanlığı yapmıyor, başbakanlık yapıyor. Ülke iç çatışmanın eşiğine gidiyor. 12 Eylül'de biz bunu yaşadık.

ERGENEKON VE BALYOZ DAVALARINA DEMOKRASİ TALEBİMİZ İÇİN DESTEK VERDİK

- Biz Ergenekon Balyoz davasına Askeri vesayetin bitirilmesi, demokrasinin ikamesi için destek verdik. Sadece biz değil, AB, Erdoğan da destek verdi. Türkiye'nin demokrasi kültürü ve darbe geleneği var. Sanki TSK içinde hiç cunta olmadı, darbe geleneği olmadı, 1960'ta milletvekillerini cumhurbaşkanı başbakanı tutuklamadı. Sonra başbakanı idam sehpasına çıkmadı. Defalarca darbe teşebbüsünde bulunmadı. Bir albay asılmadı. Sanki Türk milleti hafızasını kaybetti. Şimdi bir mantık hatası var. Norveç İsveç ordusundan bahsetmiyoruz. Ordunun içinde daima bir cunta faaliyeti oldu. En son Erdoğan iyi bilir 2007'de resmen muhtıra verdiler. Genelkurmay muhtıra yayınladı. 17 bin tane faili meçhul cinayet var. Bunlar aydınlatılmış değil. Önemli kısmı devlet, asker içindeki güçlerden biliniyor.

ERGENEKON VE BALYOZ DAVALARINA, ERDOĞAN DA AB DE DESTEK VERDİ

- Ergenekon'da Balyoz ‘da gizli yapılanma ortaya çıktı. Demokratlar, AB başta olmak üzere demokrasinin bir yüzleşmesi olarak gördük. Bu konuda hatalı olduğumuzu düşünmüyorum. Bugün böyle yarın öyle doğru bulmuyorum. Türkiye'de bir darbe geleneği var. Türkiye'de darbe yapabilmek için kavgalar çıkarır cinayetler işler insanlar kendilerini güvende hissetmez ve darbe olur.

BALYOZ İÇİN KUVVET KOMUTANLARININ NE İFADELERİ VAR

- Mahkeme Balyoz ‘da beraat verdi. Şimdi Allah için Balyoz ‘un o kadar açık ve net şeyleri var ki 1-2 ay önce Kuvvet komutanlarını açıklaması var. Kimisi İlker Başbuğu kimisi Yalman paşayı suçluyor. Burada bir vaka var. Alakasız insanlar iliştirildi deniliyor bu hataysa hukuki bir hataysa bunu yapan bellidir. Bunu yapana idari bir suç mudur? Müfettişlerin çözeceğimi kriminal midir bunu kendileri çözecek. Memlekette yeni bir darbe hazırlığı var. Başı ayağı belli ve olaylar zinciri var. 8 sene önce öldürülmüş bir insanın azmettiricisi belli tetikçisi belli. 8 sene sonra başına tuğla düşmüş gibi aaa bunlar yapmış. İnsanları getirip kurbanlık boğazlar gibi boğazlıyorsun sonra bu pisliği cemaatin üzerine atacağım diye çalışıyorsun. Bu insanları kesen eller serbest bırakacak yeni hikâye uyduracaksın. Aradan geçmiş 8 sene. Gözaltına alınmaması gereken insan var ki var bunun en büyük sorumlusu Adalet Bakanlığı, Başsavcılık, Başbakan'dır. Başbakan o dönem hukuksuzluk var diyemez miydi? Büşra Ersanlı'nın tutuklanmasına uçakta karşı çıktı. Orada bir açık kapı bıraktığım bir arkadaşım Büşra Hanım'ı savunacak oldu 'konuşma sen' dedi. Beyefendinin iradesiyle olmuş.

AHMET ŞIK'DAN ÖZÜR DİLEYEN YOK, UZATTIĞI ELE ELİMİZİ UZATTIK

- Ahmet Şık'a itiraz ettik. Dedi ki dokunan yanıyor. Ahmet Bey 'dokunan yanıyor' diyorsun. Peki kitapçıya gittiğinde Fethullah Gülen hakkında o kadar kitap yazan var kimseye dokunulmuyor. Hikmet Çetinkaya o kadar yazdım banan dokunan olmadı diyor. Gözaltına alınırken Ahmet Şık mesaj atmış dediler. Güzel yapmış çıkınca konuşuruz dedim. Peşimi bıraksınlar demiş. Burada başka bir şey mi var. Yüz yüze gelsek özür dileyecek değilim. Konuşuruz. Türkiye'deki birçok kesim karşı karşıya getirildi. Deniz kenarında kumla oynamak yerine denize açılıp özgürlük şarkıları söyleyelim. Cemaat hesaplarının altında ezilmeyelim. Şu solcular da artık çıksın illegal işlerden. Gazeteciliği bitirdiler. Emir geliyor Aydın Doğan'a savaş açıyorlar. Seversin ya da sevmezsiniz 70 yaşına gelmiş bir adam. Aile terbiyesi almamış adamlar. Eleştirinin de bir kalitesi var.

ANNEME HİÇ SÖYLEMEDİM...

- Anneme hiç söylemedim. Anne çok iyiydim yedik içtik yattık dedim. Gardiyanlar geldiğinde şişik ayaklarla hesabını soracağım diyordum. Sizi bulacağım diyordum. Ben bunu söylemeye mecburum. 12 Eylül darbesini gördük. Ahmet Altan diyor, 'herkes darbeci, cemaat, gezici, polis darbeci' diyorsunuz. Bir tek askere darbeci diyemiyorsunuz.

YAŞANANLARDAN HAYIRLI ŞEYLER DE ÇIKTI

- Çok hayırlara vesile oldu. Muhafazakâr kesim devleti çok kutsardı. Şimdi muhafazakâr 'aslolan devlet değil aslolan insandır' demeye başladı. Bir arkadaşım anlattı. Adam işkenceye ara verip namaz kılar tekrar gelir işkenceye devam ederdi der. Bu işkenceyi yapan bunu Allah huzurunda hesabını veririm demiyor mu? İnsanlar demokratik İslami insani hiç bir silaha şiddete başvurmadan nasıl dik durulur bunu öğrendi. Hiç umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Bu tecrübe yaşandı. Bu zulüm sürdürülemez. Herkse söylüyorum AKP'nin tabanına söylüyorum. Küçük hesap yapmaya gerek yok. Türkiye dünya nezdinde çok büyük sıkıntılara maruz kaldı. Türkiye'nin çıkış yoluna ihtiyacı var. Başka bir yola sapmaya gerek yok. Şiddet ve hiddete gerek yok.

HİDAYET KARACA DERHAL DIŞARI ÇIKARILMALIDIR

Morali iyi. Derhal çıkarılması lazım. Çok büyük vebaldir.