TÜRGEV'in mezuniyet ve iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vakfın siyasi tartışmaların içine çekilmek istendiğini ileri sürdü. Erdoğan, "Siyasi tartışmalar yapılan hizmetleri gölgeleme gayretinin ürünüdür ve algı operasyonundan ibarettir." dedi. Erdoğan, bugüne kadar TÜRGEV'in her adımının yanında olduğunu, bundan sonra da olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TURGEV) 2015 Mezuniyet Töreni ve İftar Programı’na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, TÜRGEV’i hedef alan kampanyalar yürütüldüğünü savundu. TÜRGEV’in eğitim ve gençliğe hizmet konusunda ülkenin en önemli markalarından biri haline geldiğini söyleyen Erdoğan, eleştirileri de buna bağladı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vakfımız büyüdükçe, hizmetlerinin kalitesi arttıkça, faaliyet alanını genişlettikçe aynı şekilde bu saldırılar da artarak devam edecektir. Bilesiniz ki meyvesi yenen ağaç taşlanır. Taşlayanlar ne kadar makbulse şu anda TÜRGEV’e saldıranlar da o kadar makbuldür. Bu tür saldırıları, ithamları kesinlikle tasvip etmesek de maalesef bunlar bizim siyasi hayatımızda sürekli karşılaştığımız hadiselerdir. Bu saldırıların, gençlere hizmetten başka bir gayesi olmayan TÜRGEV’e ve benzeri kurumlara yönelmesinden gerçekten üzüntü duyuyorum. Buradaki hizmetten rahatsız olanlar, esasen kendi belirledikleri format dışında ve kendi insiyatifleri haricinde çalışma yürütülmesini istemiyorlar. TÜRGEV’e saldıranların asla gençlik diye, eğitim diye, hizmet diye bir derdi yoktur. Burada yapılan hizmetleri görüp de bunlara karşı çıkmak akıl, vicdan, insaf sahibi kimsenin yapabileceği bir iş değildir.”

'TÜRGEV'İN YANINDAYDIM VE YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİM'

TÜRGEV’in siyasi tartışmaların içine çekilmek istendiğini ileri süren Erdoğan, “TÜRGEV’in ısrarla siyasi tartışmaların içine çekilmek istenmesinin sebebi bu çatı altında yetişen gençlerin inançları, tarihleri, kültürleri, medeniyetleri konusunda elde edecekleri müktesebatlarıdır. Biz de işte tam bu sebeple TÜRGEV’e sahip çıkıyor, güçlenmesini, hizmetlerinin yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Siyasi tartışmalar yapılan hizmetleri gölgeleme gayretinin ürünüdür ve algı operasyonundan ibarettir. Bugün ülkemizde vakıf hassasiyetinin, vakıf anlayışının en güçlü olduğu kurumlardan biri TÜRGEV’dir. Vakfın kasasındaki her bir kuruşun eğitim hizmetleri dışında kullanılmadığını işin içinde olanlar gayet iyi biliyorlar. Onun için tüm bu iftiralara, yalanlara, algı operasyonlarına kafamızı çevirip vakfımızın asıl amacına yoğunlaşmalıyız. Bu vakfın hayırlı hizmetler için kurulduğunun ve bugüne kadar da böyle çalıştığının en yakın şahidiyim. Bugüne kadar attığı her adımda, yaptığı her hizmette TÜRGEV’in yanındayım, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğim.” ifadelerini kullandı.

Eğitimin, sağlık, emniyet ve adaletle birlikte üzerinde çalışılan en önemli konulardan biri olduğunu ve 12 yıldır gece gündüz bu konularda gayret gösterildiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: Öncelikli alandır eğitim, birinci derecede bu var. Dünyanın en eski kurumlarına, üniversitelerine ev sahipliği yapan bu topraklar geçtiğimiz 200 yılda adeta çölleşti. Üniversiteler başta olmak üzere her kademedeki tüm öğrencilere eğitimi hangi ortamda hangi imkanlarla verdiğiniz kadar, niçin verdiğiniz de önemlidir. Açıkça ifade etmek gerekirse, eğitimin amacı ve içeriği konusunda alt yapısında gösterdiğimiz kadar ilerleme sağlayamadık. Bu konudaki tüm hassasiyetlerime, tüm gayretime rağmen geldiğimiz yer benim arzu ettiğim, hayal ettiğim yer değildir. İnşallah bundan sonra daha çok çalışıp daha çok gayret göstereceğiz. Zihinlerle birlikte gönülleri de dolduran bir eğitime ihtiyacımız var.”

'AİLEYİ VE EĞİTİM KURUMLARINI GÜÇLENDİRMELİYİZ'

Çocukların ve gençlerin nasıl yetiştirilmesi gerektiği konusunda da tavsiyelerde bulunan Erdoğan, “Günümüzde çocukları ve gençleri ailesinden, eğitim kurumlarından çok televizyon, internet, sosyal medya gibi iletişim araçları etkiliyor. Bu iletişim araçlarını da en etkili şekilde kullanarak yeniden aileyi ve eğitim kurumlarını güçlendirmeliyiz. Aile ve eğitim kurumları tarafından boş bırakılan zihinler iletişim araçları vasıtası ile süratle dolduruluyor. Onun için çizgi filmlerinden, müzikten, bilgisayar oyunlarından başlayarak evlatlarımızın hayatı ve dünyayı öğrenmesine etkili olan tüm araçları kendi eğitim sürecimizin bir parçası haline dönüştürmeliyiz. 3 yaşındaki, 5 yaşındaki evladımız televizyonda ne bulursa onu değil bizim değerlerimiz, kültürümüz çerçevesinde hazırlanmış çizgi filmleri seyretmeli. 8-10 yaşındaki evladımız, bilgisayarda ne bulursa onunla değil aynı anlayışla hazırlanmış programlarla meşgul olmalı. 11-13 yaşındaki evladımız popüler kültürün kendisine dayattığı değil, onu da cezbedecek şekilde kendi kültürümüzden üretilmiş müzikleri dinlemeli. 14-16 yaşındaki evladımız inancımızın ve tarihimizin temel eserleri ile çoktan tanışmış olmalı. Üniversite döneminde de evlatlarımızda işte bu sağlam temeller üzerinde hem mesleki hem zihni hem de manevi olgunluk düzeyine ulaşmalı. Bu bakımdan TÜRGEV’in kendi alanında örnek olacağına inanıyorum. Mezun kardeşlerimden de yürütülen hizmetlere katkı sağlamalarını bekliyorum.” şeklinde konuştu.