Yenikapı miting alanında düzenlenen ‘Fetih Şöleni’ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran’daki seçimlerin çok önemli olduğunu söyledi. Fethin önemini açıklayan Erdoğan, “Fetih 1994’tür. İstanbul’a, bu kutlu beldeye, Fatih’in mirasına hizmet etmektir Fetih. Türkiye’yi yeninden ayağa kaldırmaktır. 12 yıldan beri bu ülkenin bu milletin makus talihini tersine çevirmek bunun için mücadele etmektir fetih. Fetih inşallah 7 Haziran’dır.” şeklinde konuştu.

İstanbul’un fethinin 562. Yıl dönümü nedeniyle, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği ‘Fetih Şöleni’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Ahmet Davutoğlu da katıldı.

Program kapsamında alandakilere seslenen Erdoğan, fethin önemini ve anlamını anlattı. Mekke’nin fethinin, Kudüs’ün fethini, 1950’de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesini fetih olarak değerlendiren Erdoğan, şöyle devam etti: “ Fetih 1994’tür. İstanbul’a, bu kutlu beldeye, Fatih’in mirasına hizmet etmektir Fetih. Türkiye’yi yeninden ayağa kaldırmaktır. 12 yıldan beri bu ülkenin bu milletin makus talihini tersine çevirmek bunun için mücadele etmektir fetih. Fetih inşallah 7 Haziran’dır. Yeni Türkiye yolunda bu önemli dönüm noktasını birlik, beraberlik, kardeşlik içinde başarı ile geçmektir. Fetih yeniden diriliş için, yeniden yükseliş için bir olmaktır, iri olmaktır, diri olmaktır, kardeş olmaktır ve hep birlikte Türkiye olmaktır.”

‘NEW YORK TİMES DİYE BİR PAÇAVRA VAR’

Konuşmasında, Türkiye ve kendisine yönelik eleştirel bir yazı yayınlayan New York Times’a da yüklenen Erdoğan, şunları söyledi: “Biz mücadele ederken biz ilerlerken karşımızdakiler de boş durmuyor. Önümüzü kesmenin, istikametimizi değiştirmenin, hepsinden öte bu hesap içinde her fırsatı değerlendiriyorlar. Amerika’da bir New York Times diye paçavra var. Bu gazete daha önce defalarca yaptığı gibi geçtiğimiz günlerde bizimle ilgili bir yazı yayınladı. Neymiş? ‘Türkiye’nin üzerinde kara bulutlar varmış’. Ülkemizde şu anda her türlü fitnenin başını çeken iki yayın organı üzerinden bizi eleştirmeye kalkmışlar. Bu gazete bugün bizim için söylediklerinin yazdıklarının benzerlerini 1896 yılında da Sultan Abdülhamit için yazıyordu. Ne diyordu ‘Çekilmez adam, tarif edilmez derecede kötü Türk’ diyordu. ‘Despot, mutlak monark’ diyordu. Bu gazete o gün Osmanlı’ya kustuğu kini bugün Türkiye Cumhuriyeti’ne ve onu temsil eden şahsıma yöneltiyor. Rahmetli Menderes ve rahmetli Özal için de benzer yayınlar yapmıştı. 27 Mayıs darbesini ardından ‘İnsanlar rejimi mutlulukla anıyor’ diye manşet atmıştı. Gazetenin sahipleri hep aynı aile. Çizgide değişiklik yok. Ermeni lobisine yakınlığı ile bilinen bu gazete son zamanlarda Pensilvanya ile de sıkı bir işbirliği içinde. Pensilvanya’nın kimlerle ilişki içinde olduğunu görüyor musunuz? Geçenlerde söyledim; 99’de buradan kaçtı, Amerika’ya gitti. Sen Hocaefendi değil miydin ya? Senin Amerika’da ne işin var, Mekke’ye, Medine’ye gitseydin ya. Şimdi imamlar da kaçıyor. Ya imam mihrabı ter eder mi? Hepsi gidiyor. Demiştik ya; inlerine gireceğiz ve giriyoruz. Çünkü bu da bir fetih. Irak’ta kitle imha silahları bulundu yazan da bu gazeteydi. Demokrasi sicili bir hayli bozuk bu gazete, Türkiye’de aynı yolda yürüyen medya grupları ile birlikte şahsıma karşı bir seferberlik ilan etti. Tabi biz bunların Davos’tan başlayıp, Mavi Marmara’ya kadar uzanan asıl karın ağrılarının farkındayız.”

HDP VE HİZMET HAREKETİ’NE YÜKLENDİ

Erdoğan’ın hedefinde yine Hizmet Hareketi ve HDP vardı. Erdoğan, HDP’yi ve Selahattin Demirtaş’ı şu sözlerle eleştirdi: “Çıkmış ne diyor? Taksim Kâbe’miz diyor. Bizim Kâbe’miz belli, Mekke’dir. Diyanet’i kaldıracağız diyorlar. Din dersini kaldıracağız. Bu milletin yüzde 99’u Müslüman. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bu toprakları bölmeye kimsenin gücü yetmez.

Devlet içinde devlet asla. Ulusal güvenliğimizi tehdide yeltenenler karşısında Türkiye’yi bulacaklardır. Pensilvanya, ne devleti? Haddini bil önce. Onun için şu anda bu inlere girdik. Kovalıyoruz ve kovalayacağız. Bu ülkede bayrağımıza karşı bayrak çıkaranların ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bazı aydınlar çıkmış. Bunlar aydın değil, bunlar karanlık. Bayrağımıza karşı bayrak çıkaranların yanında yer alanlara ben aydın diyemem. Bu ülkede 15 yaşındaki bir delikanlıyı üçüncü kattan atmak sureti ile bıçaklayıp üzerinden araba ile geçen o kişiler, 50 kişinin ölümüne neden olanlara sahip çıkanlara aydın diyemeyiz.”

‘TÜRKMENLERE GÖNDERİLEN YARDIM...’

Erdoğan, içinde silah olduğu belirtilen ve bu yönde görüntüler de yayınlanan MİT TIR’larına da değindi. Bunların yardım malzemesi olduğunu ileri süren Erdoğan, casusluk iddiasında bulundu. “KPSS sorularını çaldılar. Milletin zekatını sadakasını kurbanını çaldılar. Himmet diyerek milletin çoluğunun çocuğunun rızkını çaldılar. Suriye’deki kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımların önünü kesip, onların hayatını çaldılar. Utanmadan, sıkılmadan Türkmenlere gönderilen yardımlar ile ilgili spekülasyonlara girdiler. Bu casusluktur, bu ajanlıktır, bunun hesabını da verecekler. Düşün artık milletin yakasından. Kamikaze gibi saldırıp durduğunuz yer sıkı sıkıya sarıldığımız Türkiye’dir.” ifadelerini kullandı.