6. Dünya Enerji Düzenleme Forumu’nda konuşan Erdoğan, ülkelerin enerji politikalarını eleştirdi. Erdoğan, "Ülkelere ve halklara sadece yeraltı kaynaklarının değeri ile bakanlar tarifi mümkün olmayan acıların da yaşanmasına zemin hazırlıyorlar. Bu bölgede küresel barış ve huzurun teminatı olan ilkeler, prensipler ayaklar altına alınırken maalesef uluslararası toplum iyi bir imtihan verememiştir." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen 6. Dünya Enerji Düzenleme Forumu’na katıldı. Programda, Enerji Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da hazır bulundu.

Forumda katılımcılara seslenen Erdoğan, ülkelerin enerji politikalarını eleştirdi. “Günümüzün ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğu yanında gelecek nesillere de daha yaşanabilir bir dünya emanet etmek zorundayız.” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsan onuruna özellikle de kişiliğini oluşturmada, onun olgunlaşmasına yaraşır bir şeklide sorunları aşmak, imkanları geliştirmek işbirliği halinde ortak bir gelecek vizyonu belirlemek durumundayız. Bugün Filistin, Libya, Mısır, Irak ve Suriye’de yaşanan hadiseler bize çok önemli dersler verdi. Ülkelere ve halklara sadece yeraltı kaynaklarının değeri ile bakanlar tarifi mümkün olmayan acıların da yaşanmasına zemin hazırlıyorlar. Bu bölgede küresel barış ve huzurun teminatı olan ilkeler, prensipler ayaklar altına alınırken maalesef uluslararası toplum iyi bir imtihan verememiştir. Daha önce benzer süreçlerden geçen ülkeler için ortaya konan tavır özellikle Suriye’den esirgenmiştir. Bugün karşımızda 300 binden fazla sivilin hayatını kaybettiği, ülkenin tüm altyapısının yok olduğu, bin yıllık kültürel mirasın talan edildiği bir Suriye var. 2 milyonu bizde olmak üzere 5 milyon Suriyeli ve Iraklı, başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. İnsani yükün tamamen komşu ülkelerce yüklenildiği, milyonlarca insanın göçe zorlandığı bu dramatik tablo giderek ağırlaşıyor. Uluslararası tüm kırmızı çizgiler aşılmasına rağmen, terör örgütlerinin arkasına sığınan, her gün varil bombaları, balistik füzeler ve gazlarla kendi vatandaşını katleden rejime adeta örtülü destek veriliyor. Batılı ülkelerin vatandaşları için en temel hak olan demokrasi, özgürlük, onurlu bir yaşam Suriye halkından tamamen esirgeniyor.”

Erdoğan, geçtiğimiz yüzyılda diktatörler aracılığı ile enerji arz güvenliğinin garantiye alındığını ancak insan unsurunun ihmal edildiğini belirterek, “Ne diyorlardı? ‘Bir damla petrol bin damla kandan daha değerlidir.’ Bu anlayış ile hareket eden politikacılardan, tüccarlardan bize adalet yoksunu bir dünya kaldı. Benim için önemli olan petrol değil, birinci derecede önemli olan insandır. İnsan olmadıktan sonra petrolün ne önemi var. İnsan varsa petrolün değeri var. 21. Yüzyılda bu acımasız sistemin devam edemeyeceğini artık tüm dünyanın idrak etmesi gerekiyor. Şu an petrol kuyuları DEAŞ’ın elinde. Bu petrol kuyularını acaba kim için kullanıyor. DEAŞ’ın şu anda bu petrol kuyularından elde ettiği imkanlar, rekabet diye bir şey tanımıyor her şeyi altüst ediyor zaten, elde ettiği imkanlarla silahları elde edip, insan kıyımını acımasızca sürdürüyor.” ifadelerini kullandı.

Enerjinin yeraltında savaşın, yerüstünde barışın kaynağı olduğunu kaydeden Erdoğan, “Yer üstüne çıkarıldıktan sonra pazarlanma, tüketici ülkelere güvenli ve düzenli olarak ulaştırılma süreci uluslararası anlaşmalar ve işbirliğini zorunlu kılan yanı ile barışa hizmet eder. Güçlü ekonomisi, ilkeli dış politikası ve istikrarlı yönetim anlayışı ile Türkiye kaynak ülkelerle tüketici arasında güvenli köprü olmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu.

‘YATIRIMLARIN YERLİ VE YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDAN OLUŞMASINI İSTİYORUZ’

Enerji konusundaki yatırımların yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluşmasını istediklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Bu anlamda rüzgar ve güneş enerjisi gibi yatırımlarda da hızlı bir ivme yakaladık, jeotermalde hızlı bir ivme yakaladık. Kömür rezervimizi de yeni ve büyük projelerle ekonomiye kazandırıyoruz. Elektrik üretimindeki payı azaltmaya çalıştığımız doğalgazın temiz ve çevreci bir kaynak olması sebebiyle evlerde yakıt olarak kullanımını yaygınlaştırdık. Ülkemiz bugün 1,2 milyon kilometrelik elektrik şebekesi ile Avrupa’nın en uzun ikinci dünyanın en uzun beşinci şebekesine sahip. Çok şükür bu ağı sorunsuz bir şekilde yönetiyoruz. Vatandaşımızın enerji ihtiyacına cevap veriyoruz.”