Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRGEV'e ait yurtların toplu açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ATO Congresium' da düzenlenen TÜRGEV Yurtları Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘’Eğer darbe teşebbüsünde başarılı olsaydı onları da şantajla kasetle esir alacaktı. Biz onları bundan kurtardık ama gittiler kendi ayağı ile o yapıya teslim oldular. İşte günlerdir gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanıyor, görüyorsunuz yaşanan rezilliği. Biri diğerine montajlı, dublajlı kasetler veriyor, öteki ona biatını bildiriyor, arada birbirlerini tehdit, hakaret etmekten, alaya almaktan da geri durmuyorlar. Bu nasıl hastalıklı bir ilişkidir. Şimdi hedef 7 Haziran.’’ dedi.

Erdoğan şunları söyledi: ‘’TÜRGEV 17-25 Aralık darbe teşebbüsünün en önemli hedeflerinden bir tanesiydi. Böylesine hayırlı işler yapan kurum niçin hedef alınır. Bunun sebebini ve cevabını aramak gerekiyor. Bu kurumun hizmetleri niçin engellenmek isteniyor. Yetimin, öksüzün, fakirin evlatlarının sığındığı bu kapıya neden kilit vurulmak isteniyor. Üstelik yolsuzluk gibi ahlaksızca, alçakça, bir kılıfla niçin yürütülür. Aslında cevap kendi içinde gizli. Türkiye'nin ne kadar milli kurumu, milli projesi varsa bunlarla beraber TÜRGEV'de hedef alınmıştı. Kendi kurdukları ankebut sistem için güneydeki sevdikleri ülkenin özellikle de yaşadıkları yerdeki destekçilerin çıkarları için TÜRGEV'i bir tehdit olarak gördüler. TÜRGEV inanan ve vatanını hizmet eden şuurlu gençler yetiştirmek istiyor. Bunu hazmedemediler. Onlar mantıklaştırılmış bu vasıfların tersi mahiyetinde gençler istiyor. Bu yapı milletimizin hayır konusundaki, eğitim konusundaki duygularını, hassasiyetini yıllarca istismar etti. Yardım diyerek, zekat diyerek, kurban diyerek topladıkları paraları götürdüler Türkiye aleyhindeki lobilere, partilere aktardılar, yurt içinde ve yurt dışında. Sonunda kendi elleriyle kendi kuyularını kazdılar. Milletin tokadını yiyip yerlerine oturdular. Milletimiz bunları gönlünden sildi. Bu yapının ortadan kalkması ile hiçbir hizmetin kesintiye uğramasına izin vermeyeceğiz. Kimsenin mağduriyetine göz yumamayız. Meselenin özünden, amacından sapmaya mahal vermeden hizmetleri daha iyisi ile büyüteceğiz. Geleceğimizin teminatı için buna mecburuz. Şimdi yurt dışındaki okullar için MEB hükümetimize hazırlıklarını sundular. MEB öncülüğünde ama sivil yapıya sahip Maarif Vakfı kuruluyor. Oralardaki eğitim hizmetlerini artık bu vakıf yürütecek.’’

28 Şubat 1997'yi yad edeceklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "28 Şubat 1997'yi yad edeceğiz ama bu defa farklı yad edeceğiz. Kudret ve kuvvet sahibi olan Allah'tır bu günleri gördük. 17-25 Aralık'ta köklerinden kopartılmak istenen bu mirasa sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Düşmanımın düşmanı dostumdur diyen yapı, eğer darbe teşebbüsünde başarılı olsaydı onları da şantajla kasetle esir alacaktı. Biz onları bundan kurtardık ama gittiler kendi ayağı ile o yapıya teslim oldular. Sen kendi ayağınla gidersen o da seni kullanır. İşte günlerdir gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanıyor, görüyorsunuz yaşanan rezilliği. Biri diğerine montajlı, dublajlı kasetler veriyor, öteki ona biatını bildiriyor, arada birbirlerini tehdit, hakaret etmekten, alaya almaktan da geri durmuyorlar. Bu nasıl hastalıklı bir ilişkidir. Şimdi hedef 7 Haziran. Bu nasıl bir çarpık ilişkidir. Ama her iki tarafa da yakışır. Çünkü cibilliyetlerinin gereği bu.’’

'VARSIN ONLAR İNADINA DEKOLTE İNADINA MİNİ ETEK DESİNLER'

TÜRGEV'le ve diğer vakıflarla birlikte inancına, kültürüne sahip gençler yetiştirmeye devam edeceklerini ifade eden Erdoğan şöyle devam etti: "Varsın onlar kendilerine icazetli şakirtler yetiştirsinler, varsın onlar inadına dekolte, inadına mini etek desinler. Dünya yok etmek için üzerine saldırdıkları TÜRGEV işte burada dimdik ayakta. Buyurun şu anda Pensilvanya'nın ikinci yakalama emri çıktı. Beraber kontak kurdukları kişilerin yakalama emirleri çıkıyor. Ne oluyoruz, nereye gidiyor bu iş. Şimdi 17-25 Aralık'ın sırları ortaya çıkmaya başladı, görüyoruz. Türkiye'de kendilerine payandalık yapan, yol arkadaşlığı yapanlardan da boşuna medet ummasınlar. Millet asla onlara bu ülkenin kaderini teslim etmez, bu ülkenin yönetimini teslim etmez. Bunu böyle bilsinler.’’

Son günlerde kadına şiddet konusunda gelinen noktanın üzüntü verici olduğunu belirten Erdoğan şöyle devam etti: ‘’Özgecan kızımızla ilgili yaşanan yenilir yutulur değil. Arka arkaya 3-4-5 kızımızla ilgili yaşananlar yenilir yutulur değil. Bu toplumun genlerinde aslında bu yoktur. Nasıl oldu da biz bu hale geldik? Bu konuda vakıflarımızın STK’larımızın çalışmaları çok önemli. Bu bir vahşet. Bunların da yargıda karşılığının en kısa sürede hem de en yüksek derecede verilmesi gerekiyor. Birçok şeyler tartışılıyor. Adaletin terazisi yerini milim şaşmadan bulmalıdır. Bu olayları yaşamamamız lazım. Ama bu vesile ile Mehmet Bey'in verdiği ders unutulacak ders değil. Baba acılar içerisinde insanlık dersi verdi. Hepimizin almamız gereken dersler var. Onlar tahrik unsuru olmadılar. Onlar böyle babalar da böyle anneler de varmış dedirttiler. Mal, rütbe beklemeden tehditlere, saldırıları göğüs gererek bu yolda yürüyeceğiz.’’ şeklinde konuştu.