Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dershanelerin eğitim sistemindeki tıkanıklıktan ortaya çıktığını ifade ederek, "Biz üniversite sayısını artırarak, taleple arz arasındaki dengeyi kurarak bu tıkanıklığı büyük ölçüde ortadan kaldırdık." dedi. Yükseköğretim Kurulu'nu (YÖK) ziyaretinde konuşan Erdoğan, Kürdoloji ile ilgili çalışmaların Paris yerine Mardin’de olması gerektiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YÖK'ü ziyaret ederek rektörlerle bir araya geldi. Başbakanlık döneminde YÖK’ü ziyaret etmediğini ziyaretin bir ilk olduğunu ifade eden Erdoğan, bundan dolayı duyduğu heyecanı dile getirdi. Geleneksel eğitim sisteminin çöktüğünü kaydeden Erdoğan, "Yerine bu ülkenin ve milletin şartlarına uygun modern kurumlar ikame etmekte zorlandık. Batı’dan örnek alınarak açılan kurumlardan ise sınırlı faydalar elde edildi." dedi. 1992 yılında üniversite sayısının 53 iken bugün 176 üniversitenin olduğunu ifade eden Erdoğan, üniversite sayısının bu kadar artmasına yönelik eleştirilerden haberdar olduğunu söyleyerek "Ama bizim politikamızın gerisinde çok önemli bir sebep var. Türkiye’de uzun yıllar eğitim-öğretim sisteminin en önemli problemi ortaöğretimden yükseköğretime geçişteki tıkanıklık olmuştur. Dershaneler başta olmak üzere eğitim sistemimizin sancılı pek çok uygulaması bu tıkanıklığın ürünü olarak ortaya çıkmış ve kök salmıştır. Biz üniversite sayısını artırarak, taleple arz arasındaki dengeyi kurarak bu tıkanıklığı büyük ölçüde ortadan kaldırdık. Aşağıdan yukarıya doğru artarak devam eden yükseköğretime geçiş baskısı sürdüğü müddetçe üniversitelerdeki diğer sorunların üzerine kararlılıkla gitme imkânı bulamayacağımızı biliyorduk." diye konuştu. Erdoğan, üniversitede okumanın artık ülkenin en ücra yerlerindekiler için dahi ulaşılmaz bir imkân olmadığını söyledi.

“ÜNİVERSİTELERDE ELİNDE TAŞ OLAN DEĞİL, KİTAP OLAN ÖĞRENCİLER GÖRMEK İSTİYORUZ”

Üniversite camiasında bir öz eleştirinin gerekli olduğuna inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta darbecileri teşvik eden, darbecilere yol gösteren, onlara meşruiyet sağlama çabası içerisine giren üniversite hocaları gördü” diyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: 8.55“Biz, üniversitelerdeki hocalarımızı kimlikleriyle, şahsiyetleriyle, birikimleriyle, milletimizin gözündeki yerleriyle çelişecek işlerin içinde olmaktan kurtardığımıza inanıyorum. Biz, ‘kendi yanımızda olacak’ değil hakkın, hakikatin, ilmin safında yer alacak profesörler, doçentler, araştırma görevlileri istiyoruz.” dedi. Türkiye’nin kavganın hakim olduğu kampüsler yerine araştırmanın ve hikmetin hakim olduğu eğitim ocaklarına ihtiyacı olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Üniversitelerde elinde taş olan, molotof olan, sopa olan değil kitap olan, bilgisayar olan, T cetveli olan öğrenciler görmek istiyoruz. Bu ülkenin başbakanlığına, bakanlıklarına orayı tahrip etmek için değil, orada Türkiye'nin geleceğini müzakere etmek için yürüyen öğrenciler görmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

"KÜRDOLOJİ İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALARIN ADRESİ PARİS DEĞİL, MARDİN OLMALI"

Her üniversitenin en azından bir alanda tüm dünyanın en iyileri arasında yer alması gerektiğini savunan Erdoğan, tarım dendiğinde Şanlıurfa’daki Harran Üniversitesi’nin akla gelmesi gerektiğini söyledi. Ortadoğu’yu Batı’daki oryantalistler yerine Diyarbakır’daki ya da Hatay’daki üniversite çalışmalarından takip edilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Kürdoloji ile ilgili araştırmaların adresi Paris değil, Mardin olmalı." dedi.

Üniversitelerin belli grupların potansiyel eylem alanları olmaktan çıkarılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, ‘paralel devlet’le mücadelede üniversite yönetimlerinden hassasiyet beklediğini söyledi. Erdoğan, kadına yönelik şiddetin engellenmesi konusunda da üniversitelerden kadınlarla ilgili Türkiye gerçeklerine uygun bir program oluşturmalarını istedi.