Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Manavgat Temsilcisi Bülent Irmak, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nü ülkede öğretmenlerin, çatışmaların ve silahların gölgesinde ve her geçen gün biraz daha zorlaşan koşullarda karşılamaktan üzüntü duyduklarını söyledi.

AK Parti iktidarı döneminde öğretmenliğin itibarsızlaştırıldığını belirten Irmak, "13 yıllık iktidarları süresinde öğretmenlik mesleğinin bırakalım toplumda hak ettiği itibarı yakalamasını, öğretmenler tarihin hiçbir döneminde bu iktidar döneminde olduğu kadar hakarete maruz kalmamış. Öğretmenlik mesleği tarihte hiç bu kadar büyük bir itibar kaybına uğramamıştır." dedi.

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü sebebiyle açıklama yapan Irmak, öğretmenlik mesleği açısından uluslararası genel kabullerin simgesi sayılan 5 Ekim’i Türkiye’deki öğretmenlerin, çatışmaların ve silahların gölgesinde, her geçen gün biraz daha zorlaşan koşullarda karşıladıklarını ifade etti. Eğitim Sen olarak bu yıl 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü, Yalova Valisi’nin kendisine hakaret etmesi sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Halil Serkan Öz ve Suruç katliamında hayatını kaybeden Süleyman Aksu başta olmak üzere, görevi başında hayatını kaybeden tüm öğretmenlere adadıklarını belirten Irmak, ülkede eğitim sisteminin en önemli unsurlarından birisi olan öğretmenler 5 Ekim’i, her yıl diğer ülkelerdeki meslektaşlarına kıyasla daha mutsuz karşılamakta, ülkenin içine itildiği çatışma süreci ve AK Parti eliyle oluşturulan kaos ortamından büyük bir endişe duyduklarını kaydetti.

AK PARTİ İKTİDARI DÖNEMİNDE ÖĞRETMENLER İTİBARSIZLAŞTIRILDI

Okullarda öğrencilerin, öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmadığı, ülkenin bir bölümünde fiilen sıkıyönetim koşullarının yaşandığı bir ortamda, eğitim-öğretim hizmetinin ne kadar yapılabileceği ya da sürdürülebileceği tartışmalı olduğunun altını çizen Irmak, şöyle konuştu: "Öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmış, meslek onuru zedelenmiştir. AK Parti'nin 2002 seçim bildirgesinde 'Öğretmenlik mesleğinin toplumda hak ettiği itibarı yakalayabilmesi için öğretmenlerin nitelikleri artırılacak, buna paralel olarak özlük hakları ve çalışma şartları iyileştirilecektir' ifadesi yer almasına karşın, 13 yıllık iktidarı süresinde öğretmenlik mesleğinin bırakalım toplumda hak ettiği itibarı yakalamasını, öğretmenler tarihin hiçbir döneminde bu iktidar döneminde olduğu kadar hakarete maruz kalmamış. Öğretmenlik mesleği tarihte hiç bu kadar büyük bir itibar kaybına uğramamıştır. Göreve gelen her bakan fırsat buldukça öğretmenlerin az çalıştığını, uzun tatil yaptığını iddia etmiş, her fırsatta öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ifadeler kullanmıştır."

Türkiye’nin dört bir yanında özveriyle görev yapan öğretmenlerimizin büyük bölümü yaptığı işe yabancılaştırıldığını vurgulayan Irmak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yanlış politikaları ve siyasilerin öğretmenlik mesleğine yönelik olumsuz söylemleri nedeniyle mesleğine küstürüldüğünün altını çizdi.

ATAMASI YAPILAMAYAN 41 ÖĞRETMEN İNTİHAR ETTİ

Öğretmenler Türkiye’nin en ücra köşelerinde, her türlü olumsuz koşullarla mücadele ederek, görevlerini yerine getirmeye çalıştığına dikkat çeken Irmak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşamın olduğu her yerde eğitim emekçilerini görmek mümkündür. Örneğin 15 Eylül’de ilk kez ataması yapılan öğretmenlerin yüzde 67’si doğu ve güneydoğu illerine atanmış ve önemli bir bölümü yeterince can güvenliği olmamasına rağmen büyük fedakârlık göstererek görevine başlamıştır. AK Parti hükümetleri döneminde öğretmenlerin en temel ekonomik, sosyal ve özlük sorunları azalmak bir yana sürekli artmış, il içi, il dışı, özür grubu atamalarında, norm kadro sorunlarında ve alan değişikliklerinde sürekli mağduriyet yaratılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan öğretmen atamaları, ihtiyacın ve beklenen rakamların çok altında kalmıştır. Yıllar içinde işsiz öğretmenler sorunu giderek büyümüş, bugüne kadar 41 işsiz öğretmen arkadaşımız ataması yapılmadığı için intihar etmiştir. "