Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidara yakın basın organlarında yer alan ve yalanlanan ‘suikast’ iddialarına ilişkin “Şimdi kızımla, şahsımla ilgili tehditler ortaya çıktı. Aylardır ortaya çıkan isim var. Delikanlıysan çık ortaya, gizli olarak niye bu işi yapıyorsun. Biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya Valiliği tarafından düzenlenen toplantıda sivil toplum kuruluşu temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada, iktidara yakın medya organlarında yer alan ‘Sümeyye Erdoğan’a yönelik suikast’ iddialarına değindi. Birçok veri yanlışlığına dikkat çekilerek bu iddialar yalanlanmasına rağmen halen sahiplenen Erdoğan, "Dün gazetelerde görmüşsünüzdür: Bir hafta önce de ailece tehdit aldığımızı söylemiştim. Şimdi kızımla, şahsımla ilgili tehditler ortaya çıktı. Aylardır ortaya çıkan isim var. Delikanlıysan çık ortaya, gizli olarak niye bu işi yapıyorsun. Biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık." dedi.

Gezi Parkı eylemlerinin siyasi amaçlarla düzenlendiğine işaret eden Erdoğan, "Taksim'de Gezi Parkı'nda 12 tane ağaç bir yerden sökülerek bir yere taşınarak atılan bir adım bahane edildi. Sokakları terörize ederek buradan siyasi sonuç devşirmeye çalıştılar. Bazı siyasi partilerin temsilcileri bundan bir şeyler elde etmeye çalıştılar. Bunu yapanlar kendi partilerinin işte Yalova'da, Sarıyer'de ağaçları kesip doğrayarak adeta bir doğa katliamı yaparken buna sessiz kaldılar. Hani neredeydiniz çevreciler? Dürüst değiller, samimi değiller” diye konuştu.

17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarına ilişkin yine ‘darbe’ nitelendirmesi kullanan Erdoğan, somut delil göstermeden Hizmet Hareketi’ni suçladı. Erdoğan, şöyle devam etti: “Darbe teşebbüsünün gerisinde kendisine hizmet hareketi diyen bir yapı var. Kayıtlarda adı paralel devlet yapılanması olarak geçen bu örgüt yıllarca cemaat kisvesi altında vatandaşın kanını sömürdü. MGK'da bu konuyla ilgili bunun ulusal güvenliğimizi tehdit eden örgüt olduğuna dair karar çıkardık. Nisan ayında Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde artık bu yerini alacak. İnsanları ellerine ne geçerse onunla tehdit ederek adeta bir korku imparatorluğu kurdular. Görüntüleri kaydederek, telefonlarını dinleyerek elde ettikleri bilgileri depoladılar ve gerektiğinde kullandılar. Bütün bunlar Allah rızası için çalışanların yapacağı iş midir? Gönüllü gönülsüz topladıkları bu paraları ne yapıyorlar diye bakıyorsunuz. Paraların bir bölümü ülkemizdeki bazı siyasi partilerin seçim kampanyalarına gidiyor. Yurtdışındaki partilere de yardım olarak gidiyor. Bunun içinde ABD var. Filanca ülkedeki kampanyalara destek olarak size vermedik. Hangi niyetle size verdiysek siz de o niyet istikametinde kullanmalısınız. Ama kullanmadılar. Yardım diye topladıkları paralarla ticari işler yapıyorlar. Kurdukları banka ile kendi kurdukları şirketlere usulsüzce para aktarıyorlar. İnanın böyle bir tavrın içinde PKK bile olmadı.”

Erdoğan, “Gazetelerdeki yayınlanan belgeleri görüyorsunuz. Kim nerenin imamıdır, ne gibi bağlantıları var? Şimdi bir vakıf kuruluyor. Maarif Vakfı. MEB'in kuracağı bu vakıfla uluslararası camiadaki okulları oradaki yönetimler size verelim diyorlar. Hükümetimiz süratle böyle bir vakfı kuruyor. Şu ana kadar hangi devlet başkanı ile görüştüysem hepsi olumlu yaklaştı. Yeter ki bu çocuklar ortada kalmasın diyorlar.” ifadelerini kullandı.

“UZANTILARI PARLAMENTOYA SİRAYET ETMİŞ TERÖR ÖRGÜTÜ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetin İç Güvenlik Yasasını huzuru sağlamak için çıkarmaya çalıştığını ileri sürdü. Yasaya karşı çıkmanın terörle mücadele karşı olmak olduğunu savunan Erdoğan, “Ana muhalefetle özel görüşmeler ve adeta onlara bilgi veriyorlar. Kızımla ilgili öldürmek için emir verdiklerini söylüyorlar. Allah'ın verdiği ömrü kimsenin geri almaya hakkı yok. İç Güvenlik Yasası'ndan niye rahatsız oluyorlar. Hükümetin görevi huzuru sağlamak değil mi? Bunlar bir yerde yatırım yapacaksın, devletin yaptığı yatırımda müteahhit firmanın iş makinelerini yakıyor, yöneticileri kaçırıyor. Kim bu? Terör örgütü. Uzantıları parlamentoya kadar sirayet etmiş. Parlamentoda terör örgütü ile ilgili alınan tedbirler kapsamındaki yasaya karşı çıkmak bana göre terörle mücadeleye karşı çıkmaktır. Güvenlik güçlerinin elini güçlendireceksin ki rahat müdahale etsin. ABD'de polis sana dur dedi duracaksın. Durmadığı zaman gerekli müdahaleyi yapar. Muhtarları tehdit ediyorlar. Bu köyden başka siyasi partiye oy çıkmayacak diye. Parlamentodan her türlü engellemeye rağmen bu çıkacaktır. Ben buna inanıyorum. Aklı selimin yolu bir." şeklinde konuştu.