Ancak son zamanlarda sitemizde yayınlanan bazı haberler için yapılan ve ömrümde asla ağzıma almadığım ve almayacağım tarzda yorumlar yapılmaya başlandı. Aslında her zaman vardı da son zamanlarda iyice arttı. Son olarak İsmail Türüt ile ilgili habere açıkça uçkurundan bahsederek başlayan uzun bir yorum eklemiş bir ziyaretçimiz. İsmail Türüt ve Ozan Arif'e 18+ sitelerde bile göremeyeceğimiz iğrençlikte küfürler ettikten ve kendisini de basbayağı bir adam sınıfına soktuktan sonra bu yorumun yayınlanmasını beklemiş. Hele şükür ki otomatik yorum eklemiyor sistemimiz. Dikkatli editörlerimiz tarafından incelendikten sonra edebe mugayir olan yorumlar ayıklanıyor. Kalanlar onaylanıyor. İşte üst üste iki yorum ekleyen ve ”“her nedense adını da yazma cesaretini göstermeyen- bu ziyaretçimiz üçüncü mesajında aynen şunları yazıyor. “Erkeksen muhalif yorumları da yayınlasana” Erkekliğin küfretmekten geçtiğini bilsem ya da öyle olacağına inansam kesinlikle yayınlayacağım ama ben erkekliğin edepli olmaktan geçtiğine inandığım için bu yorumu da çok ciddiye almıyorum. Her nedense sitede haberlerin altına küfür yazanların tamamına yakını adını da saklıyor. Küfrederek bizi “erkek” olduğuna inandırmaya çalışıyor. Neden inanacaksak. Ayrıca “erkek” olmakla “mert” olmak arasında çok önemli bir fark olduğunu da biliyoruz biz yani. Dünyanın nice “namert erkek” ve “mert kadın”larla dolu olduğunu herkes görüyor. Bu yüzden ortaya çıkıp “İşte yazdığın bütün küfürleri onaylıyorum, ne kadar erkek olduğumu da gör” deme ihtiyacı hissetmiyorum. Yani erkekliğin bir avantaj olmadığını düşünüyorum. Doğuda Mehmetçiği, öğretmeni, sivil halkı pusuya düşürüp haince öldürenler de “erkek” ama asla “mert” değiller. ”¦”¦.. Yukarıda bu tür yorumları ciddiye almadığımı söylediğim halde neden bu yazıyı kaleme aldığımı merak edenleriniz olabilir. Şunun için; Bu sitede olaylara demokratik açıdan baktığımız, düşüncelerimizi partizanlık gömleğini çıkararak açıkladığımız, hiçbir kurum ya da kuruluş, parti ya da partilinin tetikçiliğini yapmadığımız için çeşitli eleştirilere hedef olduk. Aynı günde hem “AK Parti yalakası” olmakla, hem de “MHP'nin yayın organı” olmakla suçlandık. Şunun farkına varamadı bazıları. Biz olaylara önyargıyla yaklaşmıyoruz. Her olayı bireysel olarak değerlendiriyor, kendi belirlediğimiz ölçülerimizle tartıyor ve bir karar veriyoruz. Bu yüzden bu gün övdüğümüz bir siyasetçiyi yarın eleştirebiliyoruz. Bu bize yukarıda zikrettiğim tarzda eleştiriler getirirken itibar da kazandırıyor. Gördüğümüz büyük ilgi ve alaka bunun en büyük göstergesi. Bizim itibarımız arttıkça fikirlerini küfürlerle ifade etmeye çalışanların itibarı ayaklar altına alınıyor. Bu sitede ne İsmail Türüt'e, ne Ozan Arif'e ne de Hırant Dink'e küfür edilmesine müsaade etmeyiz. Bu site poşette satılmıyor. Poşette satılan site arayanlar lütfen başka kapıya... Asım ZİYA 18/09/2007