Değerli Basın Emekçileri ve Kamuoyuna

Bu yıl emekçi  sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs'ı 124. kez kutluyoruz.

Bugün 1 Mayıs 2014'te kol kola, omuz omuza sözümüzü ve türkülerimizi söylüyor, 1 Mayıs 1977, 1989 ve 1996'da yitirdiğimiz emekçileri anıyoruz.

Bugün Tüm mağdurlarla, yoksullarla, işsizlerle, işçilerle, kamu emekçileriyle, aydınlarla, kadınlarla, gençlerle, emeklilerle, basın emekçileriyle omuz omuzayız.Ve bu bilinçle taleplerimizle, türkülerimizle, halaylarımızla tek yüreğiz.

Bizler insanca yaşamak, onurlu yaşamak istiyoruz.Bu yüzden taşeron çalıştırmayla, özel istihdam bürolarıyla, esnek çalıştırmayla, sözleşmeli personel uygulamalarıyla köle olmaya direniyoruz.

Bu yüzden grev ve gerçek toplu sözleşme ile örgütlenme ve siyaset yapma hakkımızın engellenmesine karşı çıkıyoruz.

Bizler insanca ve onurlu yaşamak istiyoruz.  simit hesabıyla yapılan artışlara, pazarda alınıp satılan bir meta muamelesi görmeye hayır diyoruz.

Kamu emekçileri olarak sefalet ücretlerinden bıktık usandık.Yandaş Sendikayla hükümetin kirli pazarlıkları, satış sözleşmeleri ile açlığa mahkum olmayı istemiyoruz.En insani ve en temel haklarımızı savunduğumuzda “terörist” damgası yemek, tutuklanmak istemiyoruz.Çünkü bizler, bu ülkenin onurlu insanları olarak insanca yaşamak istiyoruz.

Değerli Emekçiler
Biz inşaat çılgınlığıyla güneşimizin, parklarımızın, ağaçlarımızın çalınmasına isyan ediyoruz.Kar ve rant için derelerimizin kurutulmasına, toprağımızın zehirlenmesine, plaza dikilecek diye mahallemizden sürülmeye artık yeter diyoruz.

Değerli Emekçiler,
Biz, bu ülkenin bütün ötekileriyiz.İnancımız , mezhebimiz, dilimiz, kültürümüz, cinsiyetimiz nedeniyle ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmek, yok sayılmak istemiyoruz.

Bizler bu ülkenin emekçileriyiz sanatçılarıyız, bilim insanlarıyız, gazetecileriyiz, aydınlarıyız.Özgürce düşünmek, araştırmak, kendimizi ifade etmek istiyoruz.

Peş peşe çıkarılan torba yasalarla kazanılmış haklarımız birer birer elimizden alınıyor, esnek, kuralsız, taşeron ve angarya çalışma yaygınlaştırılıyor.

Madenler ve elektrik santralleri başta olmak üzere geriye kalan birkaç kurum bile özelleştirilerek sermayeye peşkeş çekiliyor.

Gelir dağılımı oranlarındaki ve vergi adaletsizliğindeki uçurum her gün biraz daha büyüyor.

Ancak bir savaşta yaşanabilecek sayıda insanımızı her gün yaşanan iş cinayetlerinde yitiriyoruz.

Ama artık bu böyle gitmez, gitmeyecek. Gün geldi, devran dönüyor! Hükümet  8 Mart'tan Newroz'a, Gezi'den 1 Mayıs'a işyerlerinde, alanlarda, sokaklarda direnen, mücadele eden emekçileri dize getireceğini sanıyorsa yanılıyor.

Çünkü bizler, sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde, okullarda, yoksul mahallelerde ayağa kalkıp yüzlerini güneşe dönenleriz.

Çünkü bizler artık adaletin,barışın kardeşliğin hakim olduğu,herkesin birbirini diliyle,rengiyle,yaşam biçimiyle ,inancıyla benimsediği bir Türkiyede umut ettiğimiz yaşamın hayal olmadığını biliyoruz.Ve biliyoruz ki gelecek direnen, mücadele eden emekçilerindir.

YAŞASIN 1 MAYIS!

KAHRAMANMARAŞ EĞITIM SEN ŞUBE YÖNETIM KURULU