Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'yeni anayasa, başkanlık sistemi' dediğinde birilerinin bunları tapulu malı olacağını sandığını belirterek," Ondan sonra da ben bunları alıp mezara götüreceğim. Yok ya bunların hepsi bu ülkenin, milletin olacak. Mesel bu. Hepimiz fani insanlarız. Bu gök kubbede hoş bir sâdâ bırakabilirsek ne mutlu bize. Eninde sonunda hak tecelli edecek. Biz de Rahmet-i Rahman'a kavuşacağız. Kefenin cebi olmadığı için başkanlık sistemini alıp öteki tarafa götürecek halimiz de yok. Biz milletimiz, istikbalimiz için bunu istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Gaziantep Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış ve temel atma töreninde toplanan kalabalığa hitap etti.

"SÖZ VERDİLER, TUTMADILAR"

Konuşmasında çözüm sürecine değinen Erdoğan, "Analara ağlamasın diye çıktığımız bu yolda, önemli bir dönüm noktasına ulaştık." diyerek, şöyle devam etti: "Sabırla süreci yürüttük. Söz verdiler, tutmadılar, tersini yaptılar, öyle bir şey yokmuş gibi davrandılar. Provoke ettiler. 6-7 Ekim'de vatandaşı sokağa döktüler. Vatandaşımızın dükkanlarını, araçlarını, yaktılar. Kamunun araçlarını yaktılar, belediyelerin araçları kanallar açtılar, sabote ettiler, tahrik ettiler, tahkir ettiler. İnanın bütün bunlara hep sabrettik. Ülkemiz bu bunalımı yaşamasız diye... İnanın bunlara farklı muamele de yapılabilirdi; ama yapmadık. Çünkü bizim derdimiz bu ülkede huzuru, refahı getirmekti. Biz yeri geldi kan kustuk, Baldıran zehri içtik, Kızılcık şerbeti içtik, boğazımıza düğümlenenleri yuttuk. Neden? Bu işin sonunda ülkemizin kadim bir meselesinin çözümü vardı."

"400 VEKİLİ VERİN, BU İŞ HUZUR İÇİNDE ÇÖZÜLSÜN"

Erdoğan, başkanlık sistemine de değinerek, şöyle devam etti: "Yeni bir Türkiye arzuluyor muyuz? Artık şu andaki mevcut yönetim şekli bize uymuyor. Artık bu gömlek bize dar geliyor. Bu beden, bu gömleğe sığmıyor. Türkiye'nin her alanda hızlanmaya ihtiyacı var. Hızlı karar alacaksınız, hızlı uygulayacaksınız, hızlı netice alacaksınız. Günümüz şartları bunu gerektiriyor. Mevcut sistem buna imkan vermiyor. Öyle ise ne yapmak lazım; ihtiyacımıza uygun yeni bir yönetim sistemini tartışmamız lazım. Ben de diyorum ki; Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak olan sistem, başkanlık sistemidir. Bunu anayasa hazırlıklarında komisyona sunmuştuk, karşı çıktılar. Niye? Çünkü biliyorlar ki ancak şu andaki iktidar yola devam ediyor. Bu sistem hem yönetim geleneğimize, hem de günümüz şartlarına uygundur. Davul sizin boynunuzda, sorumluluk sizin üzerinde; ama tokmak başkasında... Böyle bir şey olur mu? Ne kadar tadilat, değişiklik yaparsanız yapın sistemin ruhundaki çarpıklığı düzeltemiyorsunuz, bir yamalı bohça... Bununla bir yere varamıyorsunuz. Pek çok anayasa değişikliği yaptık, ama nafile, olmuyor. Başkanlık sistemi demek, yeni anayasa demek. Yeni anayasa bizim milletimize bir sözümüz; ama Meclis'teki şartlar buna izin vermedi."

Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "7 Haziran'da bir seçim var mı? Bu seçimde yeni Türkiye hedeflerini, yeni anayasasına, başkanlık sistemine çözüm sürecini güçlendirerek kavuşturmak için hazır mıyız? 400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün. Buna hazır mısınız? Öyleyse ciddi şekilde çalışmanız lazım. Bu konuda yapılmış çalışma var zaten. Seçim sürecinde mesele daha da netleşecek. Yeni Meclis hemen kolları sıvayıp bu işi gündeme alacak..."

"BİZ DE RAHMET-İ RAHMAN'A KAVUŞACAĞIZ"

Erdoğan, "Muhalefet yasa çıkarmak için yok, yasaların çıkmaması için yok. Ben yeni anayasa, başkanlık sistemi deyince birileri sanıyor ki bunlar benim tapulu malım olacak. Ondan sonra da ben bunları alıp mezara götüreceğim. Yok ya bunların hepsi bu ülkenin, milletin olacak. Mesel bu. Hepimiz fani insanlarız. Bu gök kubbede hoş bir sâdâ bırakabilirsek ne mutlu bize. Eninde sonunda hak tecelli edecek. Biz de Rahmet-i Rahman'a kavuşacağız. Kefenin cebi olmadığı için başkanlık sistemini alıp öteki tarafa götürecek halimiz de yok. Biz milletimiz, istikbalimiz için bunu istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Aslında bu konuda geç bile kalındı. Bugüne kadar Türkeş'ten Erbakan hocamıza... Altını çiziyorum; Türkeş, başkanlık sistemi dedi. Şimdi onun izinden gittiğini söyleyenler buna karşı çıkıyor." dedi.

"KADINA ŞİDDET İNSANLIĞA İHANETTİR"
Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Yarın malum Kadınlar Günü. Yarın kadına şiddete karşı koymanın önemli bir sıçrama günü. Kadına şiddet insanlığa ihanettir. Bu mücadeleyi hep birlikte veriyoruz. Veda Hutbesi'nde 'Allah'ın bir emaneti olarak kadın' Sevgili Peygamberimiz tarafından ifade ediliyor. Bu emanete ihanet yok. Ki, kadın makamların en yükseğinde, nedir o, anne... Bak erkek, baba makamların en yükseğinde değil. 'Cennet, annenin ayakları altında', babanın değil... Anneciğimin ayaklarının altını öperdim, o ayağını çekerdi; çektiğinde 'anacağım cennetin kokusunu bana çok mu görüyorsun' derdim. Ağlardı."