Türkiye'de son zamanlarda yaşanan ekonomi ve demokrasi krizinin halkın AB üyeliğinin gerekliliğine olan inancını artırdığı ortaya çıktı. ‘Türk halkının AB'ye bakışı' konulu araştırmalar yapan TAVAK, ülke ekonomisinin AB üyeliğine ihtiyaç duyduğuna inananların sayısının iki yıl öncesine kıyasla neredeyse dört katına çıktığını açıkladı.

AB üyeliğinin Türkiye'ye ekonomik anlamda katkısı olacağını düşünenlerin sayısı iki sene öncesine göre neredeyse dört katına çıktı. Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı'nın (TAVAK) bu yıl beşincisini yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre Türk halkının yüzde 72'si ‘Türkiye'nin ekonomik olarak AB'ye ihtiyacı var mı?' sorusuna ‘evet' cevabını verdi. 10 ayrı şehirden bin 264 kişiyle gerçekleştirilen anket araştırmasının sonucuna göre, halkın yüzde 19'u ise ülkenin iktisadi anlamda AB'ye ihtiyacı olmadığını savunuyor. Araştırma sonuçlarını yorumlayan TAVAK Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, 2013 yılında yapıp kamuoyuna duyurdukları araştırmada, katılımcıların sadece yüzde 18,6'sının ‘AB'ye ihtiyaç var mı?' sorusuna olumlu cevap verdiğini hatırlatarak, iki sene gibi kısa bir sürede yaşanan keskin değişime dikkati çekti. Prof. Şen, “Son yıllarda Türkiye'deki ekonomik gelişmedeki sorunlar ve demokrasi alanında yaşanan tartışmalar, Türk halkının tekrar AB'ye önem vermesini beraberinde getirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

‘Halkımızın AB'ye Bakışı' başlığını taşıyan çalışma, ülkenin yüzde 43'ünün Türkiye'nin AB üyesi olacağına inandığını gösteriyor. Anket sonucuna göre, ‘konuyla ilgili fikrim yok' diyenler yüzde 9'da kalırken, yüzde 48'lik bir kesim de ülkenin AB'ye gireceğine ihtimal vermiyor. 2012 yılında tam üyeliğe inananların oranının yüzde 17'ye kadar indiğini vurgulayan Vakıf Başkanı Şen, rakamın yüzde 43'e çıkmasını Türk halkının AB'ye yeniden güvenmeye başladığının işareti olarak yorumladı.

TÜRKİYE'NİN AB POLİTİKASINI BEĞENEN YÜZDE 10

Vakfın araştırması, AB üyeliğine talebin en önemli etkenleri arasında serbest dolaşım hakkı ve ekonomik getirilerin olduğunu göz önüne seriyor. Araştırma kapsamında, ‘AB üyeliğinin Türkiye'ye sağlayacağı katkılar neler olabilir?' sorusuna halkın yüzde 61'i ‘AB ülkelerine serbest dolaşım hakkı' cevabını veriyor. Ülkenin yüzde 18'i AB bütçelerinden yararlanma imkânını, yüzde 13'ü de Avrupa Parlamentosu'nda temsil edilebilecek olmayı önemsiyor. ‘Avrupa güvenlik ve savunma kimliğinde söz sahibi olma' fikri ise yüzde 8'lik bir kesimin ilgisini çekiyor.
2015 yılının başlangıcından itibaren geçen sürede AKP'nin AB politikasını beğenenlerin oranının yüzde 10'da kalması dikkat çekti. “AB konusunda Tayyip Erdoğan, daha sonra Ahmet Davutoğlu hükümetlerinin 2015 yılından itibaren olan çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?'' sorusuna katılımcıların sadece yüzde 10'u ‘evet' cevabını verdi. Yüzde 53, hükümet için AB konusunda ‘yeteri kadar çalışmıyor' derken, yüzde 37 de ‘aktif ve ciddi politika izlemeli' seçeneğini kendisine en yakın cevap olarak gördü.

BAKAN BOZKIR'I TANIYAN YOK

Araştırma, Türk halkının önemli bir kesiminin AB müzakerelerini yürüten bakanı dahi tanımadığını da ortaya koydu. “Son AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır'ın çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?” sorusuna cevap veren katılımcıların yüzde 41'i ‘bilmiyorum' cevabını verdi. Yüzde 17'lik kesim çalışmalarını başarılı bulurken, halkın yüzde 42'si de ‘başarısız' diyerek Bakan Bozkır'a kırık not verdi. Rakamları yorumlayan Vakıf Başkanı Prof. Dr. Şen, halkın toplamda % 83'ünün başmüzakereciyi tanımadığına veya yeteri kadar başarılı bulmadığına vurgu yaptı.

AB'NİN ALTERNATİFİ YOK

AB'ye alternatif olarak görülen seçeneklerdeki oy dağılımı, bu konuda bir görüş birliği olmadığını gösterdi. Çalışmaya göre, halkın yüzde 20'si BRICS ülkelerini, yüzde 18'i de Şanghay İşbirliği Örgütü'nü ülkenin en iyi ikinci alternatifi olarak görüyor. Sonuçlar, katılımcıların yüzde 9'unun İslam İşbirliği Teşkilatı'nı, yüzde 16'sının da Karadeniz Ekonomi İşbirliği'ni işaret ettiğini göz önüne seriyor. Halkın yüzde 21'i tercihini, Rusya başta olmak üzere komşularla işbirliğini geliştirmek ve yeni pazarlarla işbirliği yapmak yönünde yaparken, yüzde 16'sı da bağlantısız bir ekonomik politika izlenmesi gerektiğini savunuyor.

‘TÜRKİYE AB'YE ALMANYA YÜZÜNDEN GİREMİYOR'

Türk halkı, “üyeliğe engel olarak gördüğü ülkeler” sıralamasında birinciliği yine Almanya'ya verdi. Türkiye'nin AB üyeliğine en büyük engeli Almanya'nın oluşturduğunu düşünenlerin oranının yüzde 51 olduğu ortaya çıktı. İkinci sırada yüzde 20'lik oranla Fransa bulunurken, yüzde 4'lük kesim de Güney Kıbrıs'ı işaret etti. Prof. Şen, Yunanistan'ın bu yılın sonuçlarında üyeliğe engel olan ülkeler sıralamasında ilk üçte yer bulamayarak ‘diğer ülkeler' kategorisinde değerlendirildiğine dikkat çekti.

Araştırmaya göre Türk halkının yarısına yakını, AB ülkelerinin kendisine olan olumsuz yaklaşımını İslamofobi kaynaklı görüyor. Anket sorularına cevap veren katılımcıların yüzde 42'si, ‘Türkiye'nin üyeliğine karşı AB ülkelerinin negatif yaklaşımını neye bağlıyorsunuz?' sorusuna AB'deki İslamofobi ve İslam düşmanlığı cevabını verdi. Halkın yüzde 24'ü olumsuz tavrı Türkiye'nin henüz demokratik düzene geçememiş olmasına, yüzde 18'i ülke olarak büyüklüğüne, yüzde 10'u az gelişmişliğe bağlıyor. Kürt sorunu da yüzde 5'lik oranla listede yer bulan cevaplar arasında.