Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) Elazığ İl Temsilcisi Kerim Eflatun, 4 Nisan 2015'te, "Ek Zammımı Unutma, İş Güvenceme Dokunma" mitingi yapacaklarını söyledi. Eflatun, "Siyasal iktidar, 7 Haziran’da iktidarını devam ettirme noktasında bir onay alırsa devlet memurluğu kavramı elimizden gitti demektir." dedi.

Bütün kamu çalışanlarını uyanık olmaya çağıran Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Eflatun yaptığı açıklamada, “Sendikal tercihler, keyfi bir şekilde yapılamaz. Eğer kamu çalışanları, siyasi görüşü ve ideolojisi ne olursa olsun sendikal tercihlerini amirinin baskısıyla, günübirlik menfaat kaygıları ile ortaya koyuyorsa kamu çalışanları iş güvencesini kaybedecek demektir. Artık anlaşılmıştır ki kamu çalışanlarını iş güvencesiz hale getirmek, bu iktidarın dönülmez bir projesidir. 7 Haziran’da siyasal iktidar, yeniden iktidarını devam ettirme noktasında bir onay alırsa devlet memurluğu kavramı elimizden gitti demektir. Hele ki Anayasa’nın 128. maddesini değiştirme gücünü elde etmeleri durumunda, bizi iş güvencesiz hale getireceklerinizi artık gizlemiyorlar. Buna karşı sadece kararlı bir sendikal mücadeleyle dur denilebilecektir. Bizim hakkımızı bizden başka kime koruyamaz.” şeklinde konuştu.

Kamu çalışanlarının, kendilerine kurulan tuzağın farkında olmasını her fırsatta dile getirdiklerini söyleyen Kerim Eflatun, "Devlet memurluğu kavramının ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, iş güvencesiz bir çalışan modeli oluşturulmak istendiğini biliyoruz. Memurlarımızın büyük bir kısmı, durumun farkında değil. Bizim mezarımızı kazıyorlar, bizler de mezarımızı kazanlara gül veriyoruz. Eğer iş güvencesiz olmak istemiyorsanız, sendikal tercihlerinizi ona göre ortaya koymalısınız. Türkiye Kamu-Sen olarak, kaybetmemek için elimizden gelen gayreti sarf etmeye hazırız. Ek zam eylemi yapıyoruz. Bizler sesimizi kısmayacağız, kamu çalışanlarını ve milletimizi tehdit eden tüm olayların üzerine gideceğiz. Hep birlikte aklınızı başınıza alın diyeceğiz. Gelin, 4 Nisan’da Ankara’yı hep birlikte sallayalım. Bu ülke kimsenin babasının çiftliği değil, bizim vatanımız. Benim haklarımı kimse tırpanlayamaz. İster Başbakan, ister vali, il, ilçe müdürü olsun, kim olursa olsun her makamın yetkileri kanunlarla sınırlanmıştır. Bu ülkenin her ferdinin, kanunlar dahilinde göğsünü gere gere yaşama hakkı vardır. Bu hakkımızı kimseye teslim etme niyetinde değiliz." dedi.