Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Genel Başkanı Veli Demir, Hakkari’nin Dağlıca bölgesindeki terör saldırısına tepki gösterdi. Demir, “İlk gelen bilgilere göre 16 askerimiz şehit olmuş, birçok askerimiz de yaralanmıştır. Terör örgütünün çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne seren alçakça saldırıyı şiddetle kınıyoruz.” dedi.

Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde PKK terör örgütünce gerçekleştirilen saldırı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Demir, Türkiye’nin 7 Haziran 2015 seçim sürecinde başlayan ve bugüne kadar artarak devam eden bir terör ortamının içine sokulduğunu belirterek, “Bu durum, imal edilmiş bir kargaşa ortamı olduğuna dair birçok ipucu barındırmaktadır. Terör örgütünce gerçekleştirilen saldırı sonucu ilk gelen bilgilere göre 16 askerimiz şehit olmuş, birçok askerimiz de yaralanmıştır. Terör örgütünün çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne seren alçakça saldırıyı şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

"Yıllarca terör örgütüyle pazarlıklar yaparak sözde çözüm süreci adı altında kamuoyunu oyalayan ve oy avcılığı yapan siyasal iktidar, ifade edilen demeçlerden anlaşıldığı kadarıyla da şimdi bir savaş oyunu oynamayı tercih etmektedir." diyen Demir, şunları kaydetti: "Dağlıca’da PKK terör örgütü tarafından hain saldırının gerçekleştirildiği saatlerde Cumhurbaşkanı ‘Eğer 400 milletvekilini alacak ve Anayasa'yı değiştirecek sayıyı bir parti almış olsaydı bugün bunlar olmazdı’ ifadesini kullanmaktadır. ‘Yürütmenin başı’ durumunda ve terörü durdurmakla görevli olan kişilerin, yaşanan acıları kendi siyasal isteklerini gerçekleştirmenin fırsatı görme anlayışı, ülkemiz açısından büyük bir talihsizliktir. Öte yandan saat 15.00 sıralarında meydana gelen saldırının kamuoyuna saatler sonra duyurulması ve Genelkurmay Başkanlığı’nın hala şehit ve yaralı sayısı hakkında kesin bilgi vermemesi dikkat çekicidir.”

ÇÖZÜM SÜRECİ HİÇBİR ŞEYİ ÇÖZMEMİŞ VE YALNIZCA PKK'NIN GÜÇLENMESİNE NEDEN OLMUŞTUR

PKK’nın bölgeye hâkim olacak bir örgütlenmeye gittiğini vurgulayan Demir, şu ifadeleri kullandı: “Silahlar ülkenin içinde stratejik bölgelerine stoklanmıştır. Bir başka deyişle çözüm süreci hiçbir şeyi çözmemiş ve yalnızca PKK'nın güçlenmesine neden olmuştur. Bu arada da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadele gücü yıpratılmış ve böylece terör örgütünün lehine bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bugün yaşananlardan Oslo’da terör örgütüyle masaya oturarak ‘ülkenin her yerine bombalar sevk ettiğinizi biliyoruz’ diyen hükümet yetkilileri birinci derecede sorumludur.”

TERÖRE ENDEKSLİ SİYASET DAHA FAZLA KAN AKACAĞINI GÖSTERMEKTEDİR

Demir, şöyle devam etti: Terörle mücadele etmek yerine terörün varlığından siyasi bir rant elde etmek isteyen bir siyasal yapının hain planlarıyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Türkiye'nin bölücü terör örgütüyle mücadele edebilecek gücü mutlaka vardır. Ancak iki seçim süreci içerisindeki deneyimlerimiz göstermektedir ki amaç terörle mücadele değil, terörün varlığından siyasi çıkar ve ikbal elde etmektir. Bu durum bir tarafta etnik hezeyanları tetikleyen bir sonuç doğurmakta ve bir taraftan da seçim sürecini teröre endekslemektedir. Teröre endeksli siyaset daha fazla kan akacağını göstermektedir.”