Bakanlar ve çocukları ile İranlı Reza Zarrab'ın da şüphelileri arasında yer aldığı 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının müştekisi eski Emniyet Müdürü Orhan İnce’nin avukatı, bakanlarla ilgili yolsuzluk iddialarını araştıran Meclis Soruşturma Komisyonu’nun savcılıktan tapelerin imha edilmesini talep ettiğini belirterek tapelerin imha edilmemesi için başvuruda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe veren Avukat Özcan Karakoç, tapelerin imhası durumunda ‘suç delillerini yok etme’ suçunun işleneceğini kaydetti.

Takipsizlik verilerek kapatılan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının şüphelisi Reza Zarrab ile eski İçişleri Bakanı Muammer Güler arasındaki görüşmelerde adı geçen ve İstanbul’dan sürüldüğü kaydedilen eski emniyet müdürü Orhan İnce, avukatı aracılığıyla savcılığa dilekçe verdi. Terör ve örgütlü suçlar bürosuna dilekçe veren avukat Özcan Karakoç, basından öğrendiklerine göre Soruşturma Komisyonu’nun savcılıktan tapelerin imha edilmesi talebinde bulunduğunu belirtti.

Hukuken delil niteliğindeki tapelerin imha edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Karakoç, imha durumunda ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçunun işlenmiş olacağını kaydetti. Karakoç, tapelerin soruşturma dosyasında muhafaza edilmesini talep etti.

Komisyon Başkanı Hakkı Köylü’nün dosyada adı geçen bakanlarla çocukları arasındaki görüşmeleri içeren tapeleri imha edeceklerini açıklaması üzerine bazı milletvekillerinin itiraz ettiğini belirten Karakoç, bunun üzerine Köylü’nün tapeleri savcılığa göndereceklerini ve savcılığın imha edeceğini açıkladığını ifade etti.

Buna gerekçe olarak CMK 135. maddesindeki ‘şüpheli ile tanıklıktan çekilebilecek kişiler arasındaki iletişim kayda alınamaz. Kayda alınmadan sonra bunun anlaşılması halinde kayıtlar yok edilir’ düzenlemesinin gösterildiği belirtildi. Avukat Karakoç, şüpheli ile eşi, çocukları gibi akrabalarının görüşmelerinin kaydedilemeyeceğini belirterek, dosyada ise iki tarafın da şüpheli olduğunu vurguladı. 4 bakan ile çocuklarının da şüpheli olduğuna işaret eden Karakoç, “Şüpheli ile şüpheli arasındaki telefon dinlemesi söz konusudur. Burada dikkat edilmesi gereken husus iki tarafı da şüpheli olan kişiler arasındaki tapelerin sırf bu kişiler arasında akrabalık bağı bulunduğundan bahisle bu kayıtların hukuka aykırı olduğu nitelemesinin yapılıp yapılamayacağıdır. Her iki tarafın da şüpheli olduğu durumlarda tanıklıktan çekilmeden bahsedilemeyecektir.” dedi. Karakoç, Yargıtay’ın bu yöndeki kararlarını da örnek olarak gösterdi.

Tapelerin şüpheliler lehine de olabileceğini kaydeden Karakoç, imha durumunda şüphelilerin haklarının da ihlal edilmiş olacağını kaydetti.

Takipsizlik verilen yolsuzluk ve rüşvet dosyasının nihai olarak kapatılmasının söz konusu olmadığını hatırlatan Karakoç, etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurduklarını ifade etti. AYM veya AİHM’nin olası etkin soruşturma yapılmadığı yönünde karar vermesi durumunda savcılığın yeniden soruşturma açmak zorunda kalacağına işaret eden Karakoç, bu nedenle hiçbir delilin imha edilmemesi gerektiğini vurguladı.

KOMİSYON EVRAKLARIMIZI ALSIN, KÖYLÜ İKAZ EDİLSİN

Avukat Özcan Karakoç, TBMM Meclis Soruşturma Komisyonu’na da dilekçe gönderdi. Müvekkilinin komisyona gönderdiği belgelerin komisyonun başkanı Hakkı Köylü tarafından soruşturma konusuyla ilgili görülmediği gerekçesiyle iade edildiğini hatırlattı. Köylü’nün yetkisi olmadığı halde keyfi davranarak hukuka aykırı işlem yaptığını savunan Karakoç, evrakların iadesine 15 milletvekilinden oluşan komisyonun değil başkan sıfatıyla Köylü’nün kendisinin karar verdiğini belirtti. Komisyona başkanlık etmenin kişilere keyfi işlem yapma hakkı tanımadığı vurgulandı.

Komisyona gönderdikleri her evrakın soruşturma dosyasında kayıtlarının bulunduğunu da kaydeden Karakoç, kayıtlara giren evrakın soruşturma ile ilgisi olmadığından iadesine karar verilmesinin Türk hukuk sisteminde bulunmadığını belirtti.

Bu nedenle söz konusu evrakların soruşturma komisyonu dosyasına alınmasını talep eden Karakoç, keyfi karar verdiğini belirttiği Köylü’nün de ikaz edilmesini istedi.

Eski Fatih İlçe Emniyet Müdürü Orhan İnce'nin adı Zarrab ile Muammer Güler arasındaki tapelerde geçiyor. Zarrab'ın İnce'yi Güler'e şikayet etmesi üzerine İnce'nin sürüldüğü daha sonra da ihraç edildiği belirtildi. Güler'in buna karşılık Zarrab'dan rüşvet aldığı iddia edilmişti. Bu nedenle suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle İnce, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet dosyasının tek şikayetçisi olarak kayda geçmişti.