Bergama'nın ardından geçen günlerde, Selçuk ilçesindeki Efes antik kentinin de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesiyle İzmir’in turizm potansiyeli bir kez daha dünya gündemine oturdu. İzmir ve ilçelerinde tarihi öneme sahip pek çok alan ve yapı olduğu düşünüldüğünde, bu başarıların sadece bir başlangıç olduğunu belirten Yaşar Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gökçe Özdemir, “Özellikle Konak Belediyesi sınırları içinde yer alan kültürel varlıkların sayısının çok olması, kent merkezinin potansiyelini gözler önüne seriyor. İzmir’in kent turizminden aldığı payın arttırılması için bu varlıkların da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi içinde yer alması son derece önemli.” dedi.

İzmir’in şehir merkezinde yer alan tarihi yapılar ve arkeolojik kazı alanlarının da Bergama örneğinde olduğu gibi disiplinli bir çalışmayla UNESCO listesine girebilmesinin mümkün olacağını ifade eden Doç. Dr. Özdemir, “2013 yılında Foça Kalesi ve Çandarlı Kalesi’nin de UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne girmiş olması, İzmir turizmi açısından ümit vaat edici ancak pek çok kültürel varlık ile aynı anda UNESCO’ya başvurmak yerine, öncelikli yapıların ve alanların saptanarak gerekli koşulların sağlanması ile birlikte çeşitli kurumların işbirliği kapsamında başvuruların yapılması gerekir. Ayrıca en kısa zamanda geçici listeden çıkarak asil listeye girebilmek, daha da büyük bir önem arz ediyor. Efes’in 1994-2015 yılları arasındaki serüveni düşünüldüğünde, aynı hataya düşülmemesi gerektiği açıktır.” bilgisini verdi.

Kültür ve tarihle İzmir’de 12 ay boyunca turizmin dinamik tutulabileceğinin altını çizen Özdemir, özellikle Konak Belediyesi sınırları içinde yer alan potansiyele dikkat çekti. Özdemir, “Son yıllarda İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Konak Belediyesi’nin destekleri ve çeşitli kurumların girişimleri ile hanlara, kiliselere, havralara ve diğer tarihi yapılara yönelik restorasyon çalışmaları, dikkatleri Konak’a çekmeyi başarmıştır. Ayrıca İzmir Ticaret Odası’nın da katkılarıyla İzmir Tarihi Kent Merkezi’nin UNESCO’ya kabulü için çeşitli çalışmalar sürmektedir. UNESCO Dünya Kültür Mirası olarak tescillenmiş yerlerin sayısının artması, İzmir’in tarihi önemini duyurmakta önemli bir rol üstlenecektir. Yerli ve yabancı turist sayısının bu sayede artacağı öngörülmekteyken kentin kalkınmasına aracılık edecek bu varlıkların, daha iyi korunması da sağlanacaktır. Ayrıca İzmir’in tanıtım materyallerinde UNESCO ile Dünya Kültür Mirası logolarının kullanımı, İzmir’in sahip olduğu değeri turistlere anlatmak açısından da büyük bir rol üstlenmektedir.” dedi.

UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİ İÇİN İSTENEN KRİTERLERDEN BAZILARI:

- Dünyanın bir kültür bölgesinde veya bir dönemde mimarlık veya teknoloji, anıtsal sanatlar, kent planlama veya peyzaj tasarımı alanlarında önemli gelişmelere ilişkin insani değer alışverişlerine tanıklık etmesi
- Yaşayan veya yok olan bir kültür geleneğinin veya uygarlığın istisnai, ender rastlanan bir temsilcisi olması,
- İnsanlık tarihinin önemli bir aşamasını veya aşamalarını gösteren bir yapı tipinin, mimari veya teknolojik bütünün veya peyzajın istisnai bir örneği olması
- Üstün doğal görünümlere veya eşsiz doğal güzelliklere ve estetik öneme sahip alanları içermesi.