Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen ve 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili davanın ikinci duruşması yapıldı. Sanıkların savunmaları, maden ocağında her iş ve işlemin 'karadüzen' yapıldığını ortaya koydu.

Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasında tutuklu ve tutuksuz sanıkların savunmaları alındı. Tutuklu sanıklar duruşma salonunda hazır bulunurken tutuksuz sanıklar, bulundukları illerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya dahil oldu. Duruşmada 'özel belgede sahtecilik' suçlaması yöneltilen ve yetkisiz olduğu halde depo defteri tuttuğu belirlenen sanık Naci Özsoy, "Bana defterleri sağlam tutmam ve imzaları attırmam gerektiği söylenmişti. Barutçu defterini teslim etmem gerektiğini düşünerek olaydan sonra geriye dönük imzaları attım. Kaza günü olay yeri, ana baba günüydü. Defterleri yakar ya da yok edebilirdim ama ben toplayıp ilgililere verdim." şeklinde savunma yaptı.

Duruşmanın ilerleyen saatlerinde tutuksuz yargılanan sanıklar, firma yöneticisi Hüseyin Hüsnü Özbey ve teknik nezaretçi Ahmet Dağdeviren ve diğer tutuksuz sanıklar SEGBİS aracılığıyla savunma yaptı.

Ermenek ilçesindeki kömür ocağında geçen yıl 28 Ekim'de 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanık yargılanıyor. Davanın ikinci duruşmasına tutuklu sanıklar maden ocağının sahibi Saffet Uyar, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, Ali Kurt, tutuksuz sanıklar Mehmet Zeybek, Şerafettin Zeybek, Naci Özsoy, Mustafa Ayan ile birlikte madenci yakınları ile taraf avukatları katıldı.