Engelliler, mimari engellerin kaldırılması için tanınan 10 yılık sürenin sona ermesine rağmen bunların kaldırılmaması nedeniyle belediyeler hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhurbaşkanı ve hükümete seslenen engelliler, ‘çıkardığınız kanunları neden uygulatmıyorsunuz?’ diye sordu.

Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği, İstanbul Adalet Sarayı’nda suç duyurusundan önce basın açıklaması yaptı. Dernek başkanı Adem Kuyumcu, engellilerin hayata katılımı için en önemli şeyin mimari engellerin kalkması olduğunu söyledi. Engelliler hakkındaki 5378 sayılı kanunun AK Parti hükümeti döneminde 2005 yılında çıkarıldığını hatırlatan Kuyumcu, o dönem alkışladıklarını, mücadelesini verdikleri kanunun arkasında durduklarını hala da arkasında olduklarını belirtti.

Bu kanunun uygulanmasından başka bir şey istemediklerini ifade eden Kuyumcu, “Çünkü kanun çıktığı gün 2005 yılından sonra yapılacak bütün mimari düzenlemeler, yaya yolları, yaya kaldırımları, toplu taşıma araçları, kamu binaları, okulları, belediyeleri ve sosyal mekanların erişilebilir olma zorunluluğunu getirmiştir. 2005 yılına kadar yapılanların düzenlenmesi için de Temmuz 2012’ye kadar süre vermişti. Ancak 2012 Temmuza kadar bir şey yapılmadığı için iki milletvekilinin önergesiyle süre 1 artı 2 yıl uzatılmıştır. İşte bugün 7 Temmuz 2015 uzatma süresinin de dolduğu gün. Maalesef hala bir arpa boyu yol almış değiliz.” dedi.

Belediye başkanları, imar, fen işleri, park bahçeler ve zabıta müdürlerinin suç işlediğini savunan Kuyumcu, “Kanunları uygulamayarak görevlerini suistimal etmektedirler.” diye konuştu.

Engellilerin acınma değil eşit yaşama hakkı için sokakta olmak istediğini vurgulayan Kuyumcu, 5 milyona yakın görme, ortopedik ve işitme engelli, 4 milyonun üzerinde yaşlının erişilebilir mimariye ihtiyacı olduğunu söyledi.

Yaşadıkları engellerden örnekler sıralayan Kuyumcu, “Milli Eğitim Bakanlığı okullarda mimari engelleri kaldırmadığı için çocuklar hala sırtlarda taşınıyorlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş yerlerinde ve kamu iş yerlerinde erişilebilirliği sağlamadığı için istihdam sorunu devam ediyor.” şeklinde konuştu.

Hükümeti erişilebilirlik konusunda son derece duyarsız davranmakla suçlayan Kuyumcu, “2012 yılında sürenin uzatılmasında kurulan Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonları, 3 yıl boyunca 513 kişinin şikayetinde 4 bin 370 cezanın ertelenmesine karar vermiştir. Çünkü komisyonlar uygulamayan memurlar tarafından oluşturulmuştur. Böyle bir denetimsizlik, başıboşluk içerisinde 10 yılı geride bıraktık.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bakanlara seslenen Kuyumcu, çıkardıkları kanunları neden uygulatmadıklarını sordu. Kuyumcu, “Biz kanunu savunuyoruz ne yapmamızı istiyorsunuz? Evlerde ölelim mi, bize bakan kişiler evlerde ölsün mü? Bu mudur amacınız? 1.5 milyon fakir engelliye engelli maaşı ve bakım hizmeti vermek sorunu çözmüyor. 7,5 milyon engellinin sokağa çıkmaya, eğitim almaya, çalışmaya ihtiyacı var. Artık yeter bunu görün. Devletin makamlarında görev yapanlar halkın vergisiyle maaş alıyorlar. Vergilerle kendilerine hayatta yer buluyorlar, lüks içinde yaşıyorlar. Ama engelliler sokağa bile çıkamıyor. Artık vicdanınıza sesleniyoruz. Sizi insan olmaya, susmamaya davet ediyoruz. Çünkü dilsiz şeytansınız susarak, yapmayarak.” diye konuştu.

Kuyumcu, sürenin dolduğu bugün, anayasadan, BM Engelli İnsan Hakları Sözleşmesi’nden ve 5378 sayılı kanundan aldıkları hakla görevi suistimal eden, ayrımcılık uygulayan belediye başkanları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Açıklamanın ardından adliyeye gelen tekerlekli sandalyeli engelliler adliye binasına girerek savcılığa şikayet dilekçelerini verdi.

Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği’nin şikayetçi olduğu dilekçede Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı yetki alanındaki Bayrampaşa, Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüp, Fatih, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli belediye başkanlıkları şüpheli olarak gösterildi. Belediyeler görevi ihmal ve ayrımcılıkla suçlandı.

Şikayet edilen belediyelerde bilirkişi incelemesi yapılarak kanunun emrettiği standartları uygulamayan belediye başkanları hakkında, soruşturma yapılması ve dava açılması talep edildi.

Derneğin diğer adliyelerin yetki alanındaki belediyeleri de şikayet edeceği belirtildi. Türkiye genelinde de belediyelerin şikayet edileceği ifade edilirken İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beylikdüzü Belediyesi’nin uygulamaları doğru yaptığı için şikayet edilmediği kaydedildi.