Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciasından sonra yapılan bir eyleme katıldığı gerekçesiyle Kırkağaç ilçesine tayin edilen Beden Eğitimi öğretmeni Ayşegül Ersoy için Eğitim-Sen üyelerinin katılımıyla bir basın açıklaması yapıldı. Cengiz Topel Meydanı'nda toplanan sendika üyeleri, ellerinde dövizlerle tepki göstererek, "Ayşegül öğretmen yalnız değildir' sloganı attı. Eğitim-Sen Soma Temsilcisi Sayit Sürül, yaptığı açıklamada, "Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Eğitim-Sen üyelerine yönelik baskı, sürgün ve soruşturmalarla ne yapmaya çalışmaktadır? Eğitimciler için yüzakı diyeceğimiz, örnek olarak gösterdiğimiz Ayşegül Ersoy, ödüllendirilmesi gereken yerde istek dışında yeri değiştirilerek cezalandırılmıştır. Soma Linyit Anadolu Lisesi’nde görev yapan üyemiz Ayşegül Ersoy, Kırkağaç ilçemizin Gelenbe Şair Eşref Ortokulu’na sürgün edilmiştir. Üyemizin atama gerekçesi, 'Hizmetin Gereği-Soruşturma' olarak kararnamesinde belirtilmiştir. 35 yıllık mesleğinin 30 yılında Soma’da görev yapan Ayşegül Ersoy, 13 Mayıs 2014 maden faciasında işçilerin ve mağduriyet yaşayan öğrencilerin hep yanında olmuştur." dedi.

'ONU BIRAKIN DİYE FERYAT ETTİM'

Tebliğ gelerek Soma'daki okuluyla ilişiğinin kesildiğini söyleyen öğretmen Ersoy ise, "Şu anda 15 günlük bir mühletim var. Artık Soma'yla ilişkimi tamamen kestiler. Nedeni ise tam olarak söyleyeyim bunu, 17 Mayıs'ta o faciadan sonra oradaki insanlar dururken avukatlara bir saldırı oldu, insanları dövmeye başladılar. Orada ne eylem vardı, ne de bir polisin anonsu vardı, hiçbir şey yoktu. Bizi sonra dövmeye, darp etmeye, gözaltına almaya başladılar. O sırada orada 12-13 yaşlarında bir çocuğu kucakladılar. O çocuğu kucakladıklarını görünce, 'Onu bırakın!' diye feryat ettim. O tarafa doğru ben de yürüdüm, bırakın onu diye. Sadece onu bıraktılar, beni aldılar zaten. Kaldı ki gözaltına alındığımız olayla ilgili serbest kaldık. Sonra savcılık, bizimle ilgili ne bir soruşturma açtı ne ifadelerimiz alındı, yani o günkü olayla ilgili hiçbir şey olmadı. Yasal olarak bir soruşturma da geçirmedik. Bana yöneltilen suçlama şu, işte, şu çocuğu bırakın dediğim için polise mukavemet etmişim. Bu nedenle bunu değerlendirip soruşturma sonucu sürgünüm çıktı." şeklinde konuştu.

'BU SİYASİ BİR KARARDIR'

Olayla ilgili kanuni yola başvurduklarını ve sendika avukatlarının gereken belgeleri gönderdiğini ifade eden Ersoy, "Kesin geri dönerim yani. Gerçekten geçersiz bir nedenle ama bu bir süreç, idare mahkemesinde dava açacağım. Ne kadar sürede biter? Belki yürütmeyi durdurma talebim olacak, sonra da kararın iptali konusunda bir dava açacağım. Umarım yürütmeyi durdurma kararı alabilirim, çünkü ben buradayım, Gelenbe'de de öğretmenlik yaparım. Ben her yerde, Türkiye'nin her yerinde öğretmenlik yaparım. Benim için o hiç sorun değil ama bu siyasi bir karardır, yani bu insanları baskı altına almalarıdır. Öğretmensin sen, sadece bir ders verirsin, başka bir şey yapmazsın ama ben duyarlıyım, işçi çocuğuyum. Ben 13 Mayıs katliamından sonra da yapmam gerekenleri yaptım. İşçilerin yanında oldum, ailelerin yanında oldum. Yırca'da köylülerin yanında oldum. Bunu da yapmaya devam edeceğim." dedi.