Türkiye Sakatlar Derneği Malatya Şubesi, kentte 21 yıldır sürdürdüğü faaliyetlerini 10. Dönem Olağan Genel Kurulu’nda aldığı fesih kararı ile durdurdu. Fesih kararıyla ilgili yapılan açıklamada, "Malatya 21 dernek, 11 spor kulübü bulunmaktadır. Engelliliğini kullanan engellilerin, ailelerin, engelli derneklerinin, kuruluşların önüne geçemedik, sorunlara da çözüm getirmede yeterli olamadık" denildi.

Dernekte düzenlenen basın toplantısında konuşan Başkan Ali Haydar Koyun, fesih kararınnda birden çok etken olduğunu belirtti. Son yıllarda Malatya’da gittikçe artan bir engelli dernek furyası olduğunu ifade eden Koyun, şöyle devam etti: “Şu an itibariyle ilimizde engellilerle ilgili faaliyette bulunan 21 dernek ve 11 spor kulübü olmak üzere toplam 32 tane dernek bulunmaktadır. Derneklerin gerek ilimizde gerekse de diğer illerde sağlıksız bir şekilde çoğalması başta engelli camiası olmak üzere amaç doğrultusunda dürüst ve güzel çalışmalar yapan derneklere büyük zarar vermektedir. Yıllardır savunduğumuz gibi her engel gurubundan birer derneğin yeterli olacağı ve bu derneklerinde bir araya gelerek ortak faaliyet yürüterek sorunlara çözüm arayabileceğini dile getirdik. Ancak bunun gerçekleşmesini sağlayamadık. Sağlıklı bir yapılanma ve örgütlenme olmamasının sonucunda ise; engelliliğini kullanan engellilerin, ailelerin, engelli derneklerinin, kuruluşların, rehabilitasyon merkezlerinin önüne geçemediğimiz gibi sorunlara da çözüm getirmede yeterli olamadık.”

“Başta maddi menfaat gütmek amacıyla olmak üzere siyasi, dini vb nedenler için derneğimize gelenlerin birçoğu aradıkları ortamları bulamadıklarından kendiliklerinden uzaklaşmışlardır” diyen Koyun “Bir taraftan engellilerin önüne engel çıkaran yetkili-yetkisiz kişi veya kişilerle, bir taraftan yasal haklarımızı gasp ederek yerine getirmeyen kamu kurum, kuruluş ve özel kuruluşlarla, bir taraftan engellileri suistimal ederek rant peşinde koşan kişi veya kişilerle ve saymakla bitiremeyeceğimiz onlarca sorunlara karşı mücadele ederken diğer taraftan da engelliler tarafından sahiplenilmemek yıpranmamızı artırmıştır. Yıllardır bu ve bunlara benzer yüzlerce sorunlarla mücadele ederken manevi anlamda yıprandığımız gibi maddi olarak da sıkıntılar yaşayarak yıpranmaya başlamıştık. Seçilmiş veya atanmış kişiler tarafından, her ortamda bizleri gördükleri zaman ‘sizleri seviyoruz, sizler başımızın tacısınız, sizler için her şeyi yaparız’ gibi sözler söyleyerek timsah gözyaşları dökenler nedense en ufak bir destek söz konusu olduğunda ise ‘sizlere verirsek diğerleri var’ gibi mantık dışı sözlerle kırk dereden su getirmişlerdir. En son bir projemizde sosyal sorumluluk anlamında engellilerle ilgili en ufak bir çalışması dahi olmayan ve yapmaktan aciz olan önemli bir STK konumdaki TSO tarafından bizlere biçilen değer 200 TL’si olmuştur. Diğer bir olay da ise yerel 30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimlerinde de derneğimizi ziyaret eden iki milletvekili ve il başkanı ile yönetim kurulu üyeleri “sizin isteğiniz bir engelli kişiyi meclis üyeliğine alacağız” diye söz vermeleri dışında ilimizde faaliyet yürüten 20 engelli derneğinin talebi ve isteği üzerine de belediye meclis üyeliğine başvuru yapılmış ancak listeler açıklandığında listeye almadıklarını gördüğümüzde verilen sözlerin havada kaldığını anladık.”

‘O DERNEK ALEVİ YUVASIDIR’ DEDİLER

Ali Haydar Koyun, ötekileştirme içeren davranışlara da maruz kaldıklarını iddia etti. Derneğin faaliyete başladığı ilk günden bu yana siyasetçi, kamu idarecileri ve sivil toplum kuruluşlarındaki bazı kişiler tarafından art niyetli yaklaşımlarda bulunulduğunu anlatan Koyun, “Bazı kişi veya kişiler tarafından sürekli olarak ‘O derneğin başkanının adı Ali Haydar, o adam alevi birisi, dernek alevi yuvasıdır, o adam sol görüşlü, falan partili gitmeyin’ gibi sözlerle hep bizleri karalamaya çalışılmıştır. Derneğimize destek verilmemesinin temelinde yatan en büyük nedenlerin biriside budur. Bu sözleri kim veya kimler nerede söylemişse bizler hepsinden haberdar olmamıza rağmen kimseyi muhatap alıp cevap vermedik. Üzüldüğümüz nokta bu sözleri söyleyen kişi veya kişiler yüz yüze geldiğimizde ise ikiyüzlü davranıp sizler şöylesiniz sizler böylesiniz diyerek akıllarınca bizi kandırdıklarını sanıyorlardı. Bizler engellide olsak bu tür kişi veya kişiler gibi bu zamanın insanı olamadık, ikiyüzlü olmayı beceremedik, her sakala göre tarak vurmayı ve yalakalık yapmayı beceremedik. Ben 21 yıllık süre içerisinde ne dernek başkanlığımda ne de şahsi bir olayda derneğimiz çatısı altında hiçbir zaman din, dil, renk, ırk, cinsiyet, siyasi, mezhep, sosyal, kültürel ve etnik engelli veya engelsiz vb gibi ayrım yapmadım, yapmadık ve yapılmasına da müsaade etmedik. Bu yaşıma kadar da hiçbir siyasi parti üyesi de olmadım ve propagandasını da yapmadım. Dernek hayatımız süresince hangi parti veya partiden olursa olsun herkese kapımız açık oldu. Her partiye ne kadar yakınsak aynı zamanda da o kadar uzak olduk. Hangi parti veya partiden olursa olsun engellileri rencide eden, aşağılayan, küçük gören kişi veya kişiler kamuoyu önünde açıklanarak eleştirilmiştir.”
Dernek genel merkeziyle son 4 yıldır yaşanan bazı görüş ayrılıkları nedeniyle diyaloglarının soğuduğunu söyleyen Koyun, “Bu konuda 1,5 ay kadar önce genel başkanımızın ilimize gelmesiyle karşılıklı konular ve sorunlar görüşülerek paylaşılmıştır. Daha sonra ilimizden ayrılan genel başkanımız bizleri arayarak görüşmenin verimli geçtiğini ve sorunlardan gerekli mesajların alındığını ve bunların giderileceğini, bu nedenle teşekkür ettiğini belirterek dernek kapatma fikrimizden vazgeçmemiz ve mücadeleye devam etmemiz yönünden talepte bulunmuştur. Genel merkezimizle olan sorunlarımız giderilmiş olsa da kapanmamızda etkisi olacak bir durumda olmamıştır” dedi.