Özel Eğitim Gerektiren Çocuk Hakları Derneği Başkanı Hüsamettin Akyıldız, yaklaşık 300 bin öğrencinin destek eğitimi aldığı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde avuç içi okuma uygulamasına 1 Mayıs 2015 tarihinde geçileceğini belirtti. Dernek Başkanı Hüsamettin Akyıldız, daha önce 17 ilde uygulanmaya başlayan avuç içi okuma uygulamasının aksayan yönleri giderilmeden tüm ilerde uygulanmaya geçilmesinin sakıncalarını dile getirdi.

Akyıldız, “Gerek Rehberlik ve Araştırma Merkezlerindeki ve Rehabilitasyon Merkezlerindeki avuç içi tarama yapan cihazlarda, gerekse sistemin girişinde ve öğrencinin kendi engelinden kaynaklanan sebeplerden dolayı uygulamada sorunlar yaşanıyor. Hatta 3-4 defa rehberlik merkezine avuç içi taraması için giden veli teknik nedenlerden dolayı avuç içi okuma yaptıramadan geri dönüyor.” dedi.

Aynı anda 20 engelliye eğitim veren bir özel eğitim merkezinde her ders giriş ve çıkışında cihazın başında oluşan kuyrukların öğrencilerin stresi gireceğini değinen Akyıldız, engelli bireylerin ayda 8 saat bireysel, 4 saat grup destek eğitim hakkına sahip olduklarını belirtti.

Ailelerin bu eğitimler sayesinde geleceğe daha umutla baktığını anlatan Hüsamettin Akyıldız, “Her çocuk gibi engelli çocuklar da hastalanıyor, okuluna, destek eğitim kurumuna gidemediği zamanlar oluyor. Avuç içi tarama sistemiyle sağlık gibi sebeplerden dolayı destek eğitimine gelemeyen engelli, alamadığı derslerin telafisini bir sonraki haftalarda alamayacak.” şeklinde yakındı.

BU SİSTEMLE ENGELİ ÖĞRENCİLERİN EĞİTİMİNE MANİ OLUNUYOR

Bu sistemin engelli öğrencilerin eğitimine mani olunduğunu belirten Akyıldız, şunları söyledi: “Teknik veya biyolojik sebeplerle avuç içi okuması yapılamayan öğrenci destek eğitim kurumu tarafından rehberlik merkezine yönlendiriyor. Rehberlik merkezi durumu bakanlığa bildiriyor. Bakanlık önceden yapılan tanılamayı siliyor, bu aşamadan sonra öğrencinin tanılaması yenileniyor. Bu süreçte engelli eğitim hakkından mahrum ediliyor.”

Eğer bu sisteme ille de geçilecekse olumsuzlukların biran önce giderilmesi gerektiğini vurgulayan Hüsamettin Akyıldız, sözlerini şöyle noktaladı: “Eğitime tek başına gelebilen (sadece avuç içi bütünlüğü bozulmuş) bir öğrencinin yanında sürekli velisinin de bulunma zorunluluğu anlamsız bir durum. Herhangi bir nedenden dolayı dersine gelememiş ise sonraki haftalarda telafi dersi olmalı. Avuç içi sadece derse girerken yapılması yeterli olmalı. Ulusal ve uluslararası müsabakalara katılan engelli öğrencilerin bu süre içinde destek eğitimi hakları
kaybolmamalı.”