Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına alınan ve ardından tutuklanan 20 yaşındaki Arif Buğra Aydoğan'ın tutukluluğuna itiraz edildi. Karara itiraz eden avukat Yüksek Genç, "Ülkemizde yaşanan hukuk skandallarına Gebze’de yeni bir halka daha eklenmiştir." dedi.

Birkaç gün önce, yurdun birçok bölgesinde olduğu gibi Gebze'de de Eğitim Sen tarafından protesto yürüyüşü gerçekleştirildi. Yürüyüşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içeren sloganlar attığı iddia edilen ÖDP Gebze İlçe eski yöneticilerinden Hüsnü Aydoğan'ın oğlu Arif Buğra Aydoğan, dün sabah ekipler tarafından Osmangazi Mahallesi'ndeki evinde gözaltına alındı. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde öğrenci olduğu belirtilen Aydoğan, öğle saatlerinde Gebze Adliyesi'ne sevk edildi. Ardından Aydoğan hakkında tutuklama kararı çıktı.

Avukat Yüksek Genç, Buğra Aydoğan'ın tutuklanma kararına itiraz etti. İtiraz sonrası basın açıklaması yapan Aydoğan'ın avukatı Yüksel Genç, "Ülkemizde yaşanan hukuk skandallarına Gebze’de yeni bir halka daha eklenmiştir. 13.02.2015 tarihinde laik demokratik eğitim adıyla yapılan yürüyüşe atılan genç bir üniversite öğrencisi olan Arif Buğra Aydoğan Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınmış ve çıkartıldığı mahkemece tutuklu olarak yargılanmasına karar verilmiştir." dedi.

Genç, şunları kaydetti: "5237 sayılı TCK 299'a göre Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu 1 ile 4 yıl arasında hapis cezası verileceği belirtilmektedir. Doğal olarak sabıkasız olan müvekkilime verilebilecek ceza 1 yıl hapis cezasıdır. Yürürlükte olan yasalar kapsamında bir yıl ve altındaki hapis cezalarının yasada sayılan istisnalar dışında infaz edilmeyerek denetimli serbestlik hükümleri uygulanacaktır. Yani netice olarak müvekkilimin suçu yargılama neticesinde sabit olsa dahi cezaevine girmeyecektir. Sucu sabit olsa dahi cezaevine girmeyecek bir suçlama nedeniyle tutuklu yargılamasını hiçbir hukuki gerekçeye dayandıramazsınız."

Genç, mahkemelerin görevinin devleti veya kişileri korumak değil yasaları adil bir şekilde uygulamak olduğunu, yasa önünde eşitlik ilkesi gereğince ve İnsan Hakları Sözleşmesi ile Evrensel İnsan Hakları Sözleşmeleri kapsamında ifade özgürlüğü sınırları içerisinde sayılması gereken eylemlerden dolayı gözaltı ve tutuklama yapılması yürürlükteki yasaların ihlali anlamına geldiğine dikkat çekti. Genç, itiraz dilekçesinde, "Mahkemeler kararlarını verirken vicdanları ve yasalar ile bağlı sayılmalı yürütmenin yargı üzerinde kurduğu açık ve kapalı baskılara boyun eğmemelidirler. Unutmayalım ki adalet herkesi lazım olacaktır. Bu hukuksuzluğa son verilmesi yargının üzerindeki baskının kaldırılması ve mahkemelerin adil ve hukuka bağlı kararlar vermesi dileğimle başta müvekkilim olmak üzere hukuka aykırı şekilde tutuklanan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını saygılarımla arz ederim." ifadelerini kullandı.