Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu süreçte kendi siyasi ve kişisel hesaplarını ülkenin ve milletin ihtiyaçlarının önüne koyanlar da hiç şüphesiz milletimizden gerekli karşılığı göreceklerdir. Bir azınlık hükümetinin Türkiye’nin sıkıntılarına çare olamayacağı kanaatindeyim.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenecek iftar programında eski milletvekilleriyle bir araya geldi. Programda konuşan Erdoğan, siyasetin hizmet boyutuyla çok hayırlı, süreci itibariyle çok meşakkatli bir uğraş olduğunu söyledi. Erdoğan, “Siyasi hayatın akışı içinde önümüze pek çok engeller çıkabiliyor. Bu sıkıntıların hepsini de kendi hayatında yaşamış bir insan olarak tüm siyasetçilerin hissiyatını ifade ettiğime inanıyorum. 40 yılı bulan siyasi hayatımızda gün oldu mevzuat duvarlarıyla karşılaştık. Gün oldu kendimizi mahkeme kapılarında bulduk. Gün oldu dünyayı ceza evinde demir parmaklıkların arasından seyretmek zorunda bırakıldık. Gün oldu darbe tehditlerine, ölüm tehditlerine, siyasi suikastlere maruz kaldık. Ama hamd olsun bunların hepsini de önce Allah’ın yardımı ve lütfuyla sonra milletimizin dirayetiyle ve tabi ki birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımızın desteğiyle başardık ve aştık.” ifadelerini kullandı.

'ÜLKESİ VE MİLLETİ UĞRUNDA AŞKLA ÇALIŞANIN YORULMASI DA DARILMASI DA OLMAZ'

‘Bize ve arkadaşlarımıza İstanbul Belediye Başkanlığını bile yakıştıramayanlar başbakanlığımıza, cumhurbaşkanlığımıza şahit oldular’ diyen Erdoğan şunları söyledi; "Aynı şekilde arkadaşlarımın da Meclis'te her kademede milletvekili komisyon başkanı, grup başkan vekili, meclis başkan vekili, meclis başkanı olarak hükümette bakan olarak parti organlarında yönetici olarak görev yapmalarına şahitlik ettiler. Diğer siyasetçilerimizin pek çoğunun da benzer hikayeleri olduğunu biliyorum. Siyasetin akışı içerisinde çeşitli sebeplerle zaman zaman konumlar değişebiliyor. Örneğin, kurucusu olduğum partinin 3 dönem sebebiyle geçmişteki başarılarını çok yakından bildiğim pek çok arkadaşım bugün Meclis dışında kaldı. Hem siyaset hem de hizmet sadece Meclis çatısı altında yürütülen faaliyetler değildir. Ben bu durumun hayırlı sonuçlara vesile olacağını düşünüyorum. Hangi sebeple olursa olsun bugün Meclis'te yer almayan tüm arkadaşların her birine öncelikle ülkemize verdikleri hizmetler için ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Gerek 3 dönem kuralı sebebiyle gerekse başka sebeplerle mecliste yer alamayan tüm arkadaşlarım için bu sürecin nefeslenme, yenilenme fırsatı olduğuna inanıyorum. Her bir arkadaşlarımdan bu süreci en verimli şekilde değerlenmesini bekliyorum. Türkiye’nin siyasette, iş hayatında ve kamuda bu kadronun hizmetlerine daha çok ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Hiçbir ülke, hiçbir toplum böyle kıymetli kıymetli bir birikimi gözden çıkarmaz, çıkaramaz. İnşallah önümüzdeki dönemde buradaki her bir arkadaşım yeniden ve daha donanımlı bir şekilde ülkenin ihtiyacı olan her alanda görev üstlenecek, üretkenliğini ortaya koyacaktır. Millete hizmet yolunda emeklilik veya atıl durumda kalmak gibi durumu asla kabul etmiyorum. Bedenimiz ve zihnimiz çalışmaya devam ettiği sürece hizmet kervanında yer almaya hep birlikte devam edeceğiz. Rahmetli Neşet Eraş’a babası, ‘aşkınan çalışan yorulmaz’ diyor. Ülkesi ve milleti uğrunda aşkla çalışanın yorulması da darılması da olmaz. Ben burada yüreği ve zihni aşkla dolu bir kadro görüyorum.”

'BİR AZINLIK HÜKÜMETİNİN TÜRKİYE’NİN SIKINTILARINA ÇARE OLAMAYACAĞI KANAATİNDEYİM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 7 Haziran seçimleri birlikte yeni bir döneme girdiğini hatırlattı. Erdoğan, şu ifadeleri kullandı; “3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından başlayan tek parti iktidarları dönemi 7 Haziran’da sona erdi. Her seçim gibi bu seçim de milletimizin takdir ettiği şekilde neticelendi. Bize düşen bu takdire saygı göstermek ve ortaya çıkan fotoğrafa uygun şekilde yolumuza devam etmektir. Esasen siyasetin imkanları ve kabiliyetleri böyle dönemlerde çok daha fazla önem kazanır. Zor şartlar altında millete hizmet mücadelesini sürdürmek de takdir edilmesi gereken bir durumdur. Bugün Meclis'te temsil edilen siyasi partilerimiz işte böyle bir imtihanla karşı karşıyadır. Bu imtihanı başarıyla verenlerin önümüzdeki dönemde milletimizden hak ettiği mükafatı alacaklarına inanıyorum. Bu süreçte kendi siyasi ve kişisel hesaplarını ülkenin ve milletin ihtiyaçlarının önüne koyanlar da hiç şüphesiz milletimizden gerekli karşılığı göreceklerdir. Bir azınlık hükümetinin Türkiye’nin sıkıntılarına çare olamayacağı kanaatindeyim."

'ÜZERİME DÜŞEN GÖREVLERİMİ YAPIYORUM, YAPMAYA DEVAM EDECEĞİM'

'Türkiye’nin 1970’lerden itibaren tüm siyasi, sosyal, ekonomik, diplomatik sıkıntılarına da başarılarına da şahitlik etmiş birisi olarak bu sürecin en sağlıklı şekilde yürümesini arzu ettiğini' kaydeden Erdoğan, “Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu konuda üzerime düşen görevlerimi yapıyorum, yapmaya devam edeceğim. Millet bizi bu makama işte böyle günlerde ülkeyi sağ salim bir şekilde güvenli limanlara ulaştırmamız için getirdi. Anayasal yetkiler çerçevesinde ve milletimizden aldığımız güçle Türkiye’nin bu dönemi ya yeni hükümeti kurarak ya da kurulmaması halinde seçime giderek ama en sıkıntısız şekilde geçirmesini inşallah sağlayacağız. Gerek bu süreçte gerekse bundan sonraki süreçte sizlerin fikirlerini değerlendirmelerini önemli görüyorum.” ifadesinde bulundu.

'TÜRKİYE, SURİYE, IRAK VE UKRAYNA’DAKİ GELİŞMELERDEN DOĞRUDAN VE ÇOK DERİN ŞEKİLDE ETKİLENİYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: "Meclis başkanlığı için birinci tur seçimlerinin yapıldığını hatırlatan Erdoğan, birinci turda beklenen neticelerin ortaya çıktığını kaydetti. Yarın temennimiz o ki, Meclis başkanımız belirlenmiş olacak. Ondan sonra da Meclis'teki idari yapılanma süratle komisyonlarla birlikte onlar da gerçekleşmiş olacak. Daha sonraki süreçte bizler de üzerimize düşen görevi yapacağız. İşlerimizi istişare ile yürütmek en önemli ayırt edici vasfımızdır. Türkiye’nin önümüzdeki döneminin mimarisini sizlerle beraber gönül birliği, fikir birliği içinde oluşturmak arzusundayım. Bugün Türkiye, Suriye, Irak ve Ukrayna’daki gelişmelerden doğrudan ve çok derin şekilde etkileniyor. Yine küresel ekonomik krizin komşumuz Yunanistan başta olmak üzere çeşitli ülkelerdeki olumsuz etkilerini hep birlikte takip ediyoruz. Seçim döneminde şahit olduğumuz hadiselerin vahametinin farkındayız. Tüm bunlar Türkiye için iyi fotoğraflar değildir. Kapımıza dayanan sıkıntıların aşılmasında hepimize düşen görevler var. Bilhassa eski milletvekillerin birikimini, tecrübesini çok iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bunun için bazı arkadaşlarımızla doğrudan burada cumhurbaşkanlığında mesai yapıyoruz. Bazı arkadaşlarımızla sivil toplum kuruluşları çatısı altında iş birliği içindeyiz. Bundan sonra da olacağız. Bazı arkadaşlarımızla da çeşitli vesileler oluşturarak bu çalışmaları sürdüreceğiz. Aynı şekilde farklı yerlerde, farklı konumlarda faaliyet gösteren ve engin siyasi tecrübeye sahip arkadaşlarımızın da birikimlerinden faydalanmak istiyoruz. Bu iftar inşallah arzu ettiğimiz istişare mekanizmasının ilk adımı olacaktır."