Emekli Dışişleri Mensupları ve Şehit Aileleri, Ermeni terör örgütlerin katlettiği şehitler için bir yürüyüş gerçekleştirecek. 25 Nisan günü Ulus’taki Atatürk Heykeli’nden Sıhhiye’deki Atatürk Heykeli’ne kadar yapılacak saygı yürüyüşü öncesi yapılan açıklamada Ermeni terör örgütlerinin 1973 ile 1985 yılları arasında 40’ın üzerinde diplomat ve devlet görevlisinin katlettiği ifade edilerek “Hiçbir başka ülke bu kadar kısa süre içinde bu sayıda diplomatını veya görevlisini teröre kurban vermemiştir” denildi.

Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden yapılan duyuruda şu ifadelere yer verildi: “Ermeni terör örgütlerinin 1973 ile 1985 yılları arasında 40’ın üzerinde diplomatımız ve devlet görevlimiz ile aile bireylerini acımasızca katletmelerinin ıstırabını yüreğimizde taşımaktayız. Hiçbir başka ülke bu kadar kısa süre içinde bu sayıda diplomatını veya görevlisini teröre kurban vermemiştir. Ermeni terör örgütlerinin 1973 ile 1985 yılları arasında 40’ın üzerinde diplomatımız ve devlet görevlimiz ile aile bireylerini acımasızca katletmelerinin ıstırabını yüreğimizde taşımaktayız. Hiçbir başka ülke bu kadar kısa süre içinde bu sayıda diplomatını veya görevlisini teröre kurban vermemiştir. Tarihimiz Ermeni fanatiklerin bu gibi insanlık dışı eylemlerine yabancı değildir.

“GERÇEKLER ÇARPITILARAK ÜLKEMİZİN PARÇALANMASI HEDEFLENİYOR”

Ermeni eylemlerinin bizlerce pek iyi bilinen ve bugün de geçerli olduğuna inandığımız nedenleri ve amaçları vardır: Osmanlı idarecilerinin 1915 yılında savaş koşulları altında başvurmak zorunda kaldıkları tehcir uygulamasının bir soykı¬rım olmadığına dair yeni bulgular ortaya çıkmıştır. Bunların ışığında Ermenilerin esasen inandırıcılıktan yoksun karşı iddiaları¬nın dünya kamuoyunda giderek etkisini yitirmesi olasılığı belirmiştir. Gerçekler çarpıtılarak ülkemizin parçalanmasını hedefleyen ve Ermeni halkını emperyalist emellere alet eden “Ermeni meselesinin” yeniden gündeme getirilmesine destek sağlamak için, siyasal çıkarlar ve insani duyguların istismarı dâhil, her yol denenmektedir. Özellikle, Batılı devletlerin ve toplumların Türkiye aleyhine kışkırtılmasına; söz ve düşünce özgürlüğünün kısıtlanarak tarihin belgeler yerine siyasi çıkarlarla yeniden yazdırılmasına çalışılmakta ve acımasızca teröre de başvurulmaktadır.

“ASIL AMAÇ: ULUSUMUZDA BİR SUÇLULUK DUYGUSU YARATMAK”

Bu amaçlar bizzat bazı Ermeni yazarlar tarafından da kabul edilmiş ve canilerin beyanlarıyla da doğrulanmıştır. 1973 yılında Los Angeles’te değerli meslektaşlarımız Mehmet Baydar’ı ve Bahadır Demir’i alçakça tuzağa düşürerek katleden Yanikian’ın “ben bu eylemimle bir emsal yaratacağım” şeklindeki sözleri, bu gerçeğin ilk somut örneğidir. Çarpık bir zihniyetin ürünü olan bu amaçlar, on dokuzuncu yüzyılın Müslüman ve Türk düşmanı emperyalist öğretilerinin etki¬sinden kendilerini kurtaramamış çevrelerce desteklenmektedir. Ermeni iddiaları ve eylemleri sadece masum insanların hayatına da mal olan ilkel ve anlamsız bir intikam duygusundan kay¬naklanıyor değildir. Her zaman açıkça ifade edilmese de kendisini belli eden asıl amaç, Ulusumuzda bir suçluluk duygusu yaratarak 1915 olayla¬rını bir soykırım olarak kabul ettirmek; arkasından ölü doğmuş anlaşmalarla dayatılan toprak ve tazminat taleplerini gündeme getirmektir.

“HALKIMIZA ANLATMAK VE TARİHE NOT DÜŞMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR”

Türkiye Cumhuriyeti’nin iyi niyetle dostluk elini uzatmasına karşılık Ermenistan tarafından ileri sürülen tutarsız bahaneler, verilen olumsuz ve seçenek bırakmayan cevaplar da, tarihî gerçekleri hiçe sayan önyargılı ve saplantılı tutum ve yaklaşımlardan vazge¬çemediklerini, amaçlarından sapma göstermediklerini ortaya koymuştur. Olayların tarafsız tarihçilerin de katılımıyla akılcı ve bilimsel biçimde ortak incelemesini kabul etme cesaretini gösteremeyen¬lerin aslında tehcir olayı ile ilgisi olmayan 24 Nisan tarihinde yaptıkları törenler kısır propaganda gösterisinden öteye bir anlam taşıyamaz.

Şehitlerimizi unutmadık; şehadetlerinin nedenlerini halkımıza anlatmak ve tarihe not düşmek de boynumuzun borcudur.
Aziz Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerimizi yineliyoruz.”