Aşağı Büyük Menderes havzasında leylek sayımı yapıldı. Aydın'ın Didim, Söke, Germencik, İncirliova ve Koçarlı ilçelerindeki sayımda 302 tane leylek tespit edildi. Leyleklerin azaldığına dikkat çekilen çalışmada, en çok elektrik direklerine takılan suni yuvaları tercih ettiği belirtildi.

Ege Üniversitesi (EÜ) ile birlikte yaptıkları çalışmayla ilgili bilgi veren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, koruma ve izleme çalışmaları kapsamında leylekleri saydıklarını söyledi. Aşağı Büyük Menderes havzasında, her yıl sadece Söke ve mahallelerinde yapılan sayıma bu yıl Didim, Germencik, İncirliova ve Koçarlı’ya bağlı 48 yerleşim yeri de dahil edildiğini belirten Sürücü, “Söke’ye bağlı mahallelerdeki yuvalara 160, Didim’e 14, Germencik’e 42, İncirliova’ya 34 ve Koçarlı’ya 52 olmak üzere toplam 302 leyleğin geldiği tespit edildi. Tespit edilen yuvaların 92 adedinin AYDEM’in yaptığı yapay platformlara, 45 adedinin elektrik direklerine, 10 adedinin ev bacalarına, 1 adedinin fabrika bacasına, 2 adedinin duvara, 1 adedinin ağaca yapıldığı belirlendi. Söke’ye bağlı Avşar 12 ve Nalbantlar 10, Germencik’te bağlı Ovakarağaç 11, İncirliova’ya bağlı Osmanbükü 15 ve Koçarlı’ya bağlı Çakırbeyli 14 yuvayla leyleklerin en çok bulunduğu köyler olarak tespit edildi. Sayımlar sırasında, 2011 yılında Selçuk merkezde halkalanan leyleklerden TACH kodlu leyleğin Ovakaraağaç’a, TAJB kodlu leyleğin Söke Karaatlı’ya, Avşar’da halkalanan TALK kodlu leyleğin Çakırbeyli’ye geldiği belirlendi. Eski yıllara oranla yapılan araştırma ve gözlemlere göre leyleklerin sayısında ciddi bir azalma olduğu görüldü.” dedi.

Sayılarının azalmasına ters orantılı olarak yöre insanlarının leyleklere ilgisinin arttığını tespit ettiklerini belirten EKODOSD Başkanı Sürücü, “Bunun nedeninin de son yıllarda leylekler üzerine yapılan çalışmaların insanları etkilemesi ve farkındalık yaratması olduğu düşüncesindeyiz. Leylek köylerinde 7’den 70’e herkesin bu canlılarla yakından ilgilendiğini, onları kendi ailelerinden biri gibi gördüklerini, leylek yuvalarının nerelerde olduklarını çok iyi bildiklerini gözlemledik. Bir leylek ailesi, bir üreme döneminde binlerce böcek, çekirge, yüzlerce kurbağa, balık, fare, sıçan, yılan, danaburnu ve benzeri tarım zararlısı olarak kabul gören sayısız canlı türüyle beslenmektedir. Tarımla uğraşan yöre insanları, çiftlerini sürerken traktörlerinin arkasında mutlaka leylekler vardır. Çiftçiler kendi geçimlerini sağlamak, leylekler de beslenmelerini temin etmek için tarlada çalışmalarını sürdürürler. Çiftçi tarlasındaki zararlıları yediği için leylekten memnun, leylek de toprağın altından besinlerini çıkaran çiftçiden memnun.” şeklinde konuştu.

Bahattin Sürücü, EÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle bu yıl leylek yavrularının halkalamalarına da devam edileceğini, Karakaya’ya ilk kez yuva yapan leyleklerin yavrularının da halkalanarak her yıl izleneceklerini sözlerine ekledi.