Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, “HDP’nin kapatılması sürecinin başlatılması ve başta bu partinin genel başkanı olmak üzere milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması, silahların toprağa gömülmesi yerine Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yollarla çözümü hayalinin ilelebet toprağa gömülmesi anlamına gelecektir.” dedi.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ile yönetim kurulu üyeleri, ortak basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmalarıyla ilgili Elçi, “Bu irade (Kürt siyaseti) bu meselenin silah yerine demokratik yollarla çözümüne yönelik bir iradedir. Silahların devreden çıkması siyasetin devreye girmesine ilişkin güçlü bir iradedir.” dedi. Tam da böyle bir dönemde henüz bu iradenin yeni ortaya çıktığı dönemde bu parti milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve cezaevi yolunun gösterilmesini büyük bir şaşkınlıkla karşıladıklarını anlatan Elçi, “HDP’nin kapatılması ve kapatılması sürecinin başlatılması ve başta bu partinin genel başkanı olmak üzere milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması açıkça söyleyeyim silahların toprağa gömülmesi yerine Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yollarla çözümü hayalinin ilelebet toprağa gömülmesi anlamına gelecektir. Buradan hükümeti uyarmak isteriz. Bir kez daha böyle bir tarihi yanlış yapmayın. Tarih bir kez daha tekerrür etmesin. Bu toplum hala DEP sürecini ve travmasını atlatmış değil. O süreçten çok daha ağır yaralar açacak yeni bir sürece tenezzül edilmemelidir.” ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE TOPLUMU BU SÜRECE KARŞI"

Türkiye toplumunun tüm kesimlerinin bu çatışma sürecine karşı olduğunu belirten Elçi, “Savaş ve çatışma sürecini onaylamıyor ve benimsemiyor. Bütün kesimler bu çatışma sürecinin karşısında olduğunu ifade etmek isterim. Büyük acılar yaşanmaktadır. Bir kez daha silahlar devreye girmiş, çatışmalar başlamıştır. İhsan hakları ihlalleri yaşanmaya başlanmıştır.” dedi.

"ÇATIŞMA SÜRECİ BİRLİKTE YAŞAMA İRADESİNE BÜYÜK ZARAR VERECEKTİR"

Bu sürecin topluma bir yarar getirmeyeceğini ve birlikte yaşama iradesine zarar vereceğini anlatan Elçi, “Halkların birlikte yaşama zeminini dinamitliyor. Toplumun birlikte yaşama iradesi vardır ve tamdır. Buna zarar verecek her türlü tutumdan kaçınmak gerekiyor. Madem bir arada yaşayacağız o zaman birbirimizi yaralayarak olmayacaktır. Toplum bu süreci anlamakta güçlük çekiyor. Kürt sorunun çözümü yolunda bir dizi gelişmelerin yaşandığı dönemde işlerin hızla tersine dönüşünü şaşkınlıkla izlemektedir.” şeklinde konuştu.

"SÜRECİ ERDOĞAN BİTİRDİ, KÜRT SİYASİ HAREKETİ SÜRECİN DEVAMINA KATKI SAĞLAYABİLİRDİ"

Kürt sorununun demokratik araçlarla çözümünün ortaya çıktığı bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını ve tutumunu anlaşılmaz bulduklarını belirten Elçi şöyle devam etti: “Bu sürece gelmedeki temel etkenlerden biridir bu durum. Sayın Cumhurbaşkanı toplumun birliğinden ve esenliğinden sorumlu. Bizzat başlattığı bu süreci yine kendi elleriyle bozduğunu üzüntüyle izledik. Hükümetin tutumu ve açıklamaları belirleyici olmakla birlikte Kürt siyasi hareketi de daha özenli olabilir ve bu sürecin devamına daha fazla katkı sunabilirdi.”

"TOPLUM VİCDANINI RAHATSIZ EDEN EYLEMLERDEN KAÇINILMALI"

Çatışmalar önlenemez ise bile savaş ruhunun asgari ilkelerine uyulması gerektiğini anlatan Elçi, “Güvenlik görevlisi de olsa silahlı kimselere yönelik toplum vicdanını rahatsız eden eylemlerden kaçınılmalı, yargısız infaz ve işkencelere derhal son verilmelidir.” dedi.

IŞİD gibi bir vahşi örgütle mücadelede hayatını kaybeden 10’dan fazla gencin cesedinin Habur Sınır Kapısı’nda bekletildiğini belirten Elçi, ailelere bir an önce cenaze işlemleri için izin verilmesi gerektiğini kaydetti.

"TOPLUMUN ESENLİĞİ İÇİN ÖCALAN’LA GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ"

Öcalan’ın avukatlarının talebinin yerine getirilmesi gerektiğini kaydeden Elçi şunları söyledi: “Toplumun esenliği, Türkiye toplumun sosyal barışın selameti ve demokratik geleceği ve silahlı çatışmanın sona ermesi bakımından ortaya çıkan krizin aşılması bakımından Diyarbakır Barosu yönetim kurulu Öcalan’la görüşmeye hazırdır. Hükümetin gerekli izni vermesi durumunda bu sürecin bitmesine büyük katkı sağlayacağına inandığımız Öcalan’la görüşme ve bu ateşe bir kova su dökmeye hazır olduğumuzu ifada etmek isteriz."

"GEÇİCİ HÜKÜMETİN BÖYLE HAYATİ KARARLAR ALMASI HUKUKA UYGUN DEĞİL"

Elçi, Parlamento'nun yenilendiği bir dönemde, yeni bir hükümetin ortaya çıkma çalışmalarının başlatıldığı bir dönemde mevcut hükümetin acil konular dışında esaslı ve toplumun geleceğini ipotek altına alacak adımlar atmaması gerektiğini vurguladı. Elçi, sözlerini şöyle tamamladı: "Zira toplumun iradesi yenilenmiş ve halk yeni bir temsil heyeti oluşturmuş ve bunlar ülkenin politikasını belirleyecektir. Geçici bir hükümetin böyle hayati kararlar alması ne demokrasiye ne de hukuka uygundur.”